Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir. İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....
Noterliğinin 02.03.2017 tarih ve 4415 yevmiye numaralı evrakı ile 8 günlük yasal süre içinde itiraz edildiği, davacı borçluların dava dilekçesinde; borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, faizin yasalara uygun olmadığını belirttikleri görülmektedir....
İstanbul 28.İcra Müdürlüğünce şikayete konu olan taşınmazın haczine yönelik 17/07/2019 tarihinde tapu müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, davacı vekili tarafından İcra dosyasına 25/07/2019 tarihinde vekaletname sunulduğu bu tarih itibari ile şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından davanın 7 günlük süre sonrası 10/10/2019 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine " karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 168 maddesi, İİK'nın 169 maddesi, İİK'nın 170 maddesi, İİK'nın 68. maddesi ve sair ilgili yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2311 KARAR NO : 2022/952 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/25 ESAS, 2021/430 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 9....
Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; icra takip dosyasında davalının avukatı aracılığıyla gönderdiği borca itiraz dilekçesinin kaybolduğu, davalının da bu eylem nedeniyle hem icra memurunu hem de davacı avukatı şikayet ettiği ve bu eylem nedeniyle de dava dışı icra memurunun görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, ceza dosyası içeriğinden şikayet için yeterli emare olduğu anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca icra takiplerine konu bonoların bedelsiz kaldığı iddiasıyla borca itiraz ve İİK'nın 82/1- 2,4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Kula İcra Müdürlüğünün 2020/409 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 15/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, davanın 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 19/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, kararda bu yönüyle usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK'nın 169/a-1 maddesi uyarınca, borcun bulunmadığının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerekir. Davacı tarafça borca itirazını ispata yarar herhangi bir belge ibraz edilmemiş olup, davacının borca yönelik itirazlarının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün olmadığından, Kula İcra Müdürlüğünün 2021/424 Esas sayılı takip dosyası yönünden borca itirazın reddine karar verilmesi yerindedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu icra mahkemesine başvurarak, takibe konu senetlerin cebir ve tehditle tanzim edildiğini ve borçlu olmadığını, bu nedenle soruşturma başlatıldığını belirterek borca itiraz ettiği ve takibin iptalini istediği görülmüştür. Borçlunun itirazının incelenmesi İİK'nun 169 ve 169/a maddelerinde özel olarak düzenlendiğinden, HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. Öte yandan zor ve tehditle senet imzalatıldığı iddiası HMK 209 kapsamında bir sahtelik iddiası değildir. Buna göre borçlu , senedin cebir ve tehdit yoluyla elde edildiğini açık bir şekilde ifade etmiş olup borçlu tarafından yapılan bu itiraz, borca itiraz niteliğinde olması ve bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının çek tazminatı yönünden borca itiraz talebi hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali şikayeti yönünden de kararın gerekçesinin yetersiz oluşu nedeniyle kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı ve davalının istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/94 Esas, 2021/397 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davanın yeniden görülmesi için dosyanın İzmir 1....
Şahısın yalan beyanlar ile müvekkilini borçlandırdıklarını, tebligatın yapıldığı tarihte tebliğ mazbatasına tebligatı alan şahsın müvekkilinin çarşıda olduğunu o ikamette kaldığını iddia ederek aldığını, ancak müvekkilimin tebligatın yapıldığı sırada Türkiye'de bulunmadığını, müvekkilinin yurtdışında yaşaması nedeniyle tebligatın müvekkilinin bulunduğu yerdeki Türkiye büyükelçiliği veya konsolosluğunca yapılması gerektiğini, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz edemeyen müvekkili için borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, tebligatın usulsüz olması nedeniyle tebligatın iptali ile tebliğ tarihi olarak 16/09/2022 tarihinin kabul edilmesini, borca itirazın kabulü ile takibin iptalini ve takibin durdurulmasını talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan her ne kadar yurt dışında yaşadığını iddia etse de bu hususu almak istemediği tebligatlar yönünden öne sürerek kendisine hukuki yollarla ulaşmayı kısıtlama amacı gütmektedir....