WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda, borçlunun mahkemece incelenen şikayet ve itirazlarının yanında 250 TL bedelli 5 adet senede de itiraz ettiği halde, mahkemece anılan talep incelenmeksizin ve bu konuda yukarıda değinilen 6100 Sayılı HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      O halde, yukarıda yer verilen yasa hükümleri ve açıklamalar ışığında, mahkemece duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve taraflara delilleri sorulup, varsa sunmaları için imkan tanınması, tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının tüm itiraz ve şikayetlerinin yasal süresi içerisinde ileri sürülüp sürülmediği gözetilerek ve taraf iddia ve delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir" gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

      Bilirkişi heyetinden alınan raporun Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlendiği, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu ve kesin kanaat içerdiği anlaşılmakla bu rapor esas alınarak karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan icra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da bekletici mesele yapılamaz. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin raporlar arasında çelişki olduğu ve C....

      ödeme emri tarafına 06/03/2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, süresi içerisinde imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, Düzce ilinde işe girdiği şirketin herkesten boş senet aldığını, takibe konulan senedin bu senet olup olmadığını bilmediğini, ancak senet altındaki imzanın kendi imzası olmadığını, imzanın ve yazıların incelenmesini, ayrıca yine 01/04/2019 tarihinde davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, davalı alacaklının kötü niyetli olarak davayı kazandığı tarihten sonra düzenleme tarihini kendileri yazıp takibe koyduklarını, kesinlikle bu borcun ve imzanın tarafına ait olduğunu kabul etmemekle birlikte ayrıca zamanaşımı itirazı da bulunduğunu, tarafına ait olmayan iş bu takibe dayanak bono da ki imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini, davanın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2019/10438 esas sayılı icra takibinin TMK madde 170 uyarınca durdurulmasına...

      Savcılığına suç duyurusunda bulunulması olduğunu, gelen belgeler ile anlaşıldığı üzere davacının süreklilik arz eder nitelikte farklı imzalar attığını, rapor ile de aidiyet tespit edilemediğinin bildirildiğini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, bu nedenle müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatı ile para cezasına karar verilmesinin de isabetli olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini, bu istem yerinde görülmezse kötüniyet tazminatı ile para cezasının kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesi gereğince ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 22....

      Her ne kadar şikayet tarihinden sonra ancak karar tarihinden önce 26.12.2013 tarihinde Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/406 - 2013/566 K. sayılı kararı ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İBK. ve HGK.nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararları gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Osmaniye 1....

        Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan inceleme sonucunda; mahkemesince her ne kadar imzaya itiraz doğrultusunda inceleme yapılarak İİK.nun 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de; takip dayanağı bonoda tanzim yerinin bulunmaması sebebiyle kambiyo vasfında bulunmadığı, süresinde itiraz edilmesi halinde senet metninden anlaşılan bu durumun resen gözetilmesi gerektiği ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince başkaca bir husus araştırılmaksızın takibin iptali ile maddede öngörülmediğinden davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile bu hususu gözden kaçırarak imzaya itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verdiği görülüş ise de; davacı tarafından bu husus istinafa getirilmediğinden ve bu durum davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden davalı aleyhine bir durum yaratılması mümkün görülmemiş ve bu sebeple her iki yanın...

        nin 05.09.2022 tarih ve 2022/466 esas 2022/603 karar sayılı gerekçeli karardaki “şikayetin aktif husumetten reddine" ve de gerekçeli karar ve bu karara bağlı ek karardaki "istinaf talebinin reddine" kararlarının kaldırılarak istinaf dilekçelerimdeki taleplerim doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep ederim." şeklinde ek kararı ve asıl kararı istinaf etmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uyuşmazlık; icra hukuk mahkemesinde görülen borca ve imzaya itiraz davasına asli müdahil olunup olunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, hukukumuzda davaya müdahale (katılma) iki türlü olup; bunlar fer‘i müdahale ve asli müdahale olarak adlandırılmaktadır. Asli müdahale 6100 sayılı HMK'nin 65. maddesinde düzenlenmiş, olup, buna göre yargılamanın konusu üzerinde hak iddia eden üçüncü kişinin, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği belirtilmiştir....

        ve bu hesaplarla ilgili olarak çek keşide etme ve imzalaya dair 3....

        UYAP Entegrasyonu