Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 12.01.2016 günlü ve 2016/177 Esas, 2016/68 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın borçlu aleyhine başlattığı takibe borçlunun itiraz ettiğini ancak bu yetki itirazının dosyaya geç ulaşması nedeni ile haciz tatbik edildiğini, bu haczin geçersiz olduğunu, yetki itirazından daha sonra feragat edilmiş ise de kendi hacizlerinin bu feragatten önce olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu, süresi içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ile birlikte sair şikayet nedenlerini de ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, borca itiraz ile ilgili talebin HMUK'nun 114/i ile 115. maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
O halde mahkemece, öncelikle takibe konu ilamın kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve takibin iptali gerekmiyor ise icra emrinde alacaklı ve vekilinin vergi kimlik numarasının bulunmadığı, sürelerin yer aldığı kısımların boş bırakıldığı ve takibe konu ilamın icra emrine ekli olarak gönderilmediği gerekçesiyle icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli ve bu iddialar nedeniyle icra emrinin iptali gerekmiyor ise nihai olarak takip talebinde yer alan faiz miktarlarının neye dair olduğunun ve hangi tarihten itibaren hesaplandığının da belli olmadığı, hesaplamaların hatalı olduğu gerekçesiyle ilama aykırılığa dayalı icra emrinin iptali yönündeki şikayet incelenmeli, gerekli görülür ise uzman hesap bilirkişisinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli ve her bir talep yönünden kurulan hüküm somut ve açık bir şekilde gerekçelendirilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe konu ilamda 12.034,42.YTL. asıl alacağın yasal faizle birlikte tahsiline hükmedilmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda işlemiş faiz miktarı ile birlikte takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranına itiraz etmektedir. Borçlunun bu başvurusu ilama aykırılık olup şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının gerekçesinde her ne kadar takibe, ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği belirtilmişse de, mezkur karara dayanak yapılan icra dosyasına süresinde itiraz edildiğini, nitekim icra takibindeki ödemenin usulsüz olduğunu ve bu hususun şikayet konusu yapıldığını, Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/206 Esas Sayılı dosyasında tebligatın müvekkilin ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılmadığını, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22/02/2019 olarak düzeltilmesini, Ankara 6....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte şikayet, yetki, borca, faize itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş ise İİK'nın 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamayacağı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun takibin iptaline yönelik şikayetinin reddine karar verilmesinin, itirazın kaldırılması ve takibin kesinleşmesi sonucunu doğurmayacağı, bu durumda itirazın iptali veya kaldırılması kararı olmaksızın takibe devam edildiği ve borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğu, itirazla duran takipte borçluya ait taşınmazlara haciz konulamayacağından mahkemece şikayetin kabulü ile borçlunun taşınmazları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, şikayet eden...
Oysa burada, diğer şikayet hallerinden farklı olarak beş günlük özel bir şikayet süresi kabul edilmiştir. Beş gün içinde yapılan şikayet takibi durdurmaz. Ancak icra mahkemesi bu konuda ayrıca karar verebilir. İcra mahkemesi, süresinde usulüne göre yapılan itiraz veya şikayet üzerine de, senedin kambiyo senedi niteliği taşımadığını ya da alacaklının takip hakkına sahip bulunmadığını kendiliğinden dikkate alarak takibin iptaline karar verebilir. İcra mahkemesinin bu şekilde kendiliğinden dikkate alma yetkisi, sadece usulüne uygun itiraz ve şikayet yoluna başvurulması durumunda ortaya çıkar. Yani, senedin vasfına ilişkin doğrudan bir şikayet olmasa da, usulüne uygun yapılmış başka bir şikayet veya itiraz üzerine icra mahkemesi, senet vasfında eksiklik görürse, kendiliğinden bu konuda da karar verebilecektir. Bunun dışında, icra mahkemesi özellikle takip kesinleştikten sonra kendisine intikal eden şikayetler üzerine belirtilen durumları dikkate alarak bir karar veremez....
İcra Müdürlüğünün 2021/6237 Esas takip sayılı dosyası ile şikayet olunan (alacaklı) tarafın içlerinde şikayet edenin (borçlunun) de yer aldığı borçlulara karşı kiralanan taşınmazın ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin örnek no 13 takip başlattığı, şikayet edene örnek 13 ödeme emrini ve takibe dayanak kira sözleşmesi fotokopisini içerir tebligatın 23/06/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süre içerisinde icra dairesine itiraz edilmediği, şikayet eden vekilinin, Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi uyarınca kefaletin geçersiz olduğunu, zira maddede ki şartlara uyulmadığını iddia ettiği, şikayet eden (borçlu) hakkında ki takip İİK'nın 269. maddesinden kaynaklı olup, madde de itirazın süresi, yeri ve neticelerinin açıkça belirtildiği, şikayet eden vekilinin, (borçlu vekilinin) bu yönde ki iddialarının birer itiraz olduğu ve süresi içerisinde icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, zira, iddiaların ileride yapılacak itirazın kaldırılması...
168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....