WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ifadesinin 13.11.2001 tarihinde alındığı, şüphelinin eyleminin de 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 286/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu eylemle ilgili zaman aşımı süresinin anılan Kanunun 102/3. maddesi gereğince 10 yıl olduğu ve kanuni dava zaman aşımı süresinin de 13.11.2011 tarihinde dolduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin eyleminin 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 286/3. maddesi kapsamında kaldığı, bu eylemle ilgili kanuni dava zaman aşımı süresinin ise aynı Kanunun 102/2. maddesi gereğince 15 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği, bu haliyle dava zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilmeden itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığının 21.12.2015 tarih ve 94660652-105-06-10098-2015-E.26748/84645 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının...

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Kanun'un 116. ve devamı maddelerinde belirtilen vergi hatalarının düzeltme ve şikayet yoluna konu olabileceği, uyuşmazlık konusu olayda böyle bir durumun bulunmadığı, 7338 sayılı Kanun'un 22. maddesinde öngörülen, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süreden ve düzeltme zaman aşımı süresi geçirildikten sonra müracaat edildiğinden düzeltme ve şikayet başvurularının reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır....

      Mahkemece, davaya konu edilen bonoların 20/11/2006 ve 20/01/2007 vade tarihli olduğu, 6762 Sayılı TTK' nun 661/2. maddesi gereğince vade tarihinden itibaren 1 yıl geçmekle hamilin cirantaya karşı açacağı davanın zaman aşımına uğrayacağı, aynı Yasanın 663/2. maddesinde zaman aşımı kesildiğinde yeni bir zaman aşımı süresinin işlemeye başlayacağı düzenlenmiş olup, ilk icra takibinin 26/02/2007 tarihinde yapıldığı, icra hukuk mahkemesi kararı ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasının ardından 05/03/2012 tarihinde ikinci takibin yapıldığı, bu davanın ise 1 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra 23/08/2013 tarihinde açılması nedeniyle zaman aşımı def'i haklı görülerek davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, mahkemece temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Her ne kadar mahkemenin 30.09.2015 tarihli ek kararı ile temyiz başvurusunun...

        İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelenmesinde davacının taksirle yaralandığı, 5237 sayılı yasanın 89/1 ve 66/e maddesine göre 8 yıllık ceza zaman aşımının uygulanması gerektiği, kazanın 27/06/2011 tarihinde meydana geldiği, davanın 22/03/2021 tarihinde açıldığı, 8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu, 6098 BK 72.mdsi kapsamı ve 2918 sayılı yasanın 109.mdsinde belirtilen 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu, davacının yaralanması sebebiyle oluşan hastane kayıtlarının 30.06.2011 ve 04.07.2011 olarak kayıtlı olduğu, tedavisinden sonra bu tarihte hastaneden taburcu olduğu ve bu tarihler itibariyle zararın öğrenildiği anlaşıldığından 2918 sayılı yasanın 109.mdsinde ön görülen 10 yıllık zaman aşımı süresi uygulamasının mümkün olmadığı, zaman aşımının B.K ve 2918 sayılı yasa kapsamına göre haksız fiil ile ilgili olarak zararın ilgilisinin öğrenildiği ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zaman aşımı ve ceza zaman aşımı dolmuş olduğundan davacının tazminat talep...

          T..görevlisi olarak tanıttığı ve katılanın evinin karşısında bulunan bir birahaneyi takibe aldıklarını, bu amaçla evinde kalmak istediğini, karşılık olarak da katılana para vereceğini, borçlarını temizleyeceğini, ev ve dükkan alacağını söylediği, ardından katılanı müteahhide götürüp kendisinin gerçek kimliğini açıklayamayacağı gerekçesiyle katılana sözleşme imzalattığı, bankaya giderek görüşmeler yaptığı, bu şekilde katılanın güvenini sağlayarak evinde kaldığı, günlük bakım ihtiyacını karşılattığı ve katılandan para aldığı, katılana vaat ettiklerini gerçekleştirmemesi üzerine, katılanın sanığa evinden ayrılmasını söylediği, ardından sanığı şikayet ettiği, sanığın şikayeti geri almazsan ''seni öldürürüm'' diyerek katılanı tehdit ettiği iddia edilen olayda; Sanık hakkında tehdit ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında, tehdit suçundan hüküm kurulmamış ise de, bu suç açısından zaman aşımı süresi içinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür....

            tarihi arasında arasında 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. madddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              tarihi arasında arasında 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. madddelerinde öngörülen yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Takibin 30.06.2017 ve 08.12.2017 tarihli bonolara dayalı olduğu, takip tarihinin 06.10.2020 olduğu ,davacıların murisi borçlu Mahmut Özdemir'in bonolarda keşideci olarak yer aldığı, bonoların 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu anlaşılmıştır. 30/06/2017 vade tarihli bono yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresinin 30/06/2020 tarihinde dolduğu, 7226 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi ile yapılan düzenleme gereğince bu bononun en geç 15/07/2020 tarihine kadar takibe konu edilmesi gerektiği, murisin ölüm tarihi olan 05/09/2020 tarihli itibari ile bu bonunun zamanaşımına uğramış olduğu, bu nedenle İİK 53.ve devamı maddelerinin uygulama yeri olmadığı, ancak 08.12.2017 vade tarihli bono yönünden takip tarihi olan 06.10.2020 tarihi itibari ile 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçmediği halde bu bono yönünden zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde değildir....

                olduğunun tespitine, takibe karşı yapmış olduğu şikayet ve itiraz başvurularının kabulüne, takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle ve kambiyo vasfını kaybetmiş olması sebebiyle takibin iptaline, terditli olarak takibin iptaline karar verilmemesi durumunda takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....

                Somut olayda takip ... yılında başlatılmış, borçlu davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat tebliğ edilemeyip iade döndükten sonra dosya uzun süre takipsiz bırakılmış, davacı alacaklı takibi sırasıyla ...-... ve ... yıllarında yenilemiş, ancak borçluya tebligat yapılamamış, son olarak ... tarihinde davalı borçlunun mernis adresine çıkartılan normal tebligat ile bizzat kendisine ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu takibin zaman aşımına uğraması sebebiyle icra hukuk mahkemesine şikayet yoluyla başvurmuş, Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... tarih ... esas - ... karar sayılı ilamı ile şikayetin süresinde olmaması gerekçesiyle talep reddedilmiş, ardından borçlu borcunu ... tarihinde ödemiştir. Davalı borçlunun ödeme emrini tebliğ alır almaz öncelikle şikayet yoluna başvurduğu, başvurusu reddedilince borcunu hemen ödediği görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu