Olağan Genel Kurulunun iptali gerekip gerekmediği ile yargılama gideri ve vekalet ücreti konularında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı sendikanın iptale konu edilen anılan tüzük hükümlerinin sendika tarafından gerçekleştirilen 1- 2 Aralık 2018 tarihli Genel Kurulda değiştirilmesi; yine Bursa Şubesinin 11.12.2016 tarihli Olağan Genel Kurulunun iptali istenmiş ise de, 13.09.2020 tarihinde Bursa Şubesi Seçimi Olağan Kurulunun yapılması ve seçim sonuçlarının kesinleşmesi, iptali istenilen tüzük hükümlerinin sendikanın 1- 2 Aralık 2018 tarihli genel kurulunda değiştirildiğinden, şube genel kurulunun değiştirilen tüzük doğrultusunda yenilenmiş olması nedeniyle iptali istenilen hususlarda dava konusu kalmamıştır....
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, kesinleşmiş olsa da, ancak taraflar arasında uyuşmazlığı sonlandıran hüküm mahkemesi kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi, Danıştayın temyiz veya karar düzeltme talebi üzerine verdiği kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmaması karşısında, Danıştayca verilmiş olan temyiz incelenmeksizin reddine ilişkin kararının yargılanmanın yenilenmesi yoluyla incelenme olanağı bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. YARGILAMANIN YENİLENMESİ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 23/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2002/872 E. sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açtığını, davacının davasının 26.02.2004 tarih ve 2004/85 K. sayılı kararıyla reddedildiğini, davacının temyizi üzerine alınan kararın onandığını, davacının karar düzeltme talebinin de reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli genel kurul kararını takiben 18.07.2008 tarihinde tasfiye olduğunu, bilahare davacının açtığı başka bir dava nedeniyle kooperatifin 2012 yılında ihya edildiğini ve ilk genel kurulunu 07.04.2013 tarihinde yaptığını, davacının taşınmazını hiç kullanmadığını, davacının taleplerinin HMK'nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine uymadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, .... 3....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkin olup, yargılanmanın yenilenmesi istenilen .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2010 tarih 2010/88-122 Esas ve Karar sayılı, orman sınırları dışına çıkarılma işleminin iptaline dair verilen kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesince temyiz ve karar düzeltme incelemesinin yapıldığı (yerel mahkemece verilen önceki günlü hükmün dahi 20. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik olarak bozulduğu) anlaşılmış olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mevcut haliyle incelenen dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Dava, "Yargılanmanın Yenilenmesi" davasıdır. Her ne kadar davacı vekilince yargılanmanın yenilenmesi talebi ile dava açılmış ise de; yargılanmanın yenilenmesi davasının ... açılamayacağı, davacı tarafça dava dosyasında hasım gösterilmediği anlaşılmıştır. Tasarruf ilkesinin sonucu olarak hiç kimse, kendisinden bir hak talep etmediği, hakkında hüküm kurulmasını istemediği bir kişiye karşı dava açmaya, bu kişiyi davaya dahil etmeye de zorlanamayacaktır. Davacının hakkında dava açmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak göstermediği bir kişiyi davaya dahil etmesi bakımından davacıya süre verilebilmesi için bunun yasa gereği zorunlu olması yani istisnai bir düzenleme bulunması gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafça 16.04.2002 tarihli cevabi yazısının davanın reddine dayanak teşkil ettiği ve sahteliğinin sabit olduğundan bahisle yargılanmanın yenilenmesi talep edilmiş ise de; yargılanmanın yenilenmesi talep edilen dosyanın gerekçeli kararı incelendiğinde, dava konusu poliçeye ilişkin davacı tarafa davalı yetkililerince ihtarat yapıldığı ve davacının poliçenin bitiminden ve prim ödeme gerekliliğinden haberdar olduğunun, buna rağmen davacının ilk primi ödemediğinin sabit kabul edildiği, TTK'nın 1295/3. maddesi uyarınca ilk prim ödenmeden sigorta şirketinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, yerleşik yargı kararlarında süre bitimi nedeni ile düzenlenen poliçenin hukuken ilk poliçenin devamı niteliğinde olmadığı, böylelikle de dosya kapsamı itibari ile tek başına 16.04.2002 tarihli yazının davanın sonucunu değiştirecek nitelikte olmadığı, yazı içeriğinin gerçeği yansıtmadığı hususu sabit olsa da bunun yargılamanın iadesi sebebini...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/322 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Genel Kurul Kararlarının İptali İstemli) KARAR : Fethiye 1....
Ceza Dairesinin 13/12/2017 gün ve 2016/9225, 2017/14682 sayılı kararı ile “ek kararın onanmasına” karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu tarihten sonraki sair talep ve işlemlerin yargılanmanın yenilenmesi kapsamında olacağı anlaşılmakla; Yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine dair karar 5271 sayılı CMK'nın 319/3 maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, vaki itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline tebliğnameye uygun olarak İADESİNE, 09.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Şti. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-HMK 375. maddesine göre yargılamanın yenilenmesi sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Davacının iddiaı HMK 375 de tahdidi sayılan sebeplerden hiçbirine uymamaktadır. Talep eden ... ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/406 sayılı dosyası ile görülen tasarrufun iptali davasının tarafı olmayıp, yargılaması sırasında taşınmaz ile ilgili olarak davacının talebine istinaden dava konusu gayrımenkul kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, tapu müdürlüğü tarafından da ihtiyati tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair cevap olmasına rağmen tapu kaydına işlenmediği, tapu kaydına güvenen yargılamanın yenilenmesini talep eden ...'in da söz konusu gayrımenkulü 26.10.2010 tarihinde satın aldığı, söz konusu satış işleminin tasarrufun iptali davasında ileri sürülmediği, tasarrufun iptali davasında davalıların temyizden feragat ederek davanın sonuçlandığı anlaşılmıştır....
Şahıs GM SPOR KOMPLEKSİ T7 vekilinin alacaklı tarafın karara tesir eden hileli davranışı nedeniyle yargılanmanın iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Tüm dosya üzerinde yapılan incelemede; mahkememizin 2020/961 esas,2020/1179 karar sayılı, 15/10/2020 karar tarihli kararı ile verilen İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2017/12497 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin DEVAMINA, 3.Şahsın istihkak iddiasının reddine, görevli mahkemede istihkak davası açmakla serbestliğine" kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, yargılanmanın yenilenmesini talep eden vekilince sunulan evrakların yargılanmanın yenilenmesini gerektirecek belgelerden ve delillerden olmadığı, süresi içerisinde istihkak davası açılabileceği anlaşıldığından usul ve yasaya uygun olan mahkememiz kararına karşı yapılan yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Yargılanmanın yenilenmesi talebinin REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....