WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yüklenici cevap dilekçesinde davacının dairelerine ve dükkanına sözleşme dışı işler yaptığını savunmuş, bu işler bedelinin davacının alacağından mahsup edilmesini talep etmiştir. Mahsup talebi “def'i" değil “itiraz”dır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Hakimin de bu hususu görevi nedeni ile doğrudan (re’sen) göz önünde bulundurması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1974 gün 1970/2-737-6581 sayılı kararı). Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davacı arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde sözleşme dışı fazla işler yapıldığı saptanmıştır. Borçlar Kanunu’nun 413.maddesinde iş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte yapan kimsenin hal icabına göre zaruri ve faydalı bulunan bilumum masraflarını faiziyle edaya iş sahibinin mecbur olduğu açıklanmıştır....

    Mahkemece, borçlunun icra emri tebliğine ilişkin usulsüzlük şikayetinin kısmen kabulüne, ıttıla tarihinin şikayet tarihi olan 16/01/2014 olarak kabulüne; icra emrindeki miktarın 8.910,37-TL olarak, takip sonrası için takip talebi ile bağlı kalmaksızın İcra Müdürlüğü'nce tahsil tarihine kadar dayanak ilamda belirtildiği gibi re’sen ilamda belirtilen faiz oranları tespit edilerek, icra emrindeki takip sonrası asıl alacak miktarlarına uygun faiz uygulanması şeklinde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı ve borçlu vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 (818 sayılı B.K'nun 84.) maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılamaya konu edildiği, bu yargılama varken aynı alacak hakkında takas mahsup hükümlerine dayanılarak davacıdan tahsilat yapıldığı,taraflarca akdedilen bankacılık hizmetleri sözleşmesi de incelendiğinde borçların ödenmemesi bankanın rehin takas ve mahsup hakkı başlıklı R.3 maddesinde bankanın bildirimde bulunarak mahsup hakkını kullanabileceğinin düzenlendiği, davalı tarafından bildirim yapıldığına ilişkin bir delilin dosyaya sunulmadığı, alacağını hem dava konusu yapan hem de mahsup hakkını kullanan bankanın mükerrer tahsilatının söz konusu olabileceği, bu nedenlerle hesap özetinde davalı banka tarafından yapılan tahsilatın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. HMK 266.madde gereğince mahkeme çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişi oy ve görüşü alınmasına karar verir....

        Davalı savunmalarında; bunlarla ilgili davacı ve temlik eden Sedat adına ödemeler yaptığını savunduğu anlaşılmış olup davalının aynı sözleşmeden kaynaklanan davacıdan alacağı bulunduğuna dair savunması mahsup itirazı niteliğindedir. Her ne kadar davalı tarafın mahsup talebi karşı davada ileri sürülmesi gerektiği gerekçesiyle dikkate alınmamış ise de; 6098 sayılı TBK'nın 639. maddesi gereğince iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Takas borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Takas karşı dava olarak ileri sürülebileceği gibi def'i olarak da ileri sürülebilir. Davalı tarafın süresinde sunduğu cevap dilekçesi ve beyanlardan anlaşılması halinde mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas mahsup talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesinde (Eski 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 118. maddesi), İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebileceği düzenlemesi mevcuttur. İcrada takas mahsup def'inin nazara alınabilmesi ise alacağın ilamdan kaynaklanmasına veya 68. madde de sayılan belgelere dayanmakla birlikte anılan belgeye dayalı başlatılan takibin kesinleşmiş olması koşuluna bağlıdır....

            Mahkemece yargılama sırasında bilirkişiye yaptırılan hesaplamada davacı kooperatif aidat alacağının 2.185,00 TL olduğu saptanmış, bundan davalı alacağı 410,00 TL mahsup edilerek bakiye aidat alacağı belirlenmiş, bu miktar için hesaplanan işlemiş faizle birlikte tahsil kararı verilmiştir. Ne var ki, davacı kooperatif talebinde alacağını herhangi bir mahsup işlemi yapmaksızın 1.819,00 TL olarak dava konusu yapmış olmakla mahsup işleminin bu miktar üzerinden gerçekleştirilerek bakiye 1.409,00 TL aidat alacağı ve işlemiş faizinin hüküm altına alınması gerekirken, HMK 26 maddesine aykırı şekilde talebi aşarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/381 Esas – 2015/199 Karar sayılı kararının eksiksiz şekilde bir sureti ile davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı birer sureti ilgili ceza mahkemesinden temin edilip dosya içine alınarak ve tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi sonrası bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin...

                tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule ve uygulamaya göre de; 1-Davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelere ilişkin olarak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 32.372,24 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapılarak belirlenen miktarın hükme esas alınması suretiyle maddi tazminatın fazla tayini, 2-Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan...

                  Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2016 tarihli ve 2016/53 esas, 2016/122 sayılı Kararının infaz edilmesi sonrasında, sanığın mahsup talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 27/06/2016 tarihli ve 2015/117 esas, 2015/147 sayılı ek Kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan Mahkemenin 10/10/2013 tarihli ve 2013/28 esas, 2013/457 sayılı dosyasında gözaltında ve tutuklulukta geçirilen sürelerin, infaz edilmekte olan hapis cezasından mahsup edilmesine ilişkin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/08/2016 tarihli ve 2016/996 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarih ve 214-181 sayılı ve 17/04/2004 tarih ve 32-97 sayılı Kararlarında belirtildiği üzere, infaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre, hükümlünün Bandırma 2....

                    yasağı kapsamında tahsil edilen tutarların talebi olarak açıklama yazıldığı, Borcun sebebi olarak; "İzmir 2....

                      UYAP Entegrasyonu