Mahkemece 15.07.2013 tarihli ek karar ile; şikayet dilekçesinde temyiz edenin taraf olarak gösterilmediği, talebin memur işlemini şikayet olduğu bu nedenlerle temyiz başvurusunun taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir. İcra Mahkemesi'ne İİK'nun 16. maddesine dayalı olarak yapılan şikayet, Usul Hukuku anlamında dava niteliğinde olmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen dava ve taraflara ilişkin kurallar şikayet başvurusu hakkında uygulanmaz. Bu nedenle karara karşı hukuki menfaati bulunan ilgililer temyiz yoluna başvurabilir....
Davacının haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ettiği eylemler bakımından davalı şirketin eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır İlk derece mahkemesi tarafından şikayet hakkının kötüye kullanıldığına dair kanaat edinilmediği gibi, davalının şikayetinin anayasa ile güvence altına alınan hak arama hürriyetinin bir sonucu olduğu görüşüne varılarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğe rastlanılmamıştır....
Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Beats Electronics LLC.. şirketinin yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük süreci ya da başka bir süreci takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 21/12/2020 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı...
Ltd. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 02.02.2021 tarihli tevdii kararına rağmen katılan firmalar vekilinin, sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu...
Ltd. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 04.03.2021 tarihli tevdii kararına rağmen katılan firmalar vekilinin, sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla...
HMK'nun 33. maddesinde; başvurunun hukuki tavsifinin hakime ait olduğu hükmüne yer verilmiş olup; bu durumda, her ne kadar, mahkemece, istem İİK'nun 168. maddesine dayalı takip öncesi döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; borçluların isteminin, iddianın yukarıda özetlenen içeriği itibariyle, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gereken İİK'nun 71 ve 33-a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımına yönelik şikayet niteliğinde olduğu açıktır. Öte yandan, takip dayanağı bononun, tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken, 6762 sayılı TTK'nun 688. maddesindeki unsurları tam olarak taşıması nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, takip konusu bono yönünden, 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle aynı Kanun'un 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği üzere, aynı icra takip dosyasına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/83 E. sayılı dosyasında 04/12/2013 tarihinde imzaya itiraz ettiği, dolayısıyla en geç 04/12/2013 tarihinde takipten ve tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun 24/11/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile imza ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerlerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta;...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde "davanın düşmesine" karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta...
Talepten fazlasına veya başka birşeye karar veremez.Somut olayda, paylaşıma konu hak ediş alacağının takip dosyasına giriş tarihi itibariyle, şikayet olunan SGK’nın hacizli alacakları bulunup şikayetçi ile garameten paylaşıma tabi tutulacak miktar belirlenerek, bu doğrultuda sıra cetveli tanzim edilmesi için icra müdürlüğüne talimat verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan ilkeye aykırılık oluşturacak şekilde hüküm kurulması, şikayetçi garameten paylaşıma ilişkin bir şikayeti olmamasına rağmen talebini aşar şekilde 5510 sayılı Kanunun 90. maddesi gerekçe gösterilerek öncelikle şikayetçi alacağının ödenmesi gerektiğinin tesbiti doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ...Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden şikayet olunan SGK yararına BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....