İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2021/162 ESAS- 2022/373 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 24/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Atakum Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı memur olduğunu, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/25836 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin e devletten farkederek icra takibinden haberdar olduğunu, süresi içerisinde mahkemeye başvurarak imzaya, borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İ.İ.K.nun 170/2 hükmüne istinaden müvekkilinin zarar görmemesi ve hak kaybı yaşamaması için icranın geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek imzaya itirazlarının kabulüne...
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesi ile borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz edilmiş, mahkemece bu yönde inceleme yapılmamış ise de, faize ve ferilere yönelik husus istinaf konusu yapılmadığından, bu hususlarda inceleme yapılmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2017/137 ESAS- 2021/428 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2016/35614 E.sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında senede dayalı olarak takip yapıldığını, takipten ödeme emri tebliğ edilmeden 03/02/2017 tarihinde haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, davalı taraf çek tazminatı talebinde bulunmuşsa da çekin ödenmemiş olması sebebinin karşılıksız çıkması olduğunu beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece ödeme emrinin henüz borçluya tebliğ edilmediğinden itiraz hakkının doğmadığı belirtilerek itarazın reddedildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığı yönündeki itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
İTİRAZ Borçlular itiraz dilekçesinde, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, borçlu ... için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer borçlunun asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu çekin karşılıksız olup götürülecek borç vasfında olduğunu, aranacak borçlardan olmadığını, bu durumda müvekkili alacaklı şirketin adresinin bulunduğu Manisa İcra Müdürlüğünün de yetkili olduğunu, kararın kaldırılarak yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde yetkiye itiraz, İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itirazdır....
Somut olayda; davacı şirket adına TK 21'e göre yapılan tebligat, Tebligat Kanunu Ve Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usulüne uygundur Davacı tarafından, borca ve imzaya itiraz davasının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren, 5 günlük süre içinde açılması gerekmektedir. Tebligatın usulüne uygun olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde açılmadığı anlaşıldığından, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile imzaya itiraz davasının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi, hukuken yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK: 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacının tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin reddine, borca ve imzaya itiraz davasının süreden reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Somut olayda; davacı borca itirazda bulunmuş olup, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir itirazda bulunmamış, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasını ilk olarak istinaf aşamasında ileri sürmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/27 ESAS 2020/643 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/53728 esas sayılı icra takip dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, hem yetkiye hem borca hem de imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili adına yapılan takibe konu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek Tokat İcra Daireleri yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesine, takibin imzaya itiraz nedeni ile durdurulması ve iptaline karar verilmesine, alacaklı aleyhine takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takip alacaklısından alınarak...