WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlulara ödeme emrinin 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet ve itiraz süresinin 07/11/2019 tarihinde sona erdiği halde, davacı borçluların süresinden sonra 23/06/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla şikayet ve itirazda bulunduğu, başvurularında tebligatların usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Borçlu sanığa ödeme emrinin...

    Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin, bu şikayet yönünden (REDDİNE); 2-Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre şikayetçilerin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının (REDDİNE); 3-İtfa şikayeti hakkında verilen mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; şikayete konu takibin, ... ( ...) İcra Müdürlüğü'nün 2012/198 Esas sayılı dosyasında başlatıldığı görülmektedir....

      Temyize konu bu dava dosyası ile birlikte aynı gün Dairemizce 2014/3814 Esas sayılı dosyada, temyiz incelemesi yapılan .İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1444 Esas-2013/1256 Karar sayılı dosyasında yapılan şikayet borçlunun 3289 sayılı Kanun'un ek 9.maddesi gereğince haciz yasağının bulunduğuna dair haczedilmezlik şikayetidir. Hukuk Dairesi'nin 2014/3814 Esas sayılı kararında da borçlunun şikayeti haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilmiş ve .İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1444 Esas-2013/1256 Karar sayılı kararıyla aynı icra dosyasından çıkarılan 1.haciz ihbarnamesi gönderilmesi işleminin iptaline ilişkin kararı Dairemizce bozulmuştur. Bu durumda alacaklı vekilinin İİK'nun 89/1.maddesi kapsamında 1.haciz ihbarnamesi gönderilmesi isteminde bir usulsuzlük bulunmadığından, alacaklı vekilinin isteminin reddine dair İcra Müdürlüğü'nün kararı doğru değildir. O halde alacaklı vekilinin şikayetinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir....

        İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

          Hukuk Dairesi'nin 25.11.2013 tarih, 2013/18598 E.-17560 K. sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddedilerek, süreye tabi bulunmayan limit aşımı şikayeti ile takip sonrası ödeme iddiasının esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğu, alacaklının karar düzeltme isteminin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 08.04.2014 tarih, 2014/5998 E.-6459 K. sayılı kararı ile reddedildiği, icra mahkemesince bozma ilamına uyulduğu halde sonuçta yine takip sonrası ödeme iddiası ile ilgili hüküm kurulmayarak, davanın reddi ile takibe konu ipoteğin limit ipoteği olduğunun kabulü ile 30.000 TL ipotek limiti ile sınırlı olmak şartıyla davacının yaptığı ödemelerin BK'nun 100. maddesi gereği dosya hesabında dikkate alınmasına karar verdiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, takip sonrası ödeme iddiasının esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi yönünden yapılan bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır....

            tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

            - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin şikayet olunan borçludan olan bonoya dayalı alacağı sebebiyle başlattıkları icra takibi nedeniyle şikayet olunanın alacaklısı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/1256 E. sayılı takip dosyasındaki alacağına haciz konulduğunu, 18.07.2014 tarihinde işbu dosyaya tahsilat yapılması neticesinde icra müdürlüğünce 26.08.2014 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, yapılan cetvele herhangi bir itiraz olmamasına rağmen yine icra müdürlüğünce, re'sen alınan karar ile ....'nın paranın vezneye girdiği tarihten sonraki 22.07.2014 tarihli haczine cetvelde sehven yer verilmemesi nedeniyle aynı tarihli 2. sıra cetvelinin düzenlendiğini ve bu cetvelin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 26.08.2014 tarihli ikinci sıra cetvelinin iptalini, paylaşımın ilk sıra cetveline göre yapılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, .......

              nin şikayeti hakkında yapılan incelemede, İİK'nın 349/6. maddesinde şikayetçinin muayyen zamanda gelmemesi ve vekil de göndermezse şikayet hakkının düşeceğinin düzenlenmesi, 27/09/2013 tarihli 5. celseden itibaren birleşen dosyanın şikayetçisinin geçerli bir mazeret bildirmeksizin duruşmalara katılmaması, gerekçeli kararda birleşen Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesi'nin 2013/56 Esas numaralı dosyasında vaki şikayet hakkında düşme kararı verilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, B) ... ve ... Tic. Ltd. Şti.'nin şikayeti hakkında yapılan incelemede, başkaca temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                Haciz davetiyesinin PTT barkod sorgulamasına göre davacıya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 08/04/2019 olduğu, dava dilekçesinde davacının taşınmazına konulan hacizle ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti İİK 82/12. Maddesi gereğince meskeniyet şikayeti olarak değerlendirildiğinden mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı için istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının meskeniyet şikayeti yönünden deliller toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 27....

                UYAP Entegrasyonu