"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma ilamına uygun olarak inceleme ve işlem yapılarak kurulan hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yargılama sırasında alınan şuyulandırma kararı uyarınca oluşan parsele herhangi bir el atma olmadığı anlaşıldığından,dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken red kararı verilmişse de sonuç itibari ile doğrudur....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının kullanımında olan 2007 ada 2 numaralı parselin arsa niteliği ile 200,00 m2 yüzölçümlü olup, 09.04.2009 tarihinde satış nedeni ile davacı adına tescil edildiği, bilirkişi raporuna göre üzerinde bodrum+zemin+3 kattan oluşan 28.07.2011 ruhsat tarihli bina olduğu, davalının kullanımında olan 2007 ada 3 numaralı parselin ise arsa niteliği ile 171,00 m2 yüzölçümlü olup 24.01.1994 tarihinde satış nedeni ile davalı adına tescil edildiği, bilirkişi raporuna göre üzerinde bodrum+zemin+3 kattan kattan oluşan 21.02.1995 ruhsat tarihli bina olduğu, Kadastro Müdürlüğü yazı cevabına göre; her iki taşınmazın geldisi olan 90 ada 11 parsel sayılı taşınmazdan 08.04.1966 tarihinde kadastro geçtiği, 23.11.1987 tarihinde 2981-3290 sayılı kanunlar uyarınca muhtelif ada ve parsellerle şuyulandırma işlemi yapıldığı, çekişme konusu taşınmazlarında şuyulandırma sonucu oluşan parsellerden olduğunun bildirdiği anlaşılmıştır....
Dosyada yapılan incelemede; davacının pay sahibi olduğu taşınmazın, davalı Belediye Başkanlığınca imar uygulaması sonucu şuyulandırıldığı ve davacının payına bedel taktir edildiği ve yapılan şuyulandırma işleminin noter aracılığı ile davacıya 4650 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.05.2001 tarihinden sonra tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır. İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürme davalarında bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirlenmiştir. Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 05.05.2001 tarihi itibariyle 4650 sayılı Kanunla değiştirilirken, mal sahibinin dava açma hakkı kaldırılmış ise de, bedele dönüştürme davaları nev'i şahsına münhasır davalardan olup malike dava hakkının verilmemesi halinde idarenin veya lehine işlem yapılan kişinin dava açması söz konusu olamayacağından, taşınmazı bedele dönüştürülen davacıya dava hakkı verilmelidir....
Dosyada yapılan incelemede; davacının pay sahibi olduğu taşınmazın, davalı Belediye Başkanlığınca imar uygulaması sonucu şuyulandırıldığı ve davacının payına bedel taktir edildiği ve yapılan şuyulandırma işleminin noter aracılığı ile davacıya 4650 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.05.2001 tarihinden sonra tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır. İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürme davalarında bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirlenmiştir. Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 05.05.2001 tarihi itibariyle 4650 sayılı Kanunla değiştirilirken, mal sahibinin dava açma hakkı kaldırılmış ise de, bedele dönüştürme davaları nev'i şahsına münhasır davalardan olup malike dava hakkının verilmemesi halinde idarenin veya lehine işlem yapılan kişinin dava açması söz konusu olamayacağından, taşınmazı bedele dönüştürülen davacıya dava hakkı verilmelidir....
Dosyada yapılan incelemede; davacının pay sahibi olduğu taşınmazın, davalı Belediye Başkanlığınca imar uygulaması sonucu şuyulandırıldığı ve davacının payına bedel taktir edildiği ve yapılan şuyulandırma işleminin noter aracılığı ile davacıya 4650 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.05.2001 tarihinden sonra tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır. İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürme davalarında bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirlenmiştir. Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 05.05.2001 tarihi itibariyle 4650 sayılı Kanunla değiştirilirken, mal sahibinin dava açma hakkı kaldırılmış ise de, bedele dönüştürme davaları nev'i şahsına münhasır davalardan olup malike dava hakkının verilmemesi halinde idarenin veya lehine işlem yapılan kişinin dava açması söz konusu olamayacağından, taşınmazı bedele dönüştürülen davacıya dava hakkı verilmelidir....
