Köyü 194 ada 1 parsel sayılı 2386.79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davalı davayı kabul ettiğinden davanın kabulüne ve 194 ada 1 numaralı parselin orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalı davayı ilk celsede kabul ettiğinden ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden H.Y.U.Y.'nun 94/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından yargılama giderine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5403 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.10.2018 tarih, 2017/249 Esas, Karar sayılı kararı ile dava konusunun 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinden kaynaklandığı, bu tür davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gayrimenkul, davalı ... tarafından davalı ...’a devredilirken davacının muvafakatinin alındığına ilişkin ikna edici herhangi bir delil dosyaya sunulamadığı, dosyada toplanan delillere göre davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığı ve davalı ...’un da bu hususta bilgi sahibi olduğu, davaya konu gayrimenkulün 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine konu aile konutu olduğu, davalı ... tarafından diğer davalı ...’a yapılan devrin, kanunda öngörülen usule uygun olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, davaya konu olup davalı ... adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, ... Yukarı Mah....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen 204 ada 53, 203 ada 9, 194 ada 12, 13,14 ve 192 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kesin hüküm, 148 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Davacılar vekili, dava konusu 204 ada 53, 203 ada 9, 194 ada 7, 8, 12, 13, 14, 192 ada 6 ve 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazların müşterek murisleri ......
H.D.' nin 02.10.2013 E.2012/26623, 2013/20575 K.sayılı emsal kararlarının da aynı doğrultuda olması karşısında mahkemece İİK.nun 194. maddesi gereğince zamanaşımının durduğundan bahisle sözü geçen emsal kararlara aykırı şekilde ıslaha karşı yapılan zamanaşımının değerlendirilmesi hatalıdır. Yukarıda belirtilen Yargıtay emsal kararları doğrultusunda İİK.nun 194. maddesinde yer alan "davanın durması ve işlememesi "hususunun acele hallerden olan iş davalarına uygulanamayacağı" kuralı gözetilerek ıslaha karşı zamanaşımı definin değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 . bentlerde açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulüyle 185 ada 19 ve 194 ada 49 parsellere yönelik olarak hükmün BOZULMASINA, yukarıda 3, 4 ve 5. bentlerde açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile 185 ada 8, 9, 13, 14, 16, 17 ve 20, 271 ada 6, 7, 8 ve 10 parsellere yönelik hükmün ONANMASINA 16/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince özetle; davanın reddine, davaya konu Diyarbakır İli, Ergani İlçesi, Devletkuşu Mahallesi, 157 ada 53 parsel, 190 ada 1 parsel ve 194 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
Aile Mahkemesine müzekkere yazarak, 2020/194 E. sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediğini sorduğunu , İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinin 2020/194 E. sayılı dosyası üzerinden verilen kararda, kişisel ilişkinin yeniden kurulduğu ve kurulan bu kişisel ilişkinin tedbiren devamına karar verildiğinin ifade edilmiş olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi’nin 2017/291 E., 2019/357 K. Sayılı .ilamına dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinin 2020/194 E. ve 2021/296 K. sayılı dosyası üzerinden kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açıldığını, açılan bu davada, boşanma ilamındaki kişisel ilişkinin kaldırıldığını ve yeniden kişisel ilişki kurularak; kurulan yeni kişisel ilişkinin devamına karar verildiğini, davalının İstanbul Anadolu 4....
, (A) harfli 6313.02 m2’lik bölümün ise ... mirasçıları adlarına, 127 ada 19 parselin tamamının ... mirasçıları adlarına, çekişmeli 170 ada 17, 194 ada 47 parsellerin ise kök muris ...’ın eşi ... dışında kalan tüm mirasçılar adlarına, çekişmeli 161 ada 46, 45, 44, 43, 194 ada 12, 11, 10, 9 parsellerin ise tesbit gibi tapuya tescillerine, çekişmeli 295 ada 5, 6, 296 ada 5, 6, 194 ada 21, 22, 161 ada 39, 40 parsellerin ise ½ sinin davalılar ... ve ... adlarına, 1/2 sinin ise ... mirasçıları adlarına tapuya tescillerine dair verdiği karar davacı Hazine tarafından çekişmeli 121 ada 3 ve 5 parsellere yönelik olarak temyiz edilmiş ve Yargıtay 20....
Türk Medeni Kanunu madde 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlen özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “Açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “Tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “Ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....
Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden, tarafların 03.01.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....