İcra Müdürlüğü'nün 2010/5891 sayılı dosyasından konulan 24.05.2010 tarihli ihtiyati haczin takibe itiraz süresinin sona erdiği 21.06.2010 tarihinde icrai hacze dönüştüğü, davacıya ait Konya 14. İcra Müdürlüğü'nün 2010/6333 sayılı dosyasında haczin, 22.06.2010 tarihinde konulduğu, sıra cetvelinin doğru düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dava, hacizde sıra cetvelindeki sıraya itiraz istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün,ödeme süresi 10 gündür (İİK m.168,II,III,IV). Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından (İİK m. 78/I), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 26.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13.04.2015 tarihinde itiraz süresinden sonra takibe itiraz ettiği, borçluya yenileme emri gönderilmesi üzerine 15.03.2019 tarihinde yeniden borca itiraz ettiği, ilk itiraz tarihi olan 13.04.2015 tarihinde tebligatın usulsüzlüğünden bu tarih itibariyle haberdar olduğu anlaşıldığından, yedi günlük itiraz süresinin geçmesi nedeniyle itirazın reddine yönelik müdürlük kararını şikayet üzerine ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup HMK'nun 355 maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacı istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından, borçlu aleyhine ilamsız takibe geçilmiş, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından süresinde takibe itiraz edildiğinden, alacaklı vekili işbu itirazın kaldırılması talebinde bulunmuştur. Alacaklı taraf takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak kredi kartı alacağını göstermiştir. İtirazın kaldırılması aşamasında kredi kartı kullanımına ilişkin sözleşme ve ihtarname ibraz edilmiştir. İİK'nın 58/5. maddesi gereğince alacaklı belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya onaylı örneğinin takip talebi anında icra dairesine sunulması zorunludur. Alacaklının bu hükmün gereğini yerine getirmemesi halinde, borçlunun şikayet yoluyla ödeme emrini iptal ettirme hakkı vardır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.01.2008 tarih 2007/1372 D. ... sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlu hakkında 02.01.2008 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararı doğrultusunda hacizlerin uygulandığı, bu kapsamda borçlunun çalıştığı kuruma maaş haciz müzekkeresi gönderilerek maaşı üzerine haciz konulduğu, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği halde borçlunun 31.03.2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline 14.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet konusunun 30.03.2021 tarihli haciz müzekkeresi olduğu, bu tarih itibarıyla henüz takibe itiraz edilmemesi ve alacaklının yasa hükmünde belirtilen 7 günlük dava açma süresinin başlamaması sebebi ile ihtiyati haczin hükümsüz olmadığı, yapılan haciz işleminde usulsüzlük bulunmadığı, verilen takibin durdurulması kararı kaldırılmadığı müddetçe maaştan yapılan kesintilerin alacaklıya ödenmeyeceği, maaş haczinin “ihtiyaten” tesis edilmemiş olmasının...
olduğunun tespitine, takibe karşı yapmış olduğu şikayet ve itiraz başvurularının kabulüne, takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle ve kambiyo vasfını kaybetmiş olması sebebiyle takibin iptaline, terditli olarak takibin iptaline karar verilmemesi durumunda takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
Karar, şikayet olunan vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet olunan vekili, faize itirazın geçerli olması için faizin ne kadarına itiraz edildiği ve faiz oranının ne olması gerektiği hususunun açıklanması gerektiğini, itiraz dilekçesinde böyle bir açıklığın bulunmadığı gibi dilekçenin ikinci paragrafında %18 oranındaki faizin sadece kıdem tazminatı yönünden istenebileceği belirtilmek suretiyle takip talebindeki %18'lik faiz oranının kabul ettiğini, şikayetçi tarafın bu kabulü ile bağlı olduğunu, ayrıca takibe konu borcun diğer borçlu tarafından ödenerek icra dosyasının infazen kapatıldığını, bu sebeple takibin konusunun kalmadığını belirterek, istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı borçlu vekili yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra verdiği 08.10.2014 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilinin takipten 01.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek takibe itiraz etmiş ve ödeme emrinin usule aykırı olarak tebliğ edildiği iddiası ile ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1111 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin iptali istemli dava açıldığı bildirilmiştir. .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin E.2014/1111–K.2014/1302 sayılı karar sureti dosyamız arasında bulunmakla birlikte, kesinleşme şerhi dosya arasına alınmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede de iş bu şikayet dosyasının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır....
nın alacaklı olduğu takip dosyasının önüne geçeceği, diğer itiraz nedenlerinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili ve şikayet olunan V.. T... vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yönünden; İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Somut olayda, şikayete konu sıra cetvelinde F.. A..'...
Mahkemece yapılacak iş davacının yaptığı ilamsız takibe itiraz olup olmadığı taraflardan ve icra müdürlüğünden sorulup, tebligata ilişkin icra hukuk dosyası getirtilip "ortada iptali gereken bir itiraz olup olmadığı" kesin bir şekilde saptanıp, itiraz yoksa davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, geçerli bir itiraz olduğu ve takibin durduğu saptanır ise buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....