edilmeden dosyanın haricen tahsil edildiğine ilişkin "dosyanın işlemden kaldırılması" talebi gönderildiğini, bunun üzerine de İcra Müdürlüğü tarafından dosyada mevcut UYAP ekran görüntüsünden de açıkça anlaşılacağı gibi 27.07.2020 tarihinde dosyayı infaz ettiğini ve dosyanın kapatıldığını, zira tarafların davalıya ödenen miktar üzerinde anlaştığını ve bu ödemeye istinaden de davalı vekili tarafından hiçbir ihtirazi kayıt konulmadan dosyanın işlemden kaldırılması yani kapatılması talebinde bulunulduğunu, 27.07.2020 tarihli güncel dosya hesap raporuna ve yapılan ödemelere hiçbir şekilde itiraz edilmeyen ve haricen tahsil ile infazen kapatılan icra takip dosyasından daha sonra afaki ve fahiş hatalı 28.07.2020 tarihli dosya hesap raporuna istinaden bakiye borç muhtırası gönderilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesinin 2013/17037 esas, 2013/25725 karar sayılı ilamı ile şikayetin yasal yedi günlük süreden sonra yapıldığı gerekçesi ile bozulması üzerine yerel mahkemece verilen direnme kararının temyiz edilmeden kesinleştiği; bunun üzerine icra müdürlüğünce, dava dışı alacaklıya muhtıra gönderilip fazla ödenen paranın iadesi istenildiği, dava dışı alacaklının herhangi bir taşınır ve taşınmazı bulunmadığının anlaşılması üzerine davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davacının icra dosyası borçlusu yerine geçerek yaptığı ödemeden dolayı icra takibine itiraz etmeyen ve takibin bu haliyle kesinleşmesine neden olan icra dosyası borçlusu sebepsiz zenginleşmiş, icra memurunun faiz hesabındaki hatası da şikayet yolu ile giderilmiş; davacının fazla ödediği faiz miktarını tahsil edememesi ile icra memurunun eylemi arasında da illiyet bağı da bulunmamaktadır....
yerinde olmadığını, davanın şikayet olduğu göz önüne alınarak icra müdürülüğünden farklı tarihlerde alınan dosya hesaplarının neden farklı çıkarıldığı hususunda ayrıntılı bilgi ve son dosya hesabı istenmesinin akabinde alınacak ek bilirkişi raporu neticesinde dosyanın karara çıkarılmasının sağlıklı hüküm verme adına daha isabetli olacağını, yine davanın memur muamelesine şikayet olması ve cevap dilekçesinde belirtmelerine rağmen aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının kaldırılarak davanın reddine aksi durumda davanın memur muamelesini şikayet olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmelerine yönelik kısmın karardan çıkartılarak karşı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, nafaka alacağının muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, ilama dayalı olup imtiyazlı alacaklardan sayıldığı için ilk haciz ile sıraya gireceği, davalı T. Halkbank yönünden ise davanın konusuz kaldığı, satış bedeli 40.000,00 TL'den tahsil ve cezaevi harcı olan 4.760,00 TL, icra takip ve satış masrafları toplamı 5.037,30 TL ve 3.786,96 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.584,26 TL davacı alacaklıya ödenmek üzere düşürüldükten sonra bakiye 26.415,74 TL'den ...'ne 23.330,77 TL, nafaka alacaklısı ...'e 3.084,97 TL ödenmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
karşı olduğu davranışı ifade etme yetisini ve bedensel özerkliğini kullanan şikayet edene disiplin cezası verilebilmesi için kurum disiplinini, güvenliğini ve düzenini nasıl bozduğunun belirtilmesi gerektiği ancak eylemin ne tür somut risk ve tehlikeler taşıdığının gerekçelendirilemediği ve şikayet edenin bir ifade yöntemi olarak kabul edilen açlık grevine başvurması nedeniyle disiplin cezası verilmesinin bu aşamada ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale olacağı değerlendirilmiş açıklanan nedenlerle şikayet edenin şikayetinin kabulüne ... " şeklinde gerekçe ile disiplin cezası kararının iptal edilmesine karar verilmiş ise de; Benzer bir olaya ilişkin, Yargıtay 1....
Buna göre, icra daireleri, hesaplama sonucunda fazladan tahsil edildiği ortaya çıkan tutarları, ayrı bir mahkeme hükmüne gerek olmaksızın, borçluya geri vermekle yükümlüdürler. Açıktır ki, burada, icra müdürüne kanun tarafından verilmiş, özel bir görev ve daha da önemlisi cebri icra gücünün kullanılması kapsamındaki bir yetki söz konusudur. İcra müdürü, dayanağı ve şekli ne olursa olsun, girişilmiş bir icra takibinde, borçludan tahsil edilen paranın, tahsili gerekenden daha fazla olduğunun (veya yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğunun) hesap sonucunda belirlediği durumlarda, cebri icra gücünü kullanarak, fazla tahsilatı borçluya geri verecektir (HGK’nun 2009/17- 242 E., 2009/290 K. ve 24.06.2009 tarihli kararı). Şu halde İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince "borçludan" tahsil edilmiş bir para mevcut olmalıdır....
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin mahsup, ceza zamanaşımı ve hükümlünün ölümü hâllerinde verilecek kararlar da dahil olmak üzere hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak ve işleri yapmak. 7. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.'' şeklindeki, Anılan Kanun'un "İnfaz Hâkimliğine Şikayet ve Usulü" başlıklı 5 ... maddesinde yer alan, ''Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararların kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu karar, işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir....
Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmedikçe, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulunun 11/05/2011 tarih ve 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun, şikayet tarihinden sonra haricen kısmi ödeme yapması üzerine, alacaklı tarafından haczin fekki talebinde bulunulmuş ise de, icra müdürlüğünce, tüm dosya takip çıkışı üzerinden harç yatırıldığı takdirde haczin kaldırılmasına karar verildiği de görülmekle, borçlunun şikayette hukuki yararı bulunmaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Maddesinde yukarıda ifade edilen hususlardan dolayı itiraz edilen kısmın açıkça itiraz dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini emredici olarak ifade etmiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ve bir hukuka aykırılık görülmediğinden şikayet olunan borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ceza Dairesinin, 10.03.2020 tarihli ve 2015/5317 Esas, 2020/1766 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02/03/2023 tarihli ve KD - 2023/14914 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan aleyhe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü: I. İTİRAZ SEBEPLERİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.11.2015 tarihli ve 2014/36571 sayılı tebliğnamesinin, sanığın başka bir suçtan hükümlü olması nedeniyle ......