WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Ancak hukuki yararının olması kaydıyla borçlu da sıra cetveline şikayet yoluna başvurabilir. ''Yargıtay'ın aksine kararları olmasına rağmen, kanaatimize göre şikayet yoluna hukuki yararının bulunması kaydıyla borçlu da başvurabilir. Borçlunun da sıra cetveli yapılırken takip hukuk kurallarına aykırılık iddiasının kendi hukuki durumunu ilgilendirdiği her durumda, borçlunun şikayet yoluna başvurabileceği kabul edilmelidir. Borçlunun hukuki yararının bulunabilmesi için yapılan işlemin borçlunun haklarını doğrudan etkilemesi ve güncel olması gerekir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, ... 10. İcra Müdürlüğünün 2000/242 sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetveline itiraz etmiştir. Sıra cetvelindeki sıraya itiraz halinde sırasına itiraz edilen alacaklılara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlıkla ilgili bir karar verilmelidir. İcra Mahkemesince sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan 2, 17 ve 19 ncu sıralarda yer alan alacaklılara şikayet dilekçesi tebliğ edilip, iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

    Nitekim şikayet tarihinden önce borçlu Sacide Langert'in vefat ettiğini öğrenen alacaklının 15/09/2021 tarihinde borçlunun mirasçılık belgesinin temini için yetki belgesi talebinde bulunduğu, 16/09/2021, 28/09/2021 ve 29/09/2021 tarihlerinde borçlunun tek mirasçısı olduğunu bildirdiği davacıya ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu, artık satışa gidilmediği, 29/09/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ zarfı hazırlandığı ve mirasçıya tebliğe gönderildiği, şikayet tarihinden sonra 02/10/2021 tarihinde davacı mirasçıya ödeme emri tebliğ edildiği, bu şekilde takibe dahil edilen ve borçlu sıfatını kazanan davacı mirasçının da 04/10/2021 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yetki itirazını kabulü üzerine de 11/10/2021 tarihinde takip dosyasının yetkili İstanbul Anadolu İcra Dairesi'ne gönderildiği görülmüştür....

    Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

    Müdürlüğü'nün 2012/14818 Esas sayılı dosyasında 03.....2012 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, müvekkilinin takip ve ihtiyati haczinin şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin takip ve ihtiyati haczinden önce olması nedeniyle şikayetçinin alacağı için .... sırada pay ayrılması; bu olmadığı taktirde, şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin haczine iştirak ettirilip, paranın ikisi arasında garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan .... ... Tur. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan ... ... Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin haczinin önce kesinleştiği, bu nedenle ilk haciz olarak değerlendirilmesi gerektiği, şikayetçi haczinin ise İİK'nın 268. maddesindeki şartları taşımaması nedeniyle bu hacze iştirak edemeyeceği gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiştir....

      GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....

      Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/09/2011 tarih ve 11913 sayılı yazısı ile borçlu şirketin 10.11.2009 tarihinde ticareti terk ettiği anlaşılmasına karşın, İİK’nun 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 28.05.2011 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 27.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi. İ.Ç...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Alacaklıyı zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı beraatlerine Yüklenen “alacaklıyı zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, fabrikanın 01.01.2009 tarihinde kiraya verilmesi ve suçun da bu tarihte oluşmasına karşın, İİK.nun 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra 19.04.2010 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçiler vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Alacaklıyı zarara uğratmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek HÜKÜM : Beraat Yüklenen “alacaklısını zarara uğratmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, suça konu taşınmazın 25.12.2008 tarihinde devredildiğinin anlaşılması ve şikayetçi vekilinin İİK’nun 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 07.10.2010 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE...

            Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28.03.2012 tarih ve 6758 sayılı yazısı ile borçlu şirketin 31.12.2008 tarihinde ticareti terk ettiği anlaşılmasına karşın, İİK’nun 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 05.08.2011 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 09.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu