Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; dava kendisine gelen mahkeme gönderme talebinin bulunmadığını ve hak düşürücü sürenin geçtiğini tespit ederek esasını kapatması ve HMK 20.maddesi gereğince ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyayı kendisine gönderen görevli mahkemeye iade etmesi açıklanmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Burdur ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve ...-... E-K sayılı ilamı ile kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararın ... tarihinde kesinleştiği, ancak taraflardan birinin HMK 20 maddesi uyarınca gönderme talebi bulunmaksızın mahkemece resen dosyanın gönderildiği ve mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakta olup, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ilamında da belirtildiği üzere dosyanın esasının kapatılarak HMK 20 maddesi gereğince ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın Burdur ......
İcra MahkemesiTARİHİ : 13/12/2005NUMARASI : 2005/388-894 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 11.20 YTL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 1 YTL harcın temyiz edenden alınmasına, 30.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2019/87 sayılı icra takip dosyası içeriğine göre, borçlu sanığa usulüne uygun olarak 11/01/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, yasal 10 günlük süre zarfında mal bildiriminde bulunmadığının anlaşılması karşısında, borçlu sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 76. maddesi gereğince hapsen tazyikine karar verilmesi gerektiği, Gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "hapis ile tazyik" başlıklı 76. maddesi kapsamında verilen karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidildiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine konu edilen "2004 Sayılı Kanuna Aykırılık" nedeniyle verilen kararı inceleme görevi; Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesine ve 23.01.2020...
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından TBK.'nun 117/2 maddesi gereğince tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmekte ve borçlu aynı tarihte temerrüde düşmektedir. Olay 26/08/2023 tarihinde gerçekleşmiş, dava ise 11/11/2023 tarihinde açılmıştır....
Maddesi (1- f) bendi ve 2004 Sayılı İİK'nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....
İpoteğin ana para ipoteği olması nedeniyle borçluya İİK. 149 mad. Gereğince icra emri gönderilmesi için İİK. 150/ı mad. Öngörülen koşulların oluşmasına gerek olmadığı şikayet eden hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile 2019/894 Esas-2019/878 karar sayılı kararı ile "Şikayetin REDDİNE " karar verilmiştir....
Bilindiği üzere; uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Eldeki davada istem, maddi tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu sabit olup, nitekim ilk derece mahkemesince de bu yönde inceleme yapılarak karar verilmiştir. Ayrıca, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Keza, aynı Kanun'un 258/1.maddesinde; "Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre, ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir....
Ancak, 2003 yılı Bütçe Kanunu'nun 51/t maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 22.01.2004 tarih ve 2003/41 E, - 2004/4 K, sayılı kararıyla; 2004 yılı Bütçe Kanunu'nun 49/o maddesi yine Anayasa Mahkemesi'nin 07.06.2005 tarih ve 2004/12 E, ve 2005/35 K, sayılı kararıyla iptal edilmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Tazminat talebine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede ; Tazminat talebinin reddine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK.’nun 338/1 maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede ; Sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında “beraat” kararı verilmesi gerekirken mahkemece “Sanığın cezalandırılması talebinin reddine” karar verilmesi yasaya aykırı bulunmakla hükmün bozulması, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanığın cezalandırılması talebinin reddine” ibaresi çıkarılarak yerine “sanığın beraatine “ibaresi yazılmak suretiyle...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Tazminat talebine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede ; Tazminat talebinin reddine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK.’nun 338/1 maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede ; Sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında “beraat” kararı verilmesi gerekirken mahkemece “Sanığın cezalandırılması talebinin reddine” karar verilmesi kanuna aykırı bulunmakla hükmün bozulması, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanığın cezalandırılması talebinin reddine” ibaresi çıkarılarak yerine “sanığın beraatine “ibaresi yazılmak suretiyle...