Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal dayanaktan yoksun bulunan ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini talep ettiklerini, iptali istenen ... tarihli genel kurulun ... maddesinde şirket karının tamamının dağıtılmaması yönündeki kararın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği için iptali istendiği, aynı genel kurulun ... maddesinde ise yönetim kurulunun 2 kişiden oluşması ve üç yıllık bir süre için seçimine dair genel kurul kararının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği için iptali iddia ve talep olunduğunu, TTK'nun 445 maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptal sebepleri düzenlenmiş olup, kanuna aykırılık, esas sözleşmeye aykırılık ve özellikle dürüstlük kuralına aykırılık olarak belirlenmiş olmakla, davacı tarafın taleplerinin tutarlı olmadığını, TTK'nun 445 maddesinde genel kurul kararlarının iptal sebeplerinin düzenlendiğini, genel kurulda alınan kararların hiçbirinin kanuna, esas sözleşmeye ve iyi niyet...
Davalı kooperatif vekili; davacının genel kurul kararlarının iptali davasını süresi içinde açmadığını, davacının genel kurul tarihinde davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunu ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
, satışın yapılmasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Somut olayda, davacı şirketin genel kurula temsilci vasıtasıyla katılmasının engellendiği, uyuşmazlıkta tek bir pay sahibinin pay miktarı ne olursa olsun salt toplantıya haksız olarak alınmaması halinde bu aykırılığın genel kurul kararına etkili olup olmadığının aranmaksızın söz konusu genel kurul kararının iptali gerektiği, aksi halde büyük pay sahiplerinin, genel kurul kararının alınmasında etkili olmayan küçük pay sahiplerinin genel kurullara girmelerini engellemelerine izin verilmiş olacağı, bunun da pay sahibinin vazgeçilmez nitelikteki temel haklarının ihlaline yol açacağı, TTK. Madde 446/1-b bendi kapsamında usuli bir kanuna aykırılık teşkil eden durumun açık olduğu anlaşılmakla 28/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak..." davanın kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/375 Esas, 2014/144 sayılı kararı ile reddedildiğini, halen temyiz aşamasında olduğunu, 06.04.2014 tarihinde yapılan genel kurul kararının iptali talebinin, daha önce kesinleşmiş kura çekiminin ve yapılan genel kurul kararlarının iptaline yönelik olup usulen ele alınmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi'nce "...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacıların ortak oldukları kooperatifin kura çekimi ve şerefiye payına ilişkin genel kurul kararlarının iptali, bu olmazsa değer farkının tespit edilerek tahsili talebi ile derdest davanın açıldığı, celp edilen kayıtlar, tarafların delilleri ve bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere dava konusu 17.11.2013 tarihli genel kurul kararının iptali için daha önce Ankara 14....
Mahkemece, imza üzerinde herhangi bilirkişi incelemesi yapılmamış olmakla birlikte, davacının genel kurul toplantısına çağrıldığı kabul edilmiştir. Mahkemece, bu kabule göre, usulüne uygun toplantıya çağrılan ancak genel kurul toplantısına katılmayan üyenin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, genel kurula katılması, red oyu vererek alınan kararlara muhalefet etmesi halinde genel kurul kararının iptali davasını açma hakkını haiz olacağı, davacının çağrıldığı halde genel kurula gelmediği için iptale ilişkin dava hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekirken, genel kurul toplantısına usulüne uygun olarak çağrılmayan üyelerin iptal davası açma hakkı bulunduğu hususu gözardı edilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve genel kurul kararlarının yasa, ansözleşme ve iyiniyete aykırı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi mahkemenin anılan kabulü ile çelişmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu takibin dayanağının 24.06.2012 tarihli Genel Kurulda ''TUS bedeli 4.000 TL.nin 27/10/2011 tarihinden itibaren aylık % 3 gecikme faizi ile ödemeyen üyelerden tahsiline'' ilişkin gündemin 6 maddesi olduğu, bu genel kurul kararının iptali için dava açıldığı, Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/612 Esas sayılı dosyası ile söz konusu kararın iptaline karar verildiği, iptal edilen Genel Kurul kararına dayalı olarak talep edilen alacağa ilişkin yapılan itirazda davalının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatif alacağına ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İcra takibine konu kooperatif alacağına dayanak genel kurul kararının Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/612 Esas sayılı dosyasında iptaline karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Bordum 1....
İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 03.12.2017 tarihli genel kurul kararının usule uygun olduğu, çağrının davacıya tebliğ edildiği, anılan genel kurulda herhangi bir karar alınmadığı anlaşıldığından davacının bu genel kurulu kararının iptali talebinde hukuki yararının bulunmadığı, 03.01.2018 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali talebine gelince, TTK'nın 617/2. maddesine göre, genel kurulun toplantı gününden en az 15 gün önce toplantıya çağrılacağı, davalı şirket müdürler kurulu 12.12.2017 tarihli ve 7 numaralı kararı ile 07.01.2018 tarihinde belirlenen gündem ile olağan genel kurul toplantısının yapılmasına karar verildiği ve bu kararın 2 haftalık süreden önce 15.12.2017 tarihli ve 9574 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davacı pay sahibine toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı gazete iadeli taahhütlü mektupla bildirildiği, kaldı ki davacı tarafın keşide ettiği Bakırköy 40....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 05.04.2008 tarihli genel kurul toplantısının 11. maddesinde eksik işler için aidat alınması kararı alındığını, yaptığı ödemelerden ötürü müvekkilinin kooperatife borcunun bulunmadığını, genel kurul kararının yasaya, iyi niyet kurallarına ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararının iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın bir aylık sürede açılmadığını, genel kurula katılan davacının alınan kararlara muhalefet şerhi koymadığını, genel kurulun 11. maddesi nazara alındığında menfi tespit isteminin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, 07/04/2012 tarihli genel kurul ile ilgili dava devam ederken 12/04/2014 tarihinde ayrı bir genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçildiğini, bir kısım kooperatif üyelerince açılan 12/04/2014 tarihli genel kurulun iptaline ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiğini, davalı - kooperatifte organ eksikliği bulunmadığını, mevcut yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili bulunduğunu, söz konusu davalıya kayyım atama şartlarının oluşmadığını, yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamayacağını, yönetim kurulunun toplantıya çağrı kararının iptali yetkisinin genel kurula ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....