esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....
e yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin "tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 26.04.2016 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüzdür. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; borçluya örnek 7 ödeme emrinin 08.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 16.12.2015 tarihinde takip dosyasına vekalet sunduğu, aynı tarihte de icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi ile takipten 14.12.2015 tarihinde haberdar olunduğunun bildirildiği, ancak icra mahkemesine başvurunun 21.07.2016 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Bu durumda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
T1 Şti aleyhine ilamsız takip yolu ile icra takibi yaptığı, ödeme emri tebligatının yetkili kişinin toplantıda olması nedeniyle 30/01/2020 tarihinde daimi çalışanına tebliğ edildiği, borçlu vekilinin icra dairesine 29/09/2020 tarihinde usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 30/09/2020 tarihinde takibin durdurulup 02/10/2020 tarihinde bu karardan dönülerek itirazın süresinde olmadığından bahisle icra takibinin devamına karar verildiği, takibin yürütülmekte olduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi vekili icra müdürlüğünün 02/10/2020 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Takip dosyasında anlaşılacağı üzere ödeme emri borçluya 30/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu şayet bu tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı iddiasında ise tebligat usulsüzlüğünü tespiti ve öğrenme tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurması gerekir....
birine yapılır”, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükümleri yer almaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, müvekkilinin usulsüz tebligat iddiasının incelenmediğini, müvekkilinin şifahen taşınmazların satıldığını öğrendiğini, satış ilanı müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, İcra dosyası kapsamında taşınmazlarda Kıymet Takdiri yapılmış ancak söz konusu Kıymet Takdiri raporu da müvekkiline tebliğ olmadığını, Davalı Banka Müvekkilinin yargı nezdinde hak aramasını engellemeye çalıştığını, icra dairesi tarafından yapılan takdirin düşük kalması ve taşınmazın özellikli niteliklerinin kıymet takdirinde belirtilmemesi sebebiyle Müvekkilinin mağdur olduğunu, tebliğdeki usulsüzlük nedeniyle Müvekkilinin kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamadığını, bu sebeple taşınmaz değerinden düşük olarak satışa çıktığını, Müvekkilinin şehir dışında olduğu maddi gerçeği karşısında tebligatın usulsüz olduğunun açık olduğunu, mevcut tebligatta yapılan işlemin usulsüz olduğunu, müvekkili usulsüz tebligat sonucu itiraz ve şikayet...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/1276 ESAS- 2021/1658 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/28452 E. Sayılı dosyasında hakkında ilamsız takip yapıldığını, takip nedeni ile tarafına çıkarılan tebligat usulsüz olup, takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyanla; tebligat usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz yapılan ödeme emri, kıymet takdir raporu, davet mektubu ile dosyada yapılan tüm işlemlerin iptaline, icra takibi ve kıymet takdirinden 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 19....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....
Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 27.06.2019 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/13971 Esas 2020/6410 Karar sayılı ilamı)....
Mahkemece;"Davacının 89/1, 89/2 ve 89/3 Haciz İhbarnamelerine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine ,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....