Bu itibarla, hükmün açıklanmasına dayanak yapılan ve denetim süresinde kasten işlenen suçla ilgili olarak uzlaştırma işlemlerine tevessül edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için açıklanan mahkumiyet hükmünün bozulması gerekir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu sebeple hükmün bozulması gerektiği görüşündedir. Ancak; 5237 sayılı CMK’nın 231/8 maddesinin “Denetim süresi içerisinde dava zaman aşımı durur.” biçimindeki âmir hükmü ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içerisinde kasten işlenen (bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi kaydıyla) suçun işlendiği tarihe kadar dava zaman aşımı süresi durur. Öte yandan TCK’nın 67/2-d maddesinin amir hükmü uyarınca, mahkumiyet hükmünün verilmesi dava zaman aşımı süresini kesen sebeplerdendir. Bu tarihten sonra dava zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN; Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Kamu malına zarar verme Hüküm : Suça sürüklenen çocukların CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine Temyiz edenler : Katılanlar vekilleri ve o yer Cumhuriyet savcısı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’e atılı suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, zaman aşımını düzenleyen Türk Ceza Kanununun 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık olağan dava zaman aşımı süresi ile suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında aynı maddeler kapsamında belirtilen 10 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin, zaman aşımı süresini kesen son işlem olan suça sürüklenen çocukların sorgusunun yapıldığı 12.09.2012 tarihiyle inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Oluşa uygun kabule göre, olay tarihinde on beş-on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eyleminin zaman aşımı süresi yönünden lehe sayılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki 5237 sayılı TCK'nın 102/1-c.2. maddesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e, 66/2 maddeleri gereğince 5 yıl 4 aylık olağan dava zaman aşımı süresine tabi bulunduğu ve zaman aşımını son kesen 17.09.2013 tarihli mahkumiyet kararı ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa yüklenen “güveni kötüye kullanma” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıl olağanüstü dava zaman aşımı süresi ile 5271 sayılı CMK’nın 253/21. maddesi gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarih ile uzlaştırma raporunun düzenlendiği tarihe kadar duran zaman aşımı süresi de eklenerek dikkate alındığında, suç tarihi olan 13/06/2008 inceleme tarihine kadar olağanüstü dava zaman aşımının gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı...
Bu itibarla; bahsi geçen davalılar açısından davanın zaman aşımı süresinin dolduğundan bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun belirtilen nedenle kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, kaldırma kararının niteliği gereği, davacı tarafın sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2007/3511) sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak çeklerin düzenleme tarihinin 16/02/2007 ve 30/03/2007 olduğunu, icra dosyasının 20/02/2019 tarihinde yenilerek 2019/7787 Esas nosunu aldığını, zaman aşımı süresinin çeklerde 6 ay iken 03/02/2012 tarihinde yapılan düzenleme ile 3 yıla çıkartıldığını, zaman aşımı süresinin sürenin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, ibraz süresini sona erdiği tarihten geçerli olan zaman aşımı süresi nazara alındığında ibraz tarihi 03/02/2012 tarihinde önce dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde 3 yıllık süreye tabii olduğu, takibin dayanağı çekler yönünden hem eski hemde yeni yasaya göre zaman aşımı süresini geçtiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, haciz mevcut ise haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Cide İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 5, 33, 39, 48, 124 ada 18, 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 122 ada 33, 124 ada 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 39 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 48 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 124 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ... adına ve 122 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tespit edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.12.2014 tarih ve 2014/467-2014/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların birlikte keşideci oldukları senetlere dayanarak bu senetlerde kefil olarak bulunan ... hakkında icra takibinin başladığını, davalı borçluların zaman aşımı definde bulunduklarını, senetlerin zaman aşımına uğradığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, davalıların icra dosyasına konu borcu ödemediklerini, her ne kadar yenileme emri dikkate alınarak zaman aşımı iddiaları kabul edilmiş ise de, bunun kabulünün doğru olmadığını, zaman aşımı dolduktan sonra bir yıl içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine...
Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, Mahkemece verilen 26/03/2013 tarihli, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararın, Dairemizin 22/09/2016 gün, 2016/7016 esas, 2016/8907 karar sayılı ilamıyla davanın zaman aşımından reddi gerektiği belirtilerek temyiz eden davalı ... yararına bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve tüm davalılar yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak 26/03/2013 tarihli ilk hüküm, davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmediğinden, onun yönünden kesinleşmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, adı geçen davalıyı karar başlığında göstermek suretiyle onu da kapsar şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... İnş. Tic. Ltd....
ilişkin olması ve zaman aşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması kaydıyla, idari yaptırım kararlarının Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zaman aşımı süreleri içerisinde uygulanacağı, 2. fıkrasında gümrük vergileri alacağına bağlı idari para cezalarında zaman aşımının, bu idari para cezalarına ilişkin gümrük vergilerinin zaman aşımına tabi olacağı hükme bağlanmıştır....