WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2009/13742 sayılı takip dosyasına 21.07.2014 tarihinde kimlik fotokopisini de ekleyerek borca itiraz ettiği, en geç bu tarihte hacizden haberdar olduğu halde şikayetini yedi günlük süreden sonra 29.12.2014 tarihinde yaptığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esası incelenerek kısmen kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı borçlu tarafça, ödeme emrine itiraz edildikten 2.5 yıl sonra davacı taraf İtirazın kaldırılması davası açması sebebi ile davanın süresinde olmadığı ileri sürülmüş ise de; dosya kapsamı ve icra müdürlük yazı cevabına göre itiraz evrakının alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 12.03.2018 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 143. ve 251. maddeleri uyarınca verilmiş kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesi kapsamında sayılan belgelerdendir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Afyonkarahisar İcra Dairesi'nin 2016/10384 Esas sayılı takip dosyasıyla borçlu T1 aleyhine başlatılan örnek no 7 genel haciz yoluyla takipte borcu bulunmadığı ve borca itiraz ettiğinden bahisle borca itiraz davası açmış ise de; takibin genel haciz yoluyla takip olduğunu, borca itirazın icra dairesine yönelik yapılması gerektiğini, dava yoluyla borca itiraz etmesi mümkün olmadığından bahisle davacının borca itirazının ve takibe yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2016/10384 Esas sayılı dosya ile müvekkilinin miras bırakanı Hidayet Durgut aleyhine icra takibi başlatıldığını, mirasçısı sıfatıyla davacı müvekkiline 12.11.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin Afyonkarahisar 1....

    nin temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlular, 22.01.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurularında borca itirazda bulunarak takibin iptalini talep etmişler, mahkemece, borçlularca borcun tamamının 25.01.2016'da ödendiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 E. - 2011/300 K. sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Kaldı ki somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, borçlu ... Ltd. Şti. tarafından ihtirazi kayıtla ödenmiştir....

      Somut olayda davacı borçlu vekilince sunulan şikayet dilekçesinde takipten 06/10/2020 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş, yine icra dosyası kapsamında 06/10/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile ilamsız takibe karşı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu dikkate alındığında davacının hakkında yapılan takipten en geç 06/10/2020 tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetin 06/10/2020 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, şikayetin son günü 13/10/2020 tarihi olmasına rağmen şikayet başvurusunun 19/10/2020 tarihinde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

      Ancak mahkemece 03/02/2019 tarihli dilekçede belirtilen itiraz nedenleri ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmaksızın itirazın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı borçlu vekilinin 03/02/2019 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü borca itiraz ve şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, sonrasında dava dosyasının ilk derece mahkemesinin 2021/183 Esas sırasına kayıt edildiği anlaşılmıştır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10. İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2020/113 ESAS 2021/217 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi gereğince borca itiraza, İİK 170/a maddesi gereğince kambiyo vasfı şikayetine ve İİK'nın 16. Maddesine dayalı memur işlemini şikayete ilişkindir. İİK'nın 168/3 maddesi gereğince kambiyo vasfına yönelen şikayetlerin ve İİK'nın 168/5 maddesi gereğince borca itirazın ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut durumda davacı borçluya ödeme emri 2008 yılında tebliğ edilmiş olup, dava aradan 11 yıl geçtikten sonra açılmakla davacının borca yönelik itirazı ile kambiyo vasfına yönelen şikayeti süresinde değildir. Davacı ayrıca maaş kesintisine yönelik şikayette bulunarak haciz kararının iptalini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu