Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Şuyulandırma sonucu, Maliye Hazinesi adına tescil edilen taşınmazlar için Hazine aleyhine açılmış dava olmadığı gibi, bu taşınmazlara fiilen el atıldığı veya kamuya özgülendiği hususları da tespit edilemediğinden, bu parseller yönünden ret kararı verilmesi gerektiğine ilişkin Dairemizin bozma kararı doğrudur. Ancak; Şuyulandırma sonucu 3. şahıslar adına kayıtlı olup da, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce ...'dan zorunlu göç nedeni ile gelen vatandaşlara tahsis edilen taşınmazlar yönünden, 5543 sayılı İskan Kanununun geçici maddeleri gereğince ... sorumlu olacağından, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında ceza tayin edilirken zincirleme suç nedeniyle cezanın arttırımı sırasında uygulamanın 5237 sayılı TCK'nın 102/2. ve 102/3-c maddelerine göre tespit edilecek ceza miktarı üzerinden aynı Kanunun 43. maddesinin tatbiki suretiyle yapılması gerekirken, TCK'nın 102/2. maddesi uyarınca tayin edilen temel ceza üzerinden 43. maddenin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının şuyulandırma sonucu oluştuğu ve idari işlem niteliğindeki şuyulandırma işlemi iptal ettirilmedikçe tapu kaydının geçerli olacağı gerekçesiyle keşif ve uygulama yapılmadan davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hükme yeterli değildir. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda doğru ve sağlıklı bir sonuca varılabilmesi ve kayıtların uygulanabilmesi için taşınmaz başında yeterli bir keşifin yapılması, yerel ve teknik bilirkişiler ile tanıkların taşınmaz başında dinlenilmesi zorunluluğu vardır....
Belediye Meclisi'nin 12.01.2011 tarih ve 22 sayılı kararı ile söz konusu planının kabul edildiği, davacıya da yer verildiği ileri sürüldüğünden; söz konusu meclis kararı, bu karara göre yapılan imar uygulamasını gösterir şuyulandırma cetveli ... Belediye Başkanlığı'ndan, davacıya yeni yer verildi ise buna ilişkin tapu kaydı ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'nden istenilerek, Alınacak cevaplarla birlikte gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Kök ... ... sayılı parsellerin ifraz, ortaklığın giderilmesi ve şuyulandırma işlemleri ile dava konusu ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellere dönüştüğü anlaşıldığından; 1) Çekişme konusu ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tüm geldi ve gittilerini gösterir tedavüllü tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden celbi, ( bağlantı kurulacak şekilde tüm intikalleri gösterir ) 2) Çekişme konusu ... ada ... sayılı parselin şuyulandırma dosyasının ilgili Belediye Başkanlığından celbi ve evrakına eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; 1- )Dosya kapsamında yapılan incelemede dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılan şuyulandırma neticesinde dava konusu taşınmazın İbrahimli mahallesi 7373 ada 3 parsel nolu taşınmaza taşındığı, müteakiben davacı tarafından anılan şuyulandırma işleminin iptali istemi ile Gaziantep 2. İdare Mahkemesinin 2020/482 esas 2021/346 karar sayılı davanın ikame edildiği ve yapılan yargılama sonucunda bahse konu şuyulandırma işleminin iptaline karar verildiği ,ancak Uyap üzerinden yapılan incelemede bahse konu mahkeme kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince dava konusu taşınmazda yapılan şuyulandırma işleminin iptali talepli ikame edilen Gaziantep 2. İdare Mahkemesinin 2020/482 esas 2021/346 karar sayılı davasının kesinleşip kesinleşmediğinin tesbiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T18 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kocaeli 6....
-KARAR- 1)-Noksanın tamamlanması kararında 138 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtlarının ve dayanağı belgelerin temini istenmiş, ancak getirtilen kayıtların denetime elverişli biçimde tedavüllü olmadığı gibi, şuyulandırma cetvellerinin de eksik olduğu anlaşılmıştır. O halde, Dairenin eksiğin tamamlanması kararının mahkeme hakimi tarafından dikkatlice okunarak çekişmeli 138 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllü tapu kayıtlarının (geldisi ve gittisi olan tüm kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfalarının) ve dayanağı olan belgelerin (şuyulandırma cetvellerinin) ilgili mercilerinden temin edilmesi, 2)-Ayrıca imar öncesi kadastral parseller olan 173, 174, 175 ve 176 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının da getirtilmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vergi, devletin vatandaşlardan kamu gücüne dayalı ve karşılıksız tahsil ettiği bedel olsa da idarece yapılmış olan vergi tahsilâtının fazla veya yersiz olduğu tespit edildikten sonra bu tahsilât, mükellefler için bir 'alacak' hâline gelmektedir. Alacak hakkı mülkiyet hakkı kapsamında kişilerin temel haklarındandır. Kişiler yanlış veya yersiz vergi tahsilatı nedeni ile belli bir süre mülkiyetlerinde olması gereken bir meblağdan kullanma, tasarruf etme ve harcama şeklinde yararlanma imkânından mahrum kalmaktadırlar. Bu süre zarfında enflasyon nedeni ile paranın değerinde oluşan aşınma ile mülkiyetin gerçek değeri azaldığı gibi bu mülkiyetin tasarruf veya yatırım aracı olarak getirisinden yararlanmak imkânı da bulunmamaktadır. Bu şekilde kişiler mülkiyet haklarından mahrum edilerek haksızlığa uğratılmaktadır. ......