İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. ” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takip talebinin alacaklı bölümünde ... ve ... Ayakkabı.. Ltd.Şti.’nin gösterildiği, borçlulara çıkartılan ödeme emrinde alacaklı olarak sadece ... ismine yer verildiği görülmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/197 KARAR NO : 2022/3047 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/517 ESAS, 2021/759 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET - BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 9....
Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır. Somut olayda; takibin 04.01.2011 tarihinde muris ......
İİK.nun 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. " Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
O halde, mahkemece itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden bahisle itiraz hakkı doğmadığı gerekçesi ile istemin reddi isabetsizdir.Kabule göre de; alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceğinden ve somut olayda alacaklının yargılamaya katılarak takibe devam iradesini ortaya koyduğundan, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
İcra Dairesinin 2021/592E. sayılı dosyasından borçlulara çıkarılan ödeme emrinin iptaline, 3-Ödeme emri iptal edildiğinden sair şikayet, itiraz, ve talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular ve alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/4484 Esas sayılı dosyasında verilen 02/01/2014 tarihli icra takibinin itiraz nedeni ile durdurulması kararından sonra yapılan tebliğ işlemlerinin ve 29/05/2015 tarihli ikinci kez verilen takibin durdurulması kararının iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine Dairemizce borçlunun talebinin süresinde olmadığı gerekçesi ile kararın bozulduğu görülmüştür. Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili; müvekkilinin davadışı ...'...
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerinde kiracılık ilişkisine dayalı hapis hakkı bulunduğunu, bu hakka dayalı olarak defter tutturup rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, müvekkilinin öncelik hakkının dikkate alınmadığı 19.01.2012 tarihli sıra cetvelinin yaptıkları itiraz üzerine mahkemece müvekkiline öncelik hakkı tanınması gerektiği gerekçesiyle iptal edildiğini, düzenlenen 30.10.2012 tarihli yeni sıra cetvelinde kesinleşen mahkeme kararı dikkate alınmaksızın müvekkilinin öncelik hakkını bertaraf eder şekilde paylaştırma yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkiline öncelikle pay ayrılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağından dolayı borçlu hakkında alınan ihtiyati haciz kararı gereğince borçluya ait taşınmaz hissesi üzerine haciz konulduğunu, takibe geçildiğini ve borçluya ödeme emri ve senet suretinin tebliğ edildiğini, borçlu tarafından İcra Mahkemesi'ne şikayetle senet aslının kasada olmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline dair karar alındığını, müvekkilinin haczinden ve takibinden sonra icra takibi yapan şikayet olunana ait dosyaya borçlu tarafından herhangi bir şikayet olmadığından şikayet olunanın takibinin müvekkilinin dosyasından önce mal kaçırmak gayesi ile kesinleşmesinin sağlandığını, şikayet olunana ait dosyadan borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgede tebliğ yapan memurun isim ve soyadı yazılı bulunmadığından ödeme emri tebliğ işleminin geçersiz olduğunu, şikayet olunanın takibinin müvekkilinin takibi yönünden kesinleşmiş kabul edilemeyeceğini, bu nedenle şikayet olunana pay...