Kiralayan tarafından icra müdürlüğünden kira alacakları nedeniyle hapis hakkı isteminde tarihinde bulunulmuş, talep kabul edilerek İİK 270. Maddesi gereğince hapis hakkı defteri tutulmuş, 01/12/2020 tarihinde davacı kiralayan şirket tarafından borçlu şirket aleyhine 159.033,82 TL asıl alacağın tahsili talebi ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış, borçlu şirkete ödeme emri 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili tarafından 16/12/2020 tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde borçlu vekili özetle, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa borcu olmadığını, bu sebeple hukuka aykırı hapis hakkına ve borcun bir kısmına itiraz edildiğini, taraflar arasındaki 10/09/2013 tarihli sözleşmenin 9....
Depozito sözleşme ile herhangi bir alacağa tahdidi olarak özgülenmediği takdirde kiralayanın sözleşmeden kaynaklanan her türlü alacağını temin için verilmiş sayılır. Taraflar arasında imzalanmış bulunan kira sözleşmesinde ise , davacı mal sahibinin davalı kiracıdan o dönemdeki bir aylık kira karşılığı tutarı 45 TL. depozit aldığı belirtilmiş, depozitonun kira, genel apartman giderleri, telefon, elektrek gideri ve oluşacak hasarların güvencesi olduğu ve iadesine ilişkin başka herhangi bir düzenleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mevzuatımızda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince, gerek öğretide, gerekse yargı kararlarında kira sözleşmelerinde yer alan depozitoya ilişkin anlaşmaların kural olarak geçerli olduğu kabul edilmektedir. Depozitonun temel amacı ve tek fonksiyonu, kiralayanı güvence altına almaktır....
Davalı, şikayet dilekçesinde şüphelerini dile getirmiştir. Şu durumda, emare olduğu kabul edilerek, davalının şikayet hakkını hukuka uygun sınırlar içinde kullandığının kabulü gerekir. Mahkemece, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalının yasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılarak, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkının hukuka uygun kullanılmadığı gerekçesiyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın verdikleri şikayet/itiraz dilekçeleri ve ifadelerinde ısrarla, ... isimli kişiden boş olarak mermer fabrikası kiraladıklarını, mermer işi yapmak üzere atıl durumda bulunan mermer kesme makinesi, vinç gibi malzemeleri satın alarak işler hale getirdiklerini, sonrasında iş yerini şüpheli ...'ye kiraya verdiklerini ancak diğer şüpheliler ile birlikte hareket ederek kendilerine ait olan iş makinelerinin bir kısmının şüpheliler tarafından satıldığını ve bir kısmının da sahte faturalar düzenlenmek suretiyle satın alınmış gibi gösterildiğini beyan ettikleri, Dosya içerisinde müştekiler tarafından sunulan kiraya verenin ..., kiralayanın müşteki ... olduğu kira sözleşmesinde, kiralanan yerde demirbaş eşyanın bulunmadığının belirtildiği; kiraya verenin müşteki ..., kiralayanın şüpheli ... olduğu kira sözleşmesinde kiralanan yerde mermer imalatına ilişkin demirbaş eşyaların olduğu ve bu eşyaların kalem kalem belirtildiği nazara alındığında, söz konusu mermer fabrikasının sahibi olan ...'...
Şikayet olunanlar vekilleri, ayrı ayrı şikayetin reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, dava konusu sıra cetvelinin İİK 89/1.maddesi gereğince düzenlenmiş olduğu, üst yapı hakkının devir bedeline ilişkin olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, paylaşıma konu alacağın İİK 89/1.madde gereğince dosyaya yatırılan bedel olup üst yapı hakkına ilişkin haciz olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir. Talep; üst yapı hakkına ait olduğu iddia edilen paylaşıma konu bedele ilişkin yapılan sıra cetvelini şikayettir....
nin kendisini kiralayanın damadı ve tek yetkili vekili olarak tanıttığını, tapuda kiralayan adına kayıtlı bulunan mecura ilişkin olarak mülkiyetin kendisine devri için ... ile 19.01.2007 tarihinde satış sözlemesi imzaladığını, sözleşmenin 3. maddesinde mecurun tapu devri yapılıncaya kadar kira parası ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığını, 5. maddesinde ise 2010 yılına kadar olan tüm kira paralarının ödendiği hususunun karşılıklı imzalar ile tevsik edildiğini, bu kapsamda her hangi bir kira borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davacı tarafından gönderilen taşınmazın maliki olduğunu ve kira bedellerinin ödenmesini talep eden, ... 13....
nin şikayet hakkına sahip hamillik sıfatını kaybetmiş olduğu, alacağı temellük eden İstanbul Varlık Yönetim A.Ş.'...
Muhasip bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan kök bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; "taraflar arasında akdedilen 09/09/2014 başlangıç ve 09/09/2018 bitiş tarihli sözleşmede kiralayanın, kiracının sözleşme maddelerini uygulayamaz duruma geldiğini görmesi halinde (ödemelrin gecikmesi gibi) sözleşmeyi tek taraflı fesih etme hakkına sahip olduğu, böyle bir durumda kiralayanın sözleşme bitime kadar hak edilen tüm ücretleri (aylık sabit kira veya servis bedeli) peşinen isteme hakkına sahip olduğu, kiracının bu ücretleri ödemekle yükümlü olduğu (Md. 2.3), Sözleşmenin kiracı tarafından ancak 2.2 deki kurala uygun ve 2.3....
Meslek Birliği vekilinin dava konusu materyal ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahibi olduğunu kanıtlayan belgeleri usulüne uygun şekilde ibraz etmediği, (şikayetçi ... meslek birliği vekilinin sunmuş olduğu fonogramlara ilişkin kayıt tescil belgelerine göre yapımcı şirketlerin, 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisine sahip olduğu, temsil hakkına sahip olup olmadıkları ve hak sahipliği süresi belirtilmediği gibi şikayetçi ... meslek birliği ile yapımcı şirketler arasında "üyelik ve yetki belgesi" imzalandığı ancak suça konu eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, temsil haklarını adı geçen şirketlere devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgelerin kanuni süresi içinde dosyaya sunulmadığı) gözetilmeden, anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin tutanak tarihi olan 10/09/2013 yerine 06/09/2013 olarak gösterilmesi, Kanuna...
Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; şikayetin şikayet olunan alacağın doğumuna ve gerçek miktarına ilişkin olduğu ve açılan şikayete bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle, dava şartı noksanlığı sebebi ile şikayetin usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....