Dosyada yapılan incelemede; davacının pay sahibi olduğu taşınmazın, davalı Belediye Başkanlığınca imar uygulaması sonucu şuyulandırıldığı ve davacının payına bedel taktir edildiği ve yapılan şuyulandırma işleminin noter aracılığı ile davacıya 4650 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.05.2001 tarihinden sonra tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır. İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürme davalarında bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirlenmiştir. Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 05.05.2001 tarihi itibariyle 4650 sayılı Kanunla değiştirilirken, mal sahibinin dava açma hakkı kaldırılmış ise de, bedele dönüştürme davaları nev'i şahsına münhasır davalardan olup malike dava hakkının verilmemesi halinde idarenin veya lehine işlem yapılan kişinin dava açması söz konusu olamayacağından, taşınmazı bedele dönüştürülen davacıya dava hakkı verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında TCK'nın 116/1. maddesi gereğince, konut dokunulmazlığını bozma suçundan belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı yasanın 119/1-c maddesi ile arttırımı sırasında, cezanın 12 ay yerine aleyhe olacak şekilde 1 yıl olarak belirlenmesi, TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp sonuç cezanın 10 ay olarak belirlenmesi nedeniyle sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmümlerİn tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hal böyle olunca; 35720 ada 56 sayılı imar parselinin dayanağı olan belgeler (imar uygulamasına ilişkin şuyulandırma cetvellerinin tamamı, özet cetvelleri, vs) ile tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) getirtilerek gerekirse uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle Hazineye ait 3143 ada 76 ve 77 sayılı kadastral parsellerden gelen payların kim ya da kimlerin adlarına yolsuz olarak tescil edildiğinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve ayrıca anılan payların ikinci imar uygulamasıyla hangi imar parsellerine dağıtıldığının buna ilişkin bilgi ve belgeler ile kayıtlar (şuyulandırma cetvellerinin tamamı, özet cetvelleri, vs. ile (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir ve tüm intikallerini gösterir biçimde kütük sayfaları şeklinde) tedavüllü tapu kayıtları) da temin edilerek saptanması, ikinci şuyulandırma işleminde DOP kesintisi yapıldığının gözetilmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek...
Mahkemece bedel arttırımı davasının reddine, kalan kısmın kamulaştırılması davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 8. maddesinde, idarelerin bu kanuna göre tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünün öncelikle uygulanmasının esas olduğu açıklanmıştır. Somut olayda uzlaşma aşamasında davacı idarenin mal sahibi davacılara teklif ettiği kamulaştırma bedelini davacılar kabul edip 24.05.2011 tarihli uzlaşma tutanağını imzalamışlar ve taşınmazın ferağını vermişlerdir....
Mahallesinde bulunan 380 parsel numaralı taşınmaz Atatürk Üniversitesi için 04.03.1954 tarihli ve 421 yevmiye numarası ile istimlak edilerek Hazine adına tescil edildiğini, taşınmaza ait meblağın ... Bankasına yatırıldığını, kamulaştırmadan ve bedel ödenmeden el atma bulunmadığından, müvekkil Hazineden tazminat talep edilmesinin hukuka uygun olmadığını, ayrıca dava dilekçesinde Fırat Üniversitesi Rektörlüğünün el atmış olduğu 985 m²lik kısım için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/346 Esas sayılı dosyası ile el atmadan dolayı tazminat davası açıldığını ve dava sonucu karar verilerek kesinleştiği belirtilerek, 985 m²lik kısmın bedelinin Fırat Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ödendiğinden bahsedildiğini, geriye kalan 3.015,00 m²lik kısmın ... Belediyesi tarafından şuyulandırma ve yol çalışmaları sırasında kamulaştırma şerhinden dolayı Hazineye bedel ödenerek kullanıldığını, gayrimenkulde yapılan şuyulandırma neticesinde ......