Aynı yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu.....'ne yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, Teb.Kn.'nun 12. ve 13. maddelerine göre usulsüz olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak şikayet dilekçesinde sadece asıl borçlu ..... yönünden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İpotek borçlusu ...'e yapılan satış ilanı tebliğ işlemine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği halde, mahkemece şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan satış ilanının şikayetçi ...'e de usulsüz tebliğ edildiği nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, adı geçen borçluya yapılan tebligat da usulüne uygundur....
Kararı, şikayet olunan Akçaabatlılar .... Tic. AŞ vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan Akçaabatlılar .... Tic. A.Ş. Vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan Akçaabatlılar .... Tic. A.Ş vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 11.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmamakla birlikte, kıymet takdiri yapılmadan da satış istenebilir. Diğer bir anlatımla, kıymet takdirinin yapılmaması sadece satışın yapılmasına engel olur. İcra Müdürünün ret kararının ayrıca İcra Hakimliğince iptalinin talep ve dava edilmesine gerek dahi olmadan mahkemece re'sen nazara alınması anılan madde hükümlerine uygun olacaktır. Diğer yandan, İİK'nda, süresinde satış istendikten sonra haczi ve satışı düşüren sebepler öngörülmemiş, sadece aynı Kanun'un 129/son maddesinde, ikinci ihalede alıcı çıkmazsa ''satış talebinin'' düşeceği düzenlenmiştir. İİK'nın 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amacıyla getirilmiş olup, bu amaca uygun olarak anılan şikayet olunan tarafından İİK'nın 106. maddesindeki 1 ve 2 yıllık süreler içerisinde İİK'nın 59. maddesine uygun olarak satış talep edilerek avansı yatırılmış olmakla, bir daha satış istemesine gerek kalmaksızın, haczi ve satışının ayakta olduğunun kabulü gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesine açılan 2018/570 Esas nolu menfi tespit davasına davalı vekilinin verdiği cevap dilekçesi ile senedin teminat senedi olduğunu kabul ettiğini, bu durumu açıklayarak icra müdürlüğünden takibin durdurulmasını istediklerini, icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca suç duyurusunda da bulunulduğunu, takibin menfi tespit davası yargılaması sonuçlanıncaya kadar durdurulması gerektiğini belirterek, icra müdürlüğünün 11/10/2018 tarihli kararının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça süresinde borca itiraz davasında ileri sürülmesi gereken teminat senedi iddiası şikayet yolu ile mahkeme önüne getirilmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarında takibe konu senet bedeli nedeni ile ödeme yapıldığı konusunda açıklama bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet ve satışın durdurulması Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinde daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA ve 21,15 TL onama harcı temyiz eden davacıdan alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/489 E. sayılı dosyasında satış kararının iptali istemi yönünden davanın kabulü ile Manisa 1. İcra Müdürlüğünün 2020/480 E. Sayılı takip dosyasındaki haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazlar hakkında verilen satış kararının iptaline karar verildiğini ve bu kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın takip dosyasından haciz kararının verildiği 10.07.2014 tarihinden itibaren bir yıllık satış isteme süresi geçtikten sonra 15.07.2015 tarihinde satış talebinde bulunularak satış avansının yatırıldığı, dolayısıyla bu dosyada haczin düşmüş olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 4949 sayılı Kanun'un 102. maddesiyle İİK'ya eklenen Ek-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında temyiz tarihi olan 2016 yılı için 6.310,00 TL'dir. İptali istenen sıra cetvelinde şikayet olunana ayrılmış olan yani mahkemece şikayetin kabulü halinde şikayetçinin faydalanacağı miktar, 4.447,45 TL olduğundan, karar tarihi itibariyle hüküm kesin niteliktedir....
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000,00 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, satış ilanı ve satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra...