geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 31.12.2010 gün, 2010/963-2289 sayılı kararı ile İİK’nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir. İİK’nun 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....
Somut olayda davanın dayanağını teşkil eden icra takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiğine dair ilamın ibraz edildiği bu kararın da onandığı sistem kayıtlarından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davanın dayanağı takipte icranın geri bırakıldığı nazara alınarak geri bırakmaya ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleştikten sonra davacının İİK’nin 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...,...'...
İpotekli takipte İİK'nın 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf ya da temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın %15'i oranında teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de, İİK'nın 16- 18. maddeleri kapsamında şikayet ise, genel kural olan İİK'nın 363/4, 364/3 maddeleri uyarınca istinaf ve temyiz istemi satışı durduracaktır. Bu nedenle, öncelikle Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/513 Esas sayılı dosyasında şikayetin konusu ve niteliğinin tespit edilmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 20.4.2015 tarihli kararının iptaline, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Borçlu vekilinin, başvurusunda, ... tarihli protokolün karşılıklı edim içeren belge olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Anılan protokol, bu niteliği ile yukarıda açıklanan İİK'nun 33/2. maddesi kapsamında borcun imhaline imkan kılacak nitelikte bir belge değildir. Bu durumda, takibin devamında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, icra takibinin iptali ve icranın geri bırakılması talebinden kaynaklanmaktadır ve hüküm icra Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre de; İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince borçlunun takipten önceki zamanaşımı itirazının kabul edilmesi halinde, mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 71/2 maddesi delaleti ile aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin icra mahkemesine yapılabileceğine, icra müdürlüğüne yapılan talebin sonuç doğurmayacağına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 2....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takibe dayanak ilama karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, müdahalenin meni kararının taşınmazın aynına ilişkin olduğundan kesinleşmeden icraya konulamayacağını, alacaklının oğlu ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, boşanma davasında konutun dava sonuna kadar kendisine tahsis edildiğini, bu dava sonuçlanana kadar tahliyesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini ve icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekiline usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. III....