AŞ. vekili davacı yanın takibinin kötüniyetli olduğunu, davacı ile borçlu şirket yöneticisinin kardeş olduklarını, öte yandan bedeli paylaşıma konu araç üzerine koydukları haczin önceki tarihi taşıdığını ve itirazın takibi durdurmayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... San. Tic. AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında avukatlık sözleşmesi imzalandığını, davacının, müvekkili şirketçe 07.10.2009 tarihinde Kayseri 1....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın limited şirket ve şirket ortağından kar payı ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, davacının davalı şirket ortağıyken 285 payını 10/02/2015 tarihli pay devri sözleşmesiyle davalı ...'ye devrettiği, davalı şirketin yöneticilerinin davalılar ... ve ...'den oluştuğu, davalı şirketteki payını tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredip ortaklığını sona erdiren davacının davalı şirket ile ... ve ...'den kar payı alacağı talep edemeyeceği, TTK m. 553 gereği limited şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açabilecek kişilerin şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklıları olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı yüklenici şirket ve proje sorumlusu ... vekili; taraflar arasında herhangi bir sözleşme veya taahhüt bulunmadığını, davacının kat malikleri adına böyle bir davayı açamayacağını davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur. Mahkemece davanın ... yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket açısından davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15....
Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisinin olup olmadığının tespit edilerek aleyhine hüküm kurulan ... Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek, yönetim kurulu ya da yöneticisinin bulunmaması halinde ... Apartmanın kat maliklerinin tespit edilerek, kat maliklerine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nde çalıştıkları ve bunun SGK kayıtlarında da geçtiği, tüm hususlara bakıldığında borçlu şirket yetkililerinin borçlardan kurtulmak için 21.07.2009 tarihinde ....Tekstil Şti. isimli şirketi kurduğu ve borçlu şirket ...Tekstil ...Şti'ye ait bütün malların ve hatta işçilerin muvazaalı bir şekilde yeni açılan şirkete geçtiği, bu nedenle sanıklar hakkında alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek ve ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması suçlarından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası ile 333/a maddesi gereğince cezalandırılmaları için dava açılmıştır. 2. Antalya 3....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosya içerisinde yer alan delillerin incelenmediğini, tek taraflı hazırlanan raporlara göre feshin ispatlanmadığı yönünde haksız bir sonuca ulaşıldığını, müvekkili şirket tarafından davacının ziyaret etmesi gereken sağlık mesleği mensuplarını ziyaret etmediği, ya hiç ziyaret planlamadığı ya da planladığı ziyaretleri yapmadığı, görevlerini yöneticisinin müteaddit talimat ve uyarılarına rağmen yerine getirmediği hususlarının tespit edildiğini, davacının bu tutum ve davranışlarının müvekkili şirketin ürün tercih edilebilirliğini azalttığını ve böylece müvekkili şirketi zarara uğrattığını, iş akdinin de savunması alındıktan sonra geçerli nedenle feshedildiğini, yerel mahkemece bu hususlar incelenmeden denetime açık bir uzman bilirkişi raporu alınmadan basit ve düz gerekçelerle karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Yine davacı, şirket yöneticisinin sorumluluğu iddiasıyla davalı ... aleyhine, pay sahibi olduğu .... A.Ş.'ye tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur. TTK'nın 553.maddesi uyarınca, şirket yöneticinin sorumluluğu iddiasıyla dava açabilecek kişiler arasında şirket ortakları da sayılmıştır. Mahkeme gerekçesinde işaret edildiği üzere; pay sahibi davacının TTK'nın 553. maddesi uyarınca davalı şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı dava açabilmesi mümkün ise de yargılama sürecinde davacının şirketteki paylarını devrederek şirket paydaşlığının sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu husus ihtilafsızdır. Buna göre şirket yöneticisinin sorumluluğu davası açan davacının, şirketteki paylarını devretmek suretiyle paydaşlığının sona erdiği anlaşılmakla, iş bu dava ve talep bakımından da aktif husumet ehliyetinin sona erdiği kabul edilerek, davalı yönetici hakkında açılan davanın da aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
, yetkili temsilcilerin görev süresinin 10/04/2022 tarihi itibariyle dolduğu, temsilcilerden ... tarafından şirketin feshine yönelik dava açıldığı, söz konusu davada mevcut durum itibariyle davalı şirket yönünden taraf teşkilinin sağlanamadığı gibi menfaat çatışmasının da söz konusu olduğu ve şirket aleyhine açılan şirketin feshine yönelik davada şirkete temsile yetkili kayyım atanmasının gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....
nun yetkili kılındığı, şikayet tarihi olan 17.04.2013 tarihi itibariyle de şirket yetkilisinin ... olduğu ve sanıklar ... ve ... ...'nun borçlu şirket yetkilisi olmadıkları anlaşılmış olup, suç tarihinde şirketi hukuken ya da fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin cezalandırılabileceği hususu açık olduğundan, şirket yetkilisi olmayan sanıklar yönünden atılı suçun unsurları oluşmayacaktır. 2.Sanıklar hakkında üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle atılı suçtan beraat kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 3. Müşteki vekilinin, mahkemece sanıklar hakkında ceza tayinine gidilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile sanıkların beraatine karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle kararın bozulması gerektiğine ilişkin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. 4....