WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....

Her ne kadar mahkemece, 'alacaklı tarafın makbuzlar üzerinde sonradan tahrifat yapıldığını ileri sürdüğü, bu iddianın incelenebilmesi için makbuz asıllarının sunulmadığı' gerekçeleri ile borcun itfa edildiği itirazının ispat edilemediği kabul edilmiş ise de; alacaklının belgenin hangi ödeme karşılığı verildiğine ilişkin açıklamaların, ödeme belgelerine sonradan eklendiği iddiası dışında, ödeme belgelerinde yazılı diğer kısımlara bir itirazı olmadığından, dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların belgelere sonradan eklendiği iddiasını ispat külfetinin alacaklıda olduğu kabul edilmelirdir. O halde mahkemece, borçlunun iddiasını dayandırdığı belgelenin İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerden olduğu, alacaklının dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların bu ödeme belgelerine sonradan eklendiği savını ispat edemediği göz önünde bulundurularak, ödemeye dayalı itfa itirazının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bundan başka davacı tarafça, itfa iddiası yönünden, imzası davalı tarafça inkar olunmayan ibranameye dayanılmıştır. Davalı tarafça ise, icra dairesi ve dosya numarası uyuşmadığından, ibranamenin davaya konu takibe ilişkin olmadığı ileri sürülmekle birlikte, anılan ibranamenin neden verildiğine dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Taraflar arasında, uyuşmazlık konusu takipten başkaca bir takibin bulunmadığı da gelen yazı cevapları ile belirlenmiş olmakla, davacı tarafça itfa iddiasına dayanak yapılan ibranamenin, davaya konu takibe ilişkin olduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça aksinin ispat olunamadığı kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, Mahkemece, borcun takipten (ve temlik alacaklısının alacağı temlik aldığı tarihten) önce lehine ipotek tesis edilen ......

        İİK'nun 33/1 maddesine göre, zamanaşımı, imhal ve itfa sebeplerine dayanılarak yapılan itirazların, 7 günlük süre içinde yapılması gerekir. Ancak takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle mükerrer takibe ilişkin başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı)....

          İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda; davacı takip dayanağı bononun kredi sözleşmenin teminatı olduğunu kanıtlayacak şekilde miktar, vade ve tanzim tarihi itibariyle açıkça senede atıf yapan bir belge sunmadığı gibi, davalı/alacaklının da senedin teminat senedi olduğu yönünde açık bir kabulü bulunmamaktadır....

          İİK'nun 33/1 maddesinde itfa iddiasının ancak yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatı şartı aranmıştır. Ayrıca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı 7 günlük yasal süreye tabidir. Şİkayetçi vekiline icra emri 08/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava 7 günlük yasal süreden sonra ikame edilmiş olduğundan itfa itirazının reddi gerekmektedir. İcra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi ise de, takipte nafakanın başlangıcından itibaren talep edilen aylık nafaka miktarının ilama uygun düzenlenip düzenlenmediği süresiz şikayete tabi olup, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ile birlikte talep edilen nafaka miktarının ilama uygun düzenlendiği anlaşılmıştır....

          İİK.nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahahhuk etmiş itfa imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Her ne kadar taraflar arasında adiyen düzenlendiği iddia edilen protokol boşanma ilamı ile onaylanmış ise de, boşanma ilamı ve ferileri kesinleşmedikçe hüküm ifade etmez. Nitekim anılan onay hükmünü taşıyan Denizli 3. Aile Mahkemesinin 27.09.2010 tarih 2010/844-797 sayılı boşanma kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2010/20920 E. 2010/21351 K. sayılı ilamı ile davacının temyiz dilekçesinde yer verilen davadan feragatı hakkında karar verilmek üzere bozulmuştur. Bu durumda borcun itfa edildiği İİK. 33/2 maddesi koşullarında ispatlanmış değildir. İcra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, icra dosyasındaki borcun 18/04/2014 tarihinde borçlu asil tarafından ödendiğini ve ibraname alındığını, borcun ödenmiş olması nedeni ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, borçlu tarafından 18/04/2014 tarihli ibranamenin sunulduğu ve borcun ödendiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava; ilamlı icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin şikayet davasıdır. Takibe dayanak olan, İstanbul 7. Aile Mahkemesinin 2018/475 Esas, 2020/36 Karar sayılı ilamı ile asıl dava tarihinden itibaren başlamak üzere müşterek çocuk Mustafa Eren için aylık 1.500,00 TL ve davacı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu karara istinaden davalı alacaklı T3 Trabzon İcra Dairesinin 2020/15594 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu T1 aleyhinde ilamlı icra takibi başlattığı ve davacı borçlu tarafından takibin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası ile mahkememize şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık takibe konu kararın ilamlı icra yolu ile takibe konu olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır. Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2014/25968 Esas, 2015/1137 Karar sayılı ilamında; "...Kocaeli 1....

              UYAP Entegrasyonu