Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi T1 yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacakları açıktır.( Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/8158 Esas 2020/356 Karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/17105 Esas 2015/31231 Karar ) İstinaf incelemesi kapsamını düzenleyen HMK'nın 355. Maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olup, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetmesi gerekmektedir. Taraf ehliyeti de HMK'nın 114/1- d. Maddesindeki dava şartlarında olup, HMK'nın 115/1. Maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re'sen araştırılması zorunlu olduğundan, davacı 3....
İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 E. sayılı dosyasında verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyanın Dairemizin 2021/2409 Esasına kaydedildiği, her iki dosyanın birlikte incelenmesinde; her iki davanın tarafları ile takip dosyasının aynı olduğu, davacının İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 E. sayılı dosyasında aynı taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin yanısıra sair istemlerinin de bulunduğu, işbu istinafa konu dava dosyasında da davacının aynı hukuksal nedenlere dayanarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayeti bakımından davanın tarafları, konusu ve talep sonucunun aynı olduğu görülmektedir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 11. İcra Dairesinin 2013/4313 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.İş Bankası A.Ş. tarafından borçlular T1 ile İsmail Tarık Köstenceli hakkında 03/05/2013 tarihinde genel haciz yoluyla 23.987,40 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, taşınmaza 22/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, şikayetin 09/04/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....
Değerlendirme Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı bir meskeniyet şikayetinin bulunmadığı, son duruşma sırasında ileri sürdüğü meskeniyet iddiasının ise ihalenin feshi sebebi olarak belirtildiği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince müstakil bir meskeniyet şikayeti yapıldığının kabulü ile hükümde bu konuda ayrı bir karar verilmesi yerinde değil ise de; sonuçta talep reddedilmiş olduğundan ve bu husus alacaklı tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
Sayılı dosyalarında davacı tarafından davalı aleyhine açılan meskeniyet şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmazına ... 11....
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere ancak bir parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği gözetilerek davacı vekiline kesin süre verilmek suretiyle açıkça hangi parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulduğunun bildirilmesi istendikten ve söz konusu taşınmaz belirlendikten sonra bu taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılarak meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmek üzere ve yine maişet şikayeti yönünden de şikayete konu taşınmazlardan elde edilecek yıllık ve aylık gelir ile davacının ailesi ile birlikte geçimini temin etmesi için gerekli olan asgari geçim sınırı belirlenerek buna göre hangi taşınmazların asgari olarak geçimi için yeterli olacağı belirlenmek suretiyle maişet şikayeti hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın...
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, davacının birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmaz. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın yetkili mahkemede açıldığı ve süresinde olduğu, davacının birden fazla taşınmazının bulunmasının ya da aile fertlerinin adına kayıtlı taşınmaz bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
CEVAP Alacaklı, şikayetin süreden reddi gerektiğini, ayrıca meskeniyet şikayetinin kabulü için taşınmazın lüks kavramını içermemesi gerektiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç Borçlunun şikayet dilekçesinde haczi 25.11.2019 tarihinde öğrendiğini ileri sürdüğü, şikayetin ise yedi günlük yasal süre geçtikten sonra 04.12.2019 tarihinde yapıldığı gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Borçlu, şikayet dilekçesinde haczin 04.12.2019 tarihinde öğrenildiğinin beyan edildiğini, haciz tarihinin ise 25.09.2019 yerine yanlışlıkla 25.11.2019 yazıldığını, bu durumun yanlış anlamaya sebebiyet verdiğini ileri sürerek ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasının yanında kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Davacılar tarafından yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. a)Davacı T1'ın şikayeti yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. İİK.nun 82/12. maddesinde belirtilen haczedilmezlik şikayetinden yararlanma hakkı sadece takip borçlusuna aittir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu T2 hakkında yapılan takip nedeniyle, üzerine haciz konulan dava konusu taşınmazın tapuda davacı borçlu T2 adına kayıtlı olduğu, takip dışı davacı T1 tarafından bu taşınmazla ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulduğu görülmüştür. Şikayetçi T1'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/09/2022 tarihli 2022/297 Esas 2022/363 Karar sayılı karar ile tasarrufun iptali davasının davalı T1 yönünden husumet yokluğundan reddine karar verildiği, kararın 08/11/2022 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla mahkemenin karar tarihi itibariyle, şikayet edenin, takip dosyasında borçlu sıfatının kalktığı, her ne kadar hacizlerin kaldırılması yönünde işlem yapılmamış ise de hacizlerin de hükümsüz kaldığı, dolayısıyla somut olayda karar tarihi itibariyle meskeniyet şikayetin konusuz kaldığı anlaşılmış, mahkemece şikayetin konusuz kalması sebebiyle "esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve şikayet tarihi itibariyle tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisisin isabetli olmadığı anlaşılmıştır....