İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı limited şirketin 30.03.2023 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti, bu mümkün değilse TTK'nın 622. madde yollamasıyla aynı Kanun'un 445 vd. maddeleri gereğince butlanı ve iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 22.08.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısına vekaleten babasının katıldığını, anılan genel kurul toplantısında alınan kararların önceki mahkeme kararlarına, yasalara ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, babasının alınan tüm kararlara aykırı oy kullandığını, toplantının sonuna doğru gerginliğin daha da artmaması için divan başkanına kararlara muhalefetin yazılmasını ileterek toplantıyı terketmek zorunda kaldığını, ancak sonradan tutanağa muhalefetin yazılmadığını anladıklarını, alınan tüm kararlar yok hükmünde olduğu için muhalefete de gerek olmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin 22.08.2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir....
Maddesinde butlan halinin düzenlendiğini anılan maddenin c bendine göre Anonim şirketin temel yapısı veya sermaye yapısını bozan genel kurul kararlarının batıl olacağının düzenlendiğini, genel kurul tarafından şirkete ait taşınmazların satışı hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun şirketin hem temel yapısını hemde sermaye yapısını bozduğunu, şirketin neredeyse tüm taşınmazlarının satışı konusunda yetki verildiğini söz konusu işlemin şirketin içini boşaltmak için yapıldığını ve yok hükmünde olduğunu, davalı şirket tarafından 29/11/2008 ve 27/07/2011 tarihlerinde gerçekleştirilen sermaye artışlarına ilişkin genel kurul kararlarının yukarıda anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi nedeniyle 27/07/2011 tarihinden sonra yapılan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu, ayrıca bu davanın açıldığı tarihe kadar gerçekleşen genel kurullarda dağıtılmasına karar verilen karın miktarının ortaklara nasıl ve ne şekilde dağıtıldığınında tespitinin...
yok hükmünde olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Bahçeleri site yönetiminin yok hükmünde olduğunu, parsel üzerinde kat irtifakının kurulu olduğunu ve 26 adet bağımsız bölüm bulunduğunu, 05/12/2011 ve 18/11/2011 tarihli genel kurulda usulsüzlüklerin bulunduğunu beyanla 18/12/2011 ve 12/01/2014 tarihli kat malikleri toplantısının yok hükmünde olduğunun tespitine, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece davanın kabulü ile, ... Bahçeleri Site Yönetiminin ve buna bağlı olarak 18/12/2011 tarihli genel kurul ile 12/01/2014 tarihli kat malikleri toplantılarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile site yönetiminin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir....
yok hükmünde olduğunu, davaya konu 22.09.2021 genel kurul toplantısına çağrı kararının alındığı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olması nedeniyle, 22.09.2021 tarihli genel kurulda alınan kararların tamamının yok hükmün olduğunun tespiti gerektiğini belirterek davaya konu 22.09.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların, genel kurul çağrısının yoklukla malul bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde alınmış olması, bu durumun tek başına davaya konu 22.09.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların da yoklukla malul olduğunun tespiti için yeterli olması, aynı zamanda yoklukla malul genel kurul toplantısının 2 numaralı gündem maddesi kapsamında alınan şirket ana sözleşmesinin ‘’şirketin sermayesi’’ başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesiyle ilgili karar çerçevesinde davalı şirketin halka açılması halinde müvekkilinin telafisi zor ve imkansız zararlara duçar olacak olması nedenleriyle, ilgili kararın icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini...
sahte imzalarla alınan genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl yok hükmünde olduğunu, ayrıca şirket müdürünün TTK 630/2. maddesi gereğince azli gerektiğini, müdürün azli için haklı sebeplerin oluştuğunu, müdürün özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını ileri sürerek, davalı şirketin 23.12.1995 tarihinden itibaren alınmış tüm ortaklar kurulu kararlarının, şirket müdürü tarafından alınmış tüm kararların mutlak butlanla batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptallerine ve davacı ...'...
in tekrar yönetim kuruluna seçildiği gibi, 5 numaralı günden maddesi ile de önceden geçici yönetim kurulu üyesi olan ...’nın üyeliğinin onaylandığını, finansal tabloların müzakeresi ile bağlantılı olan bu konularda erteleme taleplerine uyulmayarak karar alınmış olmasının TTK m. 420/1 hükmünün açık ihlali olup ayrıca iptal sebebi olduğunu, dolayısıyla yok hükmünde olmakla birlikte ayrıca burada belirtilen sebeplerle iptale tabi olduklarının da açık olduğunu, ... tarafından tek başına karar alınması mümkün olmadığı gibi, o tarihte yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin elden dolaştırma yoluyla karar alınmasını kabul etmemiş olması nedeniyle 30.12.2022 tarihli genel kurul çağrısına ilişkin yönetim kurulu kararı ve dolayısıyla buna bağlı olarak genel kurulda alınan tüm kararların yok hükmünde olacağını, genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin TTK m. 449 hükmünde; “Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin...
Bu nedenle Mahkemece, dava konusu genel kurul kararlarının TTK'nın 407/2. maddesine aykırılık nedeniyle yoklukla malul olduklarının tespitine dair verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Dava konusu genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte hamiline yazılı pay senetlerinin zilyetliği dava dışı ...'de olduğundan, davalı şirket tek ortaklı anonim şirket niteliğindedir. Dava dışı kısıtlı ortağı temsilen vasisi tarafından tek başına genel kurul yapılması ve karar alınması mümkündür. Bu noktada iddianın ileri sürülüş şekli de nazara alındığında, genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte davacıların pay sahibi olmalarına rağmen toplantıdan çıkarılmaları ile dava dışı ortağın tek başına toplantıya devam etmiş ve karar almış olması halinde, bir genel kurulun varlığından bahsedilip bahsedilemeyeceğinin, yapılan genel kurul toplantısının ve alınan kararların yok hükmünde olup olmadığının tartışılması mümkün olabilecektir....
ın istinafı yönünden ise, hukuki yararın bulunması halinde genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitinin talep edilebileceği, davacının davalı şirkette bulunan hissesini davadan önce devrettiği, davanın açıldığı tarihte şirket ortağı olmadığı anlaşıldığından genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmede hukuki yararının bulunduğunu da ispatlayamadığından Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu, asıl dava davacısının istinaf istemleri yönünden ise, asıl davacı dava dilekçesinde neticei talep olarak 29.05.2014 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitini istediği, dava dilekçesinde belirttiği diğer hususların ihtiyati tedbir talebine ilişkin olup, ihtiyati tedbir kararı ile iligili olarak İlk Derece Mahkemesince karar verilip, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince incelenerek bu konuda kesin olmak üzere karar verildiği, Mahkeme de talep gibi genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine...