İcra-İflas Kanunu'nun 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." düzenlemesi mevcuttur. Borçlu vekili itiraz dilekçesine ödemeye ilişkin dekontlar eklemiştir. Bu dekontların İİK'nun 33.maddesi gereğince değerlendirilmesi gerekir. Ödemeye ilişkin Mahkemeye sunulan dekontlarda, yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğuna dair bir açıklama bulunmayıp, takibe konu ilama dayalı borca ilişkin olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu aleyhinde boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun ödeme itirazı üzerine Mahkemece birikmiş nafaka borcunun itfa edildiği kabul edilmiş ve icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....
Temyiz Sebepleri Dosya kapsamındaki şikayet sebepleri tekrarla; itfa olgusunun mahkeme içi ikrar marifetiyle açıklandığı, davalı savunmalarının yargılamayı gerektirdiği, tapu senedinin imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takip kesinleştikten sonraki itfa nedeniyle borca itiraz olup, takibin iptali ile kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.170/a, İİK md.170/b, İİK md.71/1, 3., İİK md.169, İİK md. 169/a, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İİK'nın 33/1 maddesi açık hükmüne göre, borçlunun itfa iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik etmesi gerekir. Somut olayda borçlu tarafından takibe konu alacağa istinaden itfa itirazına ilişkin olarak yasada öngörülen nitelikte bir belge de sunulmadığından şikayetin belirtilen nedenlerle tümden reddine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ." şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....
Bu durumda mahkemece davacının şikayet ve itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının şikayet ve itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacı borçluyu nafaka borcunu ödememesi nedeniyle şikayet ettiğini, şikayet üzerine davacının nafaka hükümlerine aykırı davranmaktan tazyik hapsi ile cezalandırıldığını, davacının şikayet edilen aylara ilişkin ödeme yapması üzerine şikayetlerinden vazgeçtiklerini ve davacı hakkındaki tazyik hapsinin düşürüldüğünü, bunun üzerine devam eden nafaka borçlarının ödenmemesi nedeniyle takipte işlem yapılmaya devam edildiğini, 03/11/2016 tarihli vazgeçme beyanının şikayet edilen aylara ilişkin olduğunu, bu belgenin İİK'nun 71. maddesi anlamında bir belge sayılamayacağını, takibin iptalinin mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71....
Maddesine göre “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir”. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerini kapsar....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. İİK'nun 100. maddesinde "Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir." hükmü yer almaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmün eksik tahkikat neticesinde verildiğini, söz konusu dava dışı Rok Grup firmasının takibe konu çek bedellerinin de içinde olduğu tüm borçları için alacaklı Vakıflar Bankası ile anlaştığını ve yapılandırma yapılarak ticari ödeme planı hazırlandığını ve alacaklı banka tarafından Rok Grup firması hakkında icra takibine girişilmediğini, takibe konu olan çeklere bağlı bulunan borcun itfa ve imhal ile sona erdiğini, alacaklı banka ile çek bedellerinin de içerisinde olduğu borçlar için yapılandırmaya gidildiğini ve buna göre ödeme planı hazırlandığını ancak, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu durumun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takibe konu bulunan borcun alacaklı banka ile çeki ciro ile müvekkilinden alan Rok Grup firması tarafından yeniden yapılandırma ile itfa edildiğini, ticari kredi ödeme planında da itfanın eşit taksitli esnek itfa olarak açıkça gösterildiğini...
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece yasal sürede açılan şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup sadece tazminata ilişkin istinaf sebebi yönünden inceleme yapılmıştır. Her ne kadar, davacı vekili mahkeme kararına bir itirazlarının olmadığını, kötü niyet tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunduklarını, davanın kabulü nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde tazminata hükmedilmesine ilişkin yasal bir dayanak bulunmadığından, mahkemece tazminata hükmedilmemesinde yasaya aykırı bir durum yoktur....