İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektireceğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğini değerlendirerek bir karar vermesi gerekir. Somut olayda şikayet tarihinde, icra takip dosyasında şikayetçiye tebliğ edilmiş bir icra emrinin bulunmadığı görülmüştür. Şikayetçinin talebi de icra kefaletinin iptaline ilişkindir....
nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali için yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet ve takibin iptali uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 17.12.2021 tarihi olarak tespiti ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bankası A.Ş. lehine olup, sıra cetvelinin iptali için açılan davanın bozma öncesi 19.04.2011 tarihli ilk duruşmada şikayet olunan banka vekili " sıra cetvelinden ve bize ayrılan paydan dava ile haberdar olduk açılan davaya bir diyeceğimiz yoktur. Aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretinin takdir edilmemesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuş ise de, sıra cetveli lehine düzenlenmiş ve sıra cetveli şikayet olunanlara tebliğ edilmiş olmakla bu ve diğer şikayet olunanın davaya neden olduğu ve anılan madde hükmü koşullarının tamamının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada şikayet olunan-birleşen davada şikayetçi ... Bankası vekili ile asıl ve birleşen davada şikayet olunanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... haricindeki tüm şikayet olunanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada şikayetçi ... vekili, sıra cetveline konu olan mahcuz malların 14.05.2013 tarihinde satılıp, 12.06.2013 tarihli sıra cetvelinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, yetkisiz icra müdürlüğü tarafından düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunanlara ayrılan payın müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen davada şikayetçi ......
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında yaptıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi kapsamında borçlunun ipotekli taşınmazının satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın borçlu aleyhine yapmış olduğu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosyasındaki alacağına birinci sırada yer verildiğini, o dosyadaki haciz tarihinin 05.09.2008 olduğunu ancak 05.08.2010 tarihinde şikayet olunanın satış talebinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ve talebinin kıymet takdiri olarak kabul edildiğini, bu red kararının icra mahkemesi tarafından kaldırılmadığını, şikayet olunanın taşınmaz üzerindeki haczinin iki yıllık süre içerisinde geçerli bir satış talebi olmadığından düştüğünü, kendi ipotek tarihlerinin de 29.07.2009 olduğundan kendi alacaklarının 19.04.2011 tarihli sıra cetvelinin birinci sırasında yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki paylaşıma ilişkindir. İİK'nın 100/2. maddesi gereğince ilk haciz ilamsız bir takibe dayanıyorsa takip talebinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayalı alacaklı, satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilir. Somut olayda, anılan yasal düzenleme karşısında şikayet olunanın, şikayetçinin 14.12.2010 tarihli takibi öncesinde 05.05.2009 tarihinde açtığı itirazın iptali davasına dayalı olarak, sıra cetvelinde satış bedelinden pay almasında hukuka aykırılık bulunmamasına göre şikayetin reddi yerine, kabulü doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde rehin alacağı ödendikten sonra kalan paranın 2. sırada yer verilen şikayet olunan dosyasına ödendiğini, şikayet olunanın takibinin daha sonra kesinleştiğini, müvekkili dosyasının 2. Sırada olması gerektiğini ileri sürerek 26.01.2017 tarihli sıra cetvelinin iptali ile rehinden sonra kalan paranın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve şikayet etmiştir....
Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri, adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. Mahkemece, şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK'nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, taraf teşkilinin sağlanması, İİK'nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması gerekir....
Müteahhitlik Madencilik Akaryakıt Gıda Otomotiv Ticareti Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacının taşınmazı üzerine uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımmen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......