WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan şikayet eden, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek tebliğ tarihinin düzeltilmesini de talep etmiş olmakla, mahkemece haciz ihbarnameleri iptal edildiğinden bu yönde hüküm kurulmamıştır. O halde mahkemece, şikayet eden şirket ortağına haciz ihbarnameleri çıkarılabileceği nazara alınmak suretiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davada haklı çıkan tarafın, davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen vekalet ücreti de, HMK'nın 323/1- ğ maddesi uyarınca bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK'nın 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir. İncelemeye konu olayda, davalı alacaklının usulsüz tebligat şikayeti davasında tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davaya karşı koyduğu ve yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de usul ve yasaya uygundur....

    Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin takibe konu edilen ilamının konusunun ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminata ilişkin olduğu,Ankara 3. İcra Dairesinin 2019/5052 Esas takip sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibe konu edilen bu ilama ilişkin şikayet edenin alacağına Kayseri İcra Dairesinin 2021/57589, 2019/61634 ve 2020/20105 sayılı dosyalarından, Ankara 3....

      Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet iddiası ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, istemin süreden reddine karar verildiği görülmüştür.İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

        GEREKÇE: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait (örnek 13) takipte, borçlu vekili tarafından tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle öğrenme tarihinin 25.08.2020 olarak tespiti, gecikmiş itirazlarının kabulü, icra müdürlüğünün 01.09.2020 tarihli itirazın süresinde olmadığından bahisle itirazın reddine dair kararının iptaline karar verilmesini talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, şikayeti reddine karar verilmesi üzerine davacı -borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

        kıymet takdir raporunun tarafına tebliğ edilmesi ile öğrendiğinden önceki tebligatların usulsüz olarak kabul edilmesini belirterek, kararın kaldırılmasına ve delillerinin değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 07.04.2015 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir. O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

          İcra MahkemesiTARİHİ : 16/08/2005NUMARASI : 2005/287-701 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi Belediye Başkanığı vekili tarafından 01.04.2005 tarihinde icra mahkemesine başvurularak, icra müdürlüğünün 2005/1152,1153,1154 ve 1155 sayılı takip dosyalarında 29.03.2005 tarihinde bankada bulunan mevduat ve taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre kendiliğinden kamu hizmetine tahsis edilen taşınır ve taşınmaz mallarla ilgili haczedilmezlik şikayeti süreye tabi değildir. Bu nitelikte olmayan haciz işlemi yönünden şikayet süreye tabi ise de; Somut olayda, 29.03.2005 tarihinde konulan hacizlerle ilgili olarak borçlu vekilinin 01.04.2005 tarihindeki şikayeti yasal 7 günlük süresi içerisinde bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

              UYAP Entegrasyonu