ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/12/2020 NUMARASI: 2014/427 Esas 2020/624 Karar DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021 İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin 14. maddesine göre İstanbul (merkez) mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından, davalının yetki itirazının kötü niyetli olduğunu, yetki şartı nedeniyle genel yetki kuralının da uygulanamayacağını, HMK'nın 14. maddesinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, zira müvekkilinin şirket hisselerini satması ve devretmesi nedeniyle ortak sıfatının kalmadığını, öte yandan esas yönünden müvekkilinin ...'...
Esas sayılı kendisi ile müteveffa ... ....... arasında imzalandığını ileri sürdüğü ve âdi şekilde düzenlenen 10/12/2018 tarih ve 04/01/2019 tarihli hisse devirlerinin şirket pay defterine işlenmesi için dava açtığını, bu sözleşmelerdeki ... .......'ın imzalarının sahte olduğunu, dava dilekçesinde 10/12/2018 tarihli hisse devri sözleşmesinde ... ....... tarafından davalıya devredilen hisse adedi 1755, bedeli 3.510.000 TL; 04/01/2019 tarihli tarihli hisse devri sözleşmesinde ... ....... tarafından davalıya devredilen hisse adedi 2060, bedeli 4.120.000 TL olarak bildirildiğini, HMK 208/3 uyarınca ayrı dava açma hakları olduğunu, bu dava dosyası ile Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi ..... esas sayılı dosyası ile birleştirme talebi olmadığını, davalı tarafın Bakırköy ........
inanç sözleşmesi ortadan kalkmış olduğundan iptali ile, davacının hisse paylarının kendisine iadesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından sunulan bila tarihli dilekçe ile davanın tam ıslah edildiği belirtilmek sureti ile bu kez aynı hususları barındıran dilekçede davalının müvekkilini hile yoluyla kandırarak hataya düşürdüğünü ve anılan hukuki sebep kapsamında öncelikle hisse devrinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını ve -------- Noterliğinin 20/05/2019 tarihli hisse devir işleminin iptali ile müvekkilinin 75.500 adet payının kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
A.Ş Ümit Yıldız ibaresi ile imzalanmış ise de, gerek sözleşmede şirket kaşesinin bulunmaması gerekse de hisse devrinin ancak pay sahibi ile yapılacak sözleşme ile mümkün olması nedeniyle sözleşmenin şirketi temsilen değil davalı Ümit Yıldız adına yapıldığının kabulü gerekir. Hisse devrinin gerçekleşmediği sabit olduğundan, dava konusu hisse devir sözleşmesinin tarafları bağlayacağı gözetilerek davacı tarafından ödenen hisse devir bedelinin davalı Ümit Yıldız'dan tahsiline karar vermek gerekirken, davalı Ümit Yıldız'ın parayı şirketi temsilen tahsil ettiği kabul olunarak pasif husumeti bulunmadığı ve bu nedenle davalı Ümit Yıldız yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı şirket ise hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayıp, şirket hissesinin devri halinde hisse devir bedelinin de payı devreden ortağa ödendiğinden davalı şirketin eldeki davada pasif husumeti bulunmamaktadır....
GEREKÇE: Dava, hisse devir sözleşmesi nedeniyle ödenen devir bedelinin hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle istirdatı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, hisse devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasındadır. 30/08/2010 tarihli "Şahıslar Arası İş ve Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı belge ile ... A.Ş hisselerinden yüzde beşinin (5/100) ...'a 40.000,00 TL karşılığında satıldığına dair düzenlendiği ifade edilmiş ve sözleşmenin bir sonraki genel kurulla birlikte resmi hale getirilerek resmi gazetede yayımlanacağı kararlaştırılmıştır. Bu belge ... Hiz. A.Ş ... ibaresi ile imzalanmıştır. Davacı taraf, hisse devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak ödenen hisse devir bedelinin istirdatı istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf ise taraflar arasında hisse devri için mutabakata varıldığı ve bir ön protokol imzalandığını, ancak davacı tarafın taahhüt ettiği bedeli ödemediği için hisse devrinin resmi olarak yapılmadığını savunmuştur....
Dava konusu somut olayda, davacı limited şirket hisse devrine ilişkin davalı ile aralarında noterlik sözleşmesinin kanun gereğince yapıldığı, ancak davalı şirketin limited şirket hisse devrini Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescilini gerçekleştirmediği gerekçesiyle limited şirket hisse devrinin tespiti ile ticaret sicil müdürlüğüne tescili talepli dava açılmış ise de; TTK 595. Maddesinde limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşmenin yazılı olarak tarafların imzaları ile noterce yapılacağı hususu belirtilmekle birlikte şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ise devir için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, devrin bu onayla geçerli olduğu, şirkete başvurudan itibaren 3 ay içerisinde genel kurul reddetmediği takdirde onay vermiş sayılacak düzenlemesi mevcuttur....
İnşaat Emlak San Tic.Ltd.Şti adlı şirkete ilişkin hisse devri sözleşmesine ilişkin olduğunu, ancak limited şirket hisse devri için TTK'nın 595....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 08/05/2017 tarihli protokolün Binbirgök Turizm İnşaat Emlak San Tic.Ltd.Şti adlı şirkete ilişkin hisse devri sözleşmesine ilişkin olduğunu, ancak limited şirket hisse devri için TTK'nın 595....
Somut olaydaki uyuşmazlık limited şirket hissesinin devri nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. 25/12/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi başlıklı taraflar arasında düzenlenen sözleşme değerlendirildiğinde limited şirket hissesinin taraflar arasında devrinin konu edildiği, hisse devrinin yapıldığı, hisse devri işleminin 18/06/2015 tarihli ve 8844 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nde de yayınlandığı anlaşılmaktadır. Taraflar gerçek kişi durumunda iseler de limited şirketin ortağı durumundadırlar. Şirketler hukuku yönünden hisse devri Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş bulunmaktadır. Tarafların şirket ortağı durumunda bulunmaları, hisse devrine ilişkin sözleşme bulunması ve Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş bir hukuki konu hakkında sözleşme yapılması değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir (benzer nitelikte Yargıtay 11....
Asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararında hisse devri sözleşmesinin kanunda öngörülen şekilde yapılmadığını ve sözleşmede belirlenen bedelin mirasbırakana ödendiğini ifade ederek muvazaanın olmadığına, hisse devrinin geçerli olduğuna hükmedildiğini, davalı tarafın tanığının beyanından da açıkça anlaşılacağı üzere hisse devri sözleşmesinin bedelsiz olarak yapıldığını, sözleşmede kararlaştırılan bedelin hiçbir zaman ödenmediğini, sözleşmedeki bedelin muvazaalı olarak göstermelik belirlendiğini, mirasbırakan ile davalılar arasında gerçek irade bağışlama sözleşmesi olduğunu, mahkeme yapılan işlemin muvazaalı olmadığına hükmetmişse de işlemin muvazaalı olduğunu, görünürdeki işlemle tarafların gerçek iradesini yansıtan gizli işlemin farklı olduğunu, gizli işlemin Kanunda öngörülen şekilde yapılmadığının açık olduğunu, hisse devir işleminin geçersiz olması için mal kaçırma amacının da bulunmasına gerek olmadığını, Kanunda hukuki...