İcra Müdürlüğü'nün 2011/10556 esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, aynı borçlu hakkında şikayet olunan şirketler tarafından da takibe geçildiğini ve ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2011/11422 esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili şirketin ikinci sırada gösterildiğini oysaki müvekkilinin haciz tarihinin şikayet olunanlardan önce olduğunu, bu nedenle müvekkilinin alacağının birinci sıradaki dosyalarla garameye alınması gerektiğini ayrıca şikayet olunan ... Gıda A.Ş.'nin alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan ... Gıda A.Ş. vekili, haciz ve kesinleşme tarihi dikkate alındığında sıra cetvelinin mevzuata uygun yapıldığını ileri sürerek şikayetin reddini istemiş, diğer şikayet olunan ...vekili ise duruşma sırasında şikayetin reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz şikayetinin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin şikayet olunan bankaya ödenmesine karar verildiğini, şikayet edilen bankanın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini, bu nedenle kesinleşmeyen icra dosyasında şikayet olunan alacağının ilk sırada yer almasının hukuka aykırı bir işlem olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet-İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; ilamın kesinleşmeden takibe konulduğunu, ilamda hükmedilen miktardan daha fazla talepte bulunulduğunu, ilama konu borcun itfa edildiğini beyanla icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki iddialar tekrar edilerek, takibe itirazın usulünce yapılmadığını ve süresinde bir itirazın olmadığının kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Şikayet, genel haciz yolu ile ilamsız takipte takibe itiraz usule uygun olmadığından, süresinde yapılmış bir itirazın bulunmadığı iddiasıyla takibin durdurulması kararının kaldırılmasına ilişkindir. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gündür. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan, takibe itirazın süresinde yapılmadığına dair şikayet süresizdir. Bu haliyle mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür....
un ise avalist olduğu, şikayetçilerin taleplerinin borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğu, şikayetçi borçlu ...’ye çıkarılan ödeme emrinin 04.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 17.09.2021 tarihinde yapıldığı, dosyada mevcut kredi sözleşmesi fotokopisinde takibe konu senede yapılmış açık bir atıf bulunmadığı, davalı alacaklının da teminat iddiasına dair kabulünün bulunmadığı, TTK’nın 592. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, şikayetçi borçluların, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının İİK'nın 169/a-1. maddesinde belirtilen nitelikte yazılı bir belge ile ispatlanamadığı, sebepten mücerret senede ihtarname ile itiraz edildiğinden alacak miktarının yargılama gerektirdiğine ilişkin itirazın dinlenemeyeceği, faize itiraz konusunda hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporun esas alındığı gerekçesi ile şikayetçi borçlu ...'...
nin takibe geçtiğini, müflisin itiraz ettiğini, açılan itiraz davasının sonuçlanmadığını, .... ile müvekkili şirket arasında imzalanan temlik sözleşmesi ile alacağın kendilerine devredildiğini, faiz ve fer'ileriyle birlikte alacakları için iflas masasına kayıt talep ettiklerini, taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, alacaklarının masaya kabulünü talep etmiştir. Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şikayetçinin kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığı, yapılan takibe itiraz edildiği, alacağın yargılamayı gerektirdiği, bu sebeplerle sıra cetveline kaydının yapılamayacağı, iflas masasının ret kararının usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Başvuru; genel haciz yolu ile ilamsız takipte tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet, takibe itiraz ve hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının tarafların murisi T1 aleyhinde ev satım sözleşmesinden doğan alacağının tahsili amacıyla 22/07/2020 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığı, murise 27/07/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, takip borçlusu T1’ün 03/09/2020 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının takipte taraf olarak eklenmediği, davacıların 13/10/2020 tarihinde takibe itiraz ettikleri görülmüştür....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; kendilerine ödeme emri tebliğ edilmeden takibin haricen öğrenildiğini ve takibe itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak alacaklı yanca takibin durdurulmasına dair icra müdürlük işleminin şikayet edilmesi üzerine mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiğini, takibin devamına karar verilmesine karşın taraflarına yapılmış bir tebligat olmadığını ancak icra müdürlüğünce malvarlıkları üzerine haciz uygulandığından bahisle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III....
Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Talep İİK'nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir. Yerel mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabilir....
Davacı, 29/01/2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2015 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiğinden ve takibe itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden 10/03/2015 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile davalının tahliyesini istemiş, davalı vekili ise ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunulduğunu, ayrıca borca da itiraz ettiklerini ileri sürerek dava neticesinin beklenmesini istemişlerdir. ... İcra Hukuk Mahkemesinde yargılaması devam eden şikayet dosyasında, davalı borçlunun şikayetinin kabulü halinde, davalı borçlu tarafından takibe de itiraz edildiğinden artık kesinleşen takipten söz edilemez. Bu nedenle, işbu şikayet davası tahliye davasını etkileyeceğinden, mahkemece, bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....