Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işbu davada şikayet tarihi itibarıyla hacizler ayakta ise de yargılama esnasında hacizlerin düştüğü ve hacizlerin 35.01.2019 tarihinde alacaklı tarafından yenilendiği, şikayet ise 2017 tarihinde konulan hacizlere yönelik olmakla, dava konusu olmayan 2019 tarihindeki yeniden konulan hacizlere ilişkin bir yargılama yapılması mümkün bulunmadığından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, yetkisizlik kararı verilmiş olması sebebiyle yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin kaldırılması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, yetkisizlik kararı kesinleştiği için yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi işleminin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, memur muamelesinin iptaline ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı borçlu aleyhine Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2020/7488 Esas sayılı takip dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takip nedeniyle davacı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu ve Konya 6....
nedeniyle mirasçı olan çocuklarından gizli işler yaparak malvarlığını zora sokacak işlemler yaptığını, takibin dayanağının iki adet bono olduğunu, murisin 70 yaşında olup bu kadar borç altına girmesinin mümkün olmadığını, ilk olarak takibin kambiyo senedine mahsus yolla başlatıldığını ve ödeme emrinin murise gönderildiğini, ancak senetlerin imzasız olması nedeniyle ve tebligat usulsüz olduğundan icra müdürlüğünün haciz işlemlerini iptal ettiğini, alacaklının şikayeti üzerine Beykoz İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/109 esas - 2017/221 karar sayılı kararı ile senet üzerinde imza olmadığından kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamayacağına ve tebligat usulsüz olması nedeniyle şikayetin reddine karar verdiği, bunun üzerine murise ilamsız takiplere özgü ödeme emri gönderildiğini, murisin 1947 doğumlu olduğunu, okuma ve yazması olmadığını, ayrıca ileri düzeyde alzhemier hastası olduğunu, murisin Beykoz'daki adresine yapılan tebligat usulsüz olduğundan ve iptal edilmesinden sonra murisin Giresin...
Şti'nin 3. kişideki alacağının paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın dosyasının 1. sıraya yazıldığını, oysa kendi hacizlerinin daha önce olduğunu, ayrıca şikayet olunanın icra dosyasında tebligatın, ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın icra dosyasında esaslı bir usulsüzlük bulunmadığı, takip talebindeki imza eksikliğinin bilahare giderilebileceği, ayrıca bu iddianın ve tebligat usulsüzlüğü iddiasının daha önce şikayet konusu yapılıp reddedildiği, keza icra dosyalarının incelenmesinde şikayet olunanın kesin haczinin daha önce olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda ilk derece mahkemesi tarafından karar verilmesinden sonra icra müdürlüğünün 28/07/2022 tarihli kararı ile dosya borcunun tamamen ödenmiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda konulan hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, hacizlerin kaldırılması ile eldeki şikayet ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, her ne kadar takibe konu alacak işçilik alacağı ise de bu alacağın, tahakkuk tarihine göre, imtiyazlı alacaklardan olmaması nedeniyle davacının dava açmakta haklı olduğu ve davalı tarafın davaya karşı koyup reddini talep ettiği anlaşılmakla davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu, menfi tespit davasının kabulü üzerine icra müdürlüğüne başvurarak, konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce istemin reddine karar verilmesi üzerine, bu kararın iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuş mahkemece şikayet kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Menfi tespit davasını düzenleyen İİK'nun 72/5. maddesinde; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur....
Mahkeme İcra Müdürlüğü'nün 08.12.2014 tarihli kararında dosyanın infaz edildiği ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, bu durumda şikayete konu haczin kaldırılması isteminin konusunun kalmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dosya borcunun şikayet tarihinden sonra ödenmiş olması işin esasına girilmesine engel değildir. Kaldı ki; yargılama giderleri ve ücreti vekaletten kimin sorumlu olacağı hususu da; işin esasının incelenmesinden sonra ortaya çıkacak haklılık durumuna göre saptanacaktır. Somut olayda; şikayete konu icra takip dosyasında, ......... Mal Müdürlüğü'ndeki hak ve alacaklara konulan haciz üzerine anılan Müdürlükce şikayet tarihinden sonra dosyaya gönderilen paranın alacaklıya ödendiği, İcra Müdürlüğü'nce de; dosyanın infaz edilmesi sebebiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 31.12.2012 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK.nun 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunulmadığından, davalı borçlunun temerrüdü gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki davalı borçlu bu tarih itibariyle, tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi'nde şikayet yolu ile ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 22.07.2010 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay HGK. 30.05.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 Sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR İcra Mahkemesi'ne yapılan şikayet ihale yoluyla satın alınan aracın üzerindeki hacizlerden dolayı tescil edilememesi nedeni ile hacizlerin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurulmuş ve bu konuda icra müdürlüğünce yetkisizlik kararı verildiğinden bu kararın iptali istemine ilişkin olup, anılan şikayet ihaleden kaynaklandığından, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....