WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir (Kuru, s. 783,799). İİK’nın 168. maddesinin 1. fıkrasının 4 ve 5. bentleri gereğince imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. 14. İcra ve İflas Kanunu’nun 19. maddesinde gün, ay ve yıl olarak belirtilen sürelerin nasıl hesaplanacağı düzenlenmiştir. Gün olarak belirtilen sürelerde ilk gün hesaba katılmaz. Resmî tatil günleri de süreye dahildir. Yani, sürenin içinde kalan resmî tatil günleri (örneğin Pazar günleri) de hesaba dahil edilir ve bundan dolayı süre uzatılmaz. Sürelerin hesaplanmasında, sürenin başlamasına rastlayan tatil günleri de hesaba katılır....

    Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlu şirketin icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....

    Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir ( 4.6.1958 ve 15/6 sayılı İBK). İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir....

        davanın kabulü ile takibin devamına, davalılarca ödeme yapılmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dosya içerisindeki deliller ve bilirkişi raporundan takip dayanağı çekteki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olduğunun usulünce ispatlanamadığı keza raporda imzanın kuvvetle muhtemel borçlu şirket yetkilisine ait olduğu tespitinin yapıldığını ve ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça rapor itiraz edilmediği gerekçesiyle; Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile Van 1. İcra Müdürlüğünün 2021/8874 Esas sayılı dosyasından davacı T1 Şti hakkında yürütülen icra takibinin İİK'nun 170/3. Maddesi uyarınca DURDURULMASINA, Davalı alacaklının kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanmadığından davalı hakkında tazminat ve para cezasına hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Davacının borca ve ferilerine itirazı hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, karar verilmiştir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin, davalı(alacaklıya) bir borcu olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, borca , faize faiz oranına ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10 u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

          Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...

          İcra Müdürlüğü'nün 2019/37427 Esas sayılı dosyasında; davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, imzaya yönelik itirazları olduğunu, söz konusu imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptali ile imzaya borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bu nedenle icra emrinin ve icra takibinin iptaline karar verilerek, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "... İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/37427 Esas sayılı dosyasında; davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın imzaya yönelik itirazları olduğu, imzanın davacıya ait olmadığından bahisle takibin iptalinin talep edildiği, mahkememizdeki yargılama süreci devam ederken davalı vekili Av....

          UYAP Entegrasyonu