, usulsüz tebliğ nedeniyle müvekkili hakkında yapılan tüm icra işlemlerinin yok hükmünde sayılmasını ve müvekkili hakkında uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Haciz ihbarnamelerinin İcra İflas Kanunu Yönetmeliğinde öngörülen şekil ve içerikte düzenlenmediği, bu hususun "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet mahiyetinde olup hacizihbarnamelerinin iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine, haciz ihbarnamelerine yönelik şikayetinin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline, icra dosyasından borçlu kaydının silinmesine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin verilen kararın kaldırılmasına kara verilmesini talep temiştir....
Davacı, hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yanısıra imzaya ve borca yönelik itirazda bulunmuş, Mahkeme tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, sair itirazların ise yasal süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle imzaya itirazın süre yönünden reddine karar vermiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1 maddesinde; tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10/2 maddesine göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi kabul edilir ve tebligat buraya yapılır....
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu ve sıra cetvelinin düzenlendiği...... 2012/6317 E. sayılı dosyasında icra emrinin şikayet dışı borçlu........azlettiği vekiline tebligat yapılması nedeniyle icra emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip kesinleşmediğinden konulan haczin de geçersiz olduğunu, icra müdürlüğünce icra emrinin 30.07.2013 tarihinde tebliğ edilebildiğini, bu tarihten sonra ise şikayet olunan tarafından yeni bir haciz konulmadığını, önceki haczinin de geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin haczinin ilk haciz olduğunu ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu ve sıra cetvelinin düzenlendiği ..... Müdürlüğü’nün 2012/6317 E. sayılı dosyasında icra emrinin şikayet dışı borçlu ..... azlettiği vekiline tebligat yapılması nedeniyle icra emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip kesinleşmediğinden konulan haczin de geçersiz olduğunu, icra müdürlüğünce icra emrinin 30.07.2013 tarihinde tebliğ edilebildiğini, bu tarihten sonra ise şikayet olunan tarafından yeni bir haciz konulmadığını, önceki haczinin de geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin haczinin ilk haciz olduğunu ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
O halde mahkemece, ödeme emri tebligat parçasında “Mernis Adresi” şerhi ile birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü gerekirken, ilk tebligatın iade gelmesi üzerine doğrudan mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, şikayet kabul edildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet niteliğinde olup davacı vekili şikayetin kabulü ile birlikte ayrıca icra dairesinin yetkisine ve borca da itiraz etmiştir. Tarsus İcra Dairesinin 2022/1243 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Seçil Yerlikaya tarafından borçlu Gülay Coşkun aleyhine 300.900,00- TL alacağın tahsili amacıyla 09/03/2022 tarihinde kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip başlatıldığı görülmektedir....
Davacıların tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1982 esas sayılı dosyasına dava dilekçeleri dosyamız davacıları T3'a 02/01/2020, T1 ve T2' a ise 31/12/2019 tarihlerinde tebliğ edilmiş olup davacıların usulsüz tebligata ilişkin başvuru süreleri bu tarihte başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 13/01/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile davacıların usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Bu hal karşısında usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir....
İlk derece mahkemesince; usulsüz tebligat şikayetinin reddine, icra memur muamelesinin şikayet yolu ile kaldırılması talebinin reddine, gecikmiş itiraz talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 25/08/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 16/09/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Bu hal karşısında mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin şikayetin esası hakkında değerlendirme yapılarak kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekmiştir....