Görüldüğü üzere; borçlu tarafından borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptali istemiyle yapılan itirazda, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin iddianın varlığı Mahkemece kabul edilmiş olmasına karşın, Özel Daire'ce ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün iddia edilmediği benimsenmiştir. O halde ön sorun olarak; uyuşmazlığın ilk ayağı olan, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne dair borçlunun iddia ve şikâyetinin bulunup bulunmadığının, bir başka ifadeyle tebligatın usulsüz olup olmadığının mahkemece incelenip incelenemeyeceğinin öncelikle çözüme kavuşturulması; buna bağlı olarak da, itirazın beş günlük yasal sürede yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği açıktır. Adli işlem niteliğindeki icra müdürlüğü işlem ve kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu şikayet kurumunu düzenlemiş ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kılmıştır....
Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26.maddesinde, hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; takip borçlusu takipten sonra yaptığı ödeme nedeniyle dosya borcunun kalmadığını bildirerek icra emrinin iptalini istemiştir. Başvuru nedenleri arasında takipte istenilen asıl alacak ve faiz miktarına ilişkin şikayet bulunmamaktadır. İcra Mahkemesi'nce talep bulunmadığı halde icra emrinde istenebilecek alacak yönünden inceleme yapılıp bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince ise, uyuşmazlığın 2004 sayılı İİK m. 33 uyarınca borcun itfası nedeniyle ilamlı takibin iptali talebi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İİK 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmüne yer verilmiştir. Borçlu tarafın başvurusu; İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. Somut olayda; her ne kadar istenilen birikmiş nafakanın hangi aylara ilişkin olduğu şikayete konu icra emrinde açıkça belirtilmemiş ise de, birikmiş nafakaya ilişkin olarak işlemiş faiz hesabının 18/09/2015 tarihinden takip tarihine kadar ki dönem için yapılması gözetildiğinde birikmiş nafaka olarak talep edilen nafakanın 2015 yılı Eylül ayına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Her ne kadar TBK.nun 139/II maddesine göre çekişmeli alacak için de takas ileri sürülebilir ise de İ.İ..... madde 33/1 deki belgelerden biri ile ispat edilemeyen bir karşılık alacağa dayanarak ileri sürülen takas takip hukuku yönünden madde 33 anlamında itfa sayılamaz (Prof Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku El Kitabı S. 946-947). Somut olayda, takas talep eden ..., takas talebinde bulunduğu ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3615 Esas sayılı dosyasının alacaklısı konumunda olup takas (itfa) iddiası bu dosya üzerinden yapılamayacağından, alacaklı ...'ın takas isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamların icrası yoluyla takipte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Mersin 1. İcra Dairesinin 2019/5572 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 25/04/2019 tarihinde ilamlı takip yoluyla 212.850,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet-İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; ilamın kesinleşmeden takibe konulduğunu, ilamda hükmedilen miktardan daha fazla talepte bulunulduğunu, ilama konu borcun itfa edildiğini beyanla icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....
İİK'nın 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' hükmü yer almaktadır. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlunun takibe konu kamulaştırma bedelinin faizi niteliğindeki borcu, takip tarihinden önce, kamulaştırma davasının görüldüğü mahkemece kamulaştırma bedelinin yatırılması için açılan banka hesabına yatırdığı sabittir. Ne var ki, bu hesap alacaklılara ya da vekillerine ait olmadığı gibi, bu kişiler tarafından serbestçe tasarruf edilebilecek bir hesap ta değildir....
İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.”takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun itfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir. Burada imzası alacaklı tarafından ikrar edilen belgelere yer verilmemiştir....
yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; şikayetin kısmen kabulü ile işbu şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun 1.577.436,68 TL olduğunun tespitine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmektedir....