WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olması nedeniyle mahiyeti gereğince yedi günlük yasal süreye tabidir. Davalı tarafça delil olarak dayanılan Uyap Evrak İşlem Kütüğü kayıtlarının tetkiki sonucunda, davacı T1 tarafından 08/03/2022 tarihi itibariyle icra takip dosyası arasında bulunan ve usulsüzlüğü ileri sürülen tebliğe ilişkin mazbatanın ve ödeme emrinin incelendiği, yapılan incelemeler neticesinde söz konusu tarih itibariyle takipten ve şikayet konusu işlemden haberdar olunmasına rağmen yasal yedi günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 18/04/2022 tarihinde şikayette bulunulduğu görülmüş, dolayısıyla mahkemesince şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararı isabetli olmuştur....

Borçlunun bu yöndeki istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihnde haberdar olduğunu beyanla yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015'de icra mahkemesine başvurduğuna göre mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerekirken bilinmeyen adresteki muhtarlığa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle yaptığı şikayet başvurusunun süresinde olmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İcra Mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunu, davacı borçlunun, ödeme emri tebligatından 06/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu açıkça kabul ve beyan etmesine rağmen işbu şikayetini 30/12/2021 tarihinde yaptığını belirterek süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresinde olduğu gözetilmek suretiyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tebligatın usulsüz olması halinde borçlunun şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığından TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verildikten sonra borçlunun hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali hakkındaki taleplerinin de esastan incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz....

      Şikayet eden borçlu vekli satış ilanının asıl borçluya ve ipotek veren şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanının yeterli traja ulaşmamış gazetede yapıldığını, şikayetçi ile beraberinde ihaleye iştirak etmek isteyen kişilerin ihaleye girmelerinin engellendiğini, ihaleye katılımın engellenerek taşınmazın değerinin çok altında satıldığını ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince dava dışı asıl borçlu yaönelik satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinin ancak tebligatın muhatabı olan kişi tarafından ileri sürebileceğinden bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, şikayetçiye yapılan satış ilanının ise, davacı ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatının" tebligat evrakı muhatabın işe gittiğini ve aynı konutta birlikte ikamet ettiğini beyan eden eşi Melike Narin imzasına tebliğ edilmiştir" şerhiyle 28.09.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yine satış ilanının, satış karar tarihi itibariyle tirajı 107.942...

        Borçlunun şikayet dilekçesinde, ayrıca, gecikmiş itiraz deyimini de kullanmış olması, HMK’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.2001 tarih ve 1991/...-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilerek işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu şirkete ödeme emrinin TK'nın 35. maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının yanısıra senedin vasfına yönelik şikayet ve imzaya itiraza ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmiş olması zorunludur....

          Buna göre, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.Somut olayda, borçlu şirkete yapılan tebligat evrakı incelendiğinde şirket yetkilisi olan ...’nın tebliğ saatinde orada olup olmadığı hususunun araştırılmaması ve bu durumun tebligat mazbatasına tevsik edilmemesi nedeniyle tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E. 1991/344K.) Borçlunun şikayet dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

            Başvuru bu hali ile İİK’nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, borçlunun icra dairesine yaptığı itiraz üzerine takibin durmuş olması şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmez (Dairemizin 2014/24375 E., 2014/26798 K. sayılı ve 11/11/2014 tarihli kararı).Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/3. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Somut olayda, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresi, ... Mahallesi ... Sokak ... adresidir. Bu adrese gönderilen örnek 7 ödeme emrinin 30.09.2014 tarihinde bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu kez ... Mahallesi ......

              UYAP Entegrasyonu