Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, ilk derece mahkemesince imza itirazına ilişkin rapor alınarak itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği; alacaklının istinaf talebi üzerine ... Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre itirazın süresinde olmadığı ancak bu hususun istinaf sebebi yapılmadığı gerekçesi ile HMK’nın 353/...-b-.... maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü olduğunu, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre, davacının icra takibine konu 11 adet bononun tehdit ile imzalatıldığı iddiasında bulunduğu, davacının zorla senet imzalatma şikayeti sonucunda Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının tefecilik suçundan yargılandığı davada beraat kararı verildiği, davacının davalı aleyhine İcra Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu, borca itiraz davasında da davanın reddine karar verildiği, kararın 07.07.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, icra dosyasındaki ödeme emrinin ise 18.06.2010 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, bu davanın ise 18.06.2015 tarihinde açıldığı, 6098 sayılı TBK'nun 39. maddesi gereğince zorla ve tehdit ile senet imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasının tehdidin etkisi geçtikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı...
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
HMK'nun 33.maddesi uyarınca yapılan nitelendirme sonucunda davacının takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak tutarının ve faizin başlangıç tarihinin gösterilmemiş olduğuna ilişkin hususların şikayet niteliğinde olduğu, sair hususların borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı - borçlunun borca itirazlarının takibin niteliği gereği icra dairesine yapılması gerektiğinden icra hukuk mahkemesine bu konuda yapılan itiraz fuzuli olup reddi gerekmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraz ve kambiyo şikayeti istemine ilişkindir. İzmir 26. İcra Dairesinin 2021/1401 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve dava dışı Nidai Cengiz hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 20/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı Fatih'e ise tebliğ edilmediği görülmüştür. Takibe dayanak senet bono vasfında olup TTK'nın 776. maddesinde sayılan unsurları içermektedir. Anılan maddeye göre bononun düzenleyenin imzasını içermesi yeterli olup düzenleyenin adı bononun unsurları arasında yer almamaktadır. Takibe dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
nun 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye mahkemesince; başvuru dilekçesinin sonuç kısmında borca itirazlarının kabulü ile borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş ise de, dilekçe içeriğindeki anlatımda borca itiraza ilişkin somut bir itiraz nedeninin ileri sürülmediği, dilekçe içeriğindeki anlatımın kambiyo hukuku bakımından şikayet nedenlerine ilişkin olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin HMK 353-(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın mükerrer takip şikayeti olduğunu, davacı aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2019/7757 ve 2019/7759 Esas sayılı dosyaları ile kullanılan krediye istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi açıldığını, aynı borca ilişkin Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2019/7760 Esas sayılı dosyası ile aynı kredi borcuna istinaden ilamsız takip yolu ile daha önce takipler yapıldığını, mükerrer ve hukuksuz açılan aynı borca ilişkin ikinci ve üçüncü icra takiplerinin iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece; "Asıl dosyada ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayetinin süreden reddine, bu dosyamız ile birleşen 2021/16 Esas sayılı dosyada davacı tarafın borca itirazının kabulü ile takibin durdurulması talebinin yine vefat eden annesi adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine..." şeklinde karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, borca itirazın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ,dairemizin 2018/208 E-2018/1157K sayılı kararı ile, senedin teminat senedi olduğu ve borca itiraza ilişkin gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verildiği, dava dilekçesinde yer alan iddiaların değerlendirilmediği, ayrıca davacının dayandığı sözleşme getirtilmeden ve deliller toplanmadan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına HMK 353/1a-6 maddesi uyarınca davacı delilleri toplanarak, sözleşme getirtilerek, deliller değerlendirilerek gerekçeli hüküm oluşturulmak üzere...