İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kararında " İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar, mülkiyetin tespiti ile ilgili olduğundan 12/11/1979 tarih ve 1/3 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca kesinleşmeden infazı mümkün olmadığını, ancak istihkak iddiasının reddine ilişkin ilamlarda bir mülkiyet tespiti yapılmadığından bu ilamlardaki fer'i alacakların infaza konulması için kararın kesinleşmesine gerek yoktur." dendiğini, ancak kabule ilişkin kararların ise şikayet yoluyla iptalinin istenebileceğinin ileri sürülerek takibin iptaline karar verilmesi yerinde olmadığını, her iki halde de kesinleşmeden bir mülkiyet tespiti yapılmış sayılamayacağını, burada ikili bir ayrıma gidilerek karar verilmesinin yasaya, usul ve içtihatlara uygun düşmediğini, mülkiyetin tespitine yönelik olduğu iddiası da yeterli olmadığını, mahcuzlar menkul mallar olup taşınmaz mülkiyetine ilişkin bir kararın söz konusu olmadığını, bu bakımdan da vekalet ücreti...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlu aleyhine Batman İcra Müdürlüğünün 2010/18 sayılı dosyasından yapılan takipte uygulanan 13.1.2010 tarihli haciz işleminde, haczedilen mahcuzlar hakkında borçlunun kardeşi olan davalı 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece ortada geçerli olarak gerçekleştirilen bir istihkak iddiasının mevcut olduğu ve bu iddianın geçersizliğinin öne sürülmediği, yetkili tarafından istihkak iddiasında bulunulmasının içtihatlarla sisteme entegre olan bir kabul olup bunun istisnaya uğramasının mümkün olduğu, davada durumun bu istisnayla özdeşleştiği, burada istihkak iddiasının yetkiliden gelmesine ilişkin kuralın işletilmesini, bunu mesele yapmayan tarafların engellediği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda geçerli bir istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı, geçerli bir istihkak iddiasının mevcut olduğunun belirlenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesinin aksinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır....
Mahkemece toplanan delillere göre: “üçüncü kişi şirketin, alacaklıdan mal kaçırmak için borçlu ile danışıklı olarak kurulduğu, borçluya ait malların, davacı şirkete taşındığı, aradaki organik bağ nedeni ile istihkak iddiasının kabul edilemeyeceği”;gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 695,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere göre:“üçüncü kişi şirketin, alacaklıdan mal kaçırmak için borçlu ile danışıklı olarak kurulduğu, borçluya ait malların, davacı şirkete taşındığı, aradaki organik bağ nedeni ile istihkak iddiasının kabul edilemeyeceği”; gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 695,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere göre:“üçüncü kişi şirketin, alacaklıdan mal kaçırmak için borçlu ile danışıklı olarak kurulduğu, borçluya ait malların, davacı şirkete taşındığı, aradaki organik bağ nedeni ile istihkak iddiasının kabul edilemeyeceği”; gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.221,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, Konya 14....
O halde Mahkemece, alacaklı tarafından ilgili müdürlük kararının uyap sisteminden okunduğu esas alınarak müdürlük kararının iptali yönünden yapılan şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru ise de; ihtarat yapılmadığından İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi davası yönünden davanın süreden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının istinaf talebini kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, istihkak iddiasının reddi davasının süresinde açıldığının kabulü ile gerekli harçlar tamamlatılarak, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gösterdikleri deliller toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasına yönelik İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açılan “istihkak iddiasının reddi” isteğine ilişkindir. Davacı (alacaklı), Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/14930 Esas sayılı dosyasında istihkak iddiasına konu haczin yapıldığı yerde faaliyet gösteren Materyal İnş. A.Ş.nin aslında borçlu şirketin devamı niteliğinde bulunduğu,üçüncü kişi temsilcisinin haciz sırasındaki beyanlarının bunu doğruladığı gerekçesi ile istihkak iddiasının reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada Dairemiz bozma ilamı ile asıl davada altın dışındaki mahcuzlara ve birleşen davada şikayet talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddedilmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, altın haczine yönelik olarak ise ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosyada davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2....