O halde mahkemece, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde borçlunun şikayet dilekçesinde itfa itirazında da bulunduğu anlaşılmakla, itfa itirazları incelenmek suretiyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2020/2169 E. 2021/2261 K. sayılı ilamı doğrultusunda ve İİK 32. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına tüm hacizlerin kaldırılmasına; neticede itfa nedeniyle konusuz kaldığından 27.12.2017 sonrası yapılan icra işlemlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir. II....
Bu nedenlerle borçlular vekilinin takipten ve satıştan 26/06/2019 tarihinde haberdar oldukları iddiası yerinde değildir. İrtifak hakkı sahiplerine yapılan tebligatların usulsüzlüğünü ancak muhatapları ileri sürebileceğinden, şikayet edenlerin buna yönelik iddiası yerinde değildir. Borçlular vekili şikayet başvurusundan sonra sunduğu beyan dilekçesinde, takip öncesi 1.261.439,00 TL, takip sonrası 350.000 TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş olup ödeme iddiası her aşamada ileri sürülebilir. Ancak borçluların takipten haberdar oldukları tarihler gözetildiğinde, takip öncesi ödemelere ilişkin icranın geri bırakılmasına yönelik istemlerin süre aşımına uğradığı kabul edilmiştir. Borçluların bağlantılı iddiaları da yerinde bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlu, icra mahkemesinden, itfa iddiası nedeniyle icra takibinin iptalini talep etmiş, mahkemece; İİK'nun 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Bu durumda, ödeme tarihinden sonra takip başlatılmasında, alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır Mahkemece şikayetin kabulü ile dosya borcunun 6.600 TL’lik kısmı yönünden itfa nedeniyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesi doğru ise de; haksız olarak hakkında şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların tacir sıfatı bulunmadığını, davacı yanın da taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığını, dolayısıyla huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının borçlu, davalının alacaklı sıfatlarının bulunduğu, İstanbul ... İcra dairesi... Esas ( eski ... ) sayılı dosya borcunun ödendiği iddiası ile davacının borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talepli dava olduğu görüldü. Deliller: Dosya içeriği, stanbul ......
İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 33. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. İlamların icrası yoluyla takipte ilama aykırılık dışında ancak İİK'nın 33 maddesine dayalı itirazda bulunabileceği, davacının kredi borcu bulunması sebebiyle borcu ödeyemeyeceğine ilişkin itirazının İİK'nın 33 maddesi kapsamında olmadığı anlaşılmakla istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33. maddesine dayalı itfa itirazına ilişkindir. İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2021/26960 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 70.067,13 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takip olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi yer almaktadır....
GEREKÇE: Dava, davalıdan eurobond /menkul kıymet alım satım işlemleri yapan davacının erken itfa nedeniyle zarara uğradığından bahisle alacak istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan ilk yargılamada borçlunun duruşma gün ve saatini bildiği halde mazeretsiz duruşmaya katılmadığı, talebin şikayet mahiyetinde olduğu ve ispat edilemediğinden, şikayetin reddine karar verilmiş karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz'ce, 22.11.2012 tarihinde, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu, İİK'nun 33/2. maddesine dayalı itfa itirazına ilişkin olup, şikayet niteliğini haiz olmadığından, alacaklının da davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nun 316/g, 150/1 ve 320/4. maddeleri gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine, İİK'nun 16. ve 18. maddelerine dayalı olarak duruşmaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece, kararda direnilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/8-655 Esas 2014/148 Karar sayılı kararı ile direnme kararı bozulmuştur....