Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçiçi 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/10 esas sayılı dosyası ile 10.000,00 TL bedelli dava açıldığını, işbu davada müvekkilerine ödenmesi gereken bedelin 164.850.879,70 TL tespit edildiğini belirterek işbu dosya ile İstanbul Anadolu 26. ASHM'nin 2014/10 esas sayılı dosyası ile birleştirmesine ve toplam 164.850.879,70 TL bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların hisse bedellerinin Kadıköy Belediyesi Fon Hesabına yatırıldığını, murisin varislerinden Ali Cahit Gençay'ın 07/06/1994 tarihinde başvurusu üzerine kendisine ödeme yapıldığını, davacıların haksız ve kötüniyetli olarak kendilerine ödenmiş olan miktarı yeniden talep ettiklerini, hak düşürücü sürenin geçtiğini beyan etmiştir....
Davacı vekili ibraz ettiği ıslah dilekçesi ile taleplerini 94.544,62 ‘ye arttırdıklarını belirterek bu bedelin uygulama tarihinden itibaren Anayasal faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kök murisleri ...’nın ... ada ... parsel (şuyulandırma ile ... ada ... parsel) sayılı taşınmazın maliki iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, başka mirasçıları bulunmasına rağmen tescil işleminin sadece ikinci eşi ... ile bu evliliğinden olma çocukları ..., ..., ... ve ... ile ilk eşinden olma çocuğu ... mirasçıları adına sağlandığını, daha sonra ikinci eşten olma çocuklar ..., ... ve ...’in taşınmazdaki paylarını diğer mirasçı olan kardeşleri ...’ya aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmesi sonucunda devrettiklerini, dava konusu yerin şuyulandırma işlemine tabi tutularak 2263/2400 payın davalı ..., 137/2400 payın ise diğer davalı ... adına tescil edildiğini, ... tarafından diğer paydaş ...’ya karşı açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini ve çekişme konusu yerin tamamının...
Bu itibarla; imar uygulması işleminin kesinleşip kesinleşmediği ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, davacılar adına oluşan yeni parsellerin tapu kayıtları getrtildikten sonra, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kabule göre de; Mahkemece verilen hüküm . Hukuk Dairesinin bozma kararı ile ortadan kalktığından davalı ... tarafından kamulaştırmasız el atılan kısımlarla ilgili yeniden bedel kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkûmiyet T Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kaçırılıp alıkonulan çocuk Mehmet Vakıf'ın nüfus kayıt örneğine göre suç tarihinde 12 yaşını bitirmediği anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 234/2. maddesinden ceza arttırımı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kaçırılıp alıkonulan çocuk İlayda Melek'in suç tarihinde 12 yaşını bitirmediği anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 234/2. maddesinde ceza arttırımı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın yapılan yargılaması sonunda; sarkıntılık suçundan mahkûmiyetine dair Urla Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 12.12.2007 gün ve 2007/318 Esas, 2007/460 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Tekerrür nedeniyle sanığın cezasının arttırımı sırasında eksik cezaya hükmolunması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, 16.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Rehinlerin kaldırılış tarihi limit arttırımı bölümündeki önceki limitin (0) oluşu ve limit arttırımı sayfasında davalının kefil olmadığı hususları üzerinde durulup bu yönler tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/31469 Esas sayılı icra takibinde şikayetçi borçlunun mal, hak ve alacaklar üzerine konulan HACİZLERİN KALDIRILMASINA, -Dosyaya yatan paraların davacıya iadesine yönelik talebin REDDİNE, 2- İlk derece yargılaması nedeni ile; -Peşin olarak alınan 44,40- TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde şikayetçiye ödenmesine, -Kararın niteliği gereği davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ve lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 3- istinaf yargılaması nedeni ile, İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 44,40 TL istinaf karar harcı, 61,40 TL dosya masrafı toplamı 105,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Duruşma yapılmadığından davalı vekili yararına vekalet ücret takdirine yer olmadığına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1- a İİK'nun 364/1 maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....