Dairemiz bozma ilamı 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine göre hakimin talepten fazlasına hükmedemeyeceği, bu durumda da ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına yönelik şikayet bulunmadığından anılan hususta karar verilemeyeceğine ilişkindir. Bozma ilamında "Kaldı ki" sözcüğüyle başlayan açıklamalar Mahkeme'nin kabulündeki konulardaki eleştirilerdir. Mahkemece, şikayet dilekçesindeki iddialar yönünden işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan husus gerekçe gösterilerek ret kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün yeniden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
O halde; borçlu vekili şikayetinde, tebligatın istifa eden vekile yapılmakla usulsüz olduğunu bildirmesi yanında, borcun olmadığı ve dayanak ilamın temyiz edildiği yönünde şikayet nedenlerini de bildirmiş olmakla, başvurunun bildirilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu gözetilerek, itiraz ve şikayet sebeplerinin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunanlar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairemiz 13.10.2021 tarihli 2021/782 Esas, 2021/839 Karar sayılı ilamı ile; sıra cetvelinin düzenlendiği şikayet edilenin takip dosyasının takip tarihinin 16.03.2012 olduğu, ilk haczin ilamsız icra takibi sonucu konulmuş olduğu, bu takipte konulan ilk hacze iştirak edecek alacaklının İİK’nın 100/2 bendi uyarınca “takipten önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama” istinat etmesi gerektiği, şikayetçinin nafaka alacağının 05.09.2012 tarihinde açmış olduğu dava sonrası aldığı ilama dayalı olduğu, bu durumda nafaka alacağının ilk hacze iştirak etmesi şartlarının mevcut olmadığı bu gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken İİK’nın 101/son fıkrasına yanlış mana verilerek şikayetin kabulü doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. D....
maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle verildi....
Mahkemece şikayet tarihinde icra dosyasında ilama konu alacak yönünden infazın gerçekleştiği, bu nedenle şikayetçinin şikayette hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm, şikayetçi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı ilamda; borçluların müşterek ve müteselsil sorumluluğuna karar verildiğinden ve dosya borcu diğer borçlunun banka hesaplarına konan hacizler nedeniyle ödendiğinden müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla ödeme yapan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın iç ilişkide adına ödediği miktarlar için diğer borçlulara rücu hakkı bulunmaktadır. Bu durumda ise borçlu gösterilen şikayetçinin şikayette ve incelenip sonuçlandırılmasında hukuki yararının varlığının kabulü gerekir. Şikayet sebebi ise ilam nedeni ile kendilerinin borçlu olmadıklarına ilama aykırı takip yapıldığına ilişkin olup, süresiz olarak ileri sürülebilir....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay'ca Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili takip dayanağı ilamda, 42.850TL ilam vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine karar verildiğini, ilamda dört davalının bulunduğunu, alacaklının hükmedilen bu vekalet ücretinin 1/4'ü olan 10.712,TL'nı talep etmesi gerekirken, vekil sayısı olan ikiye bölerek 21.425,00TL alacak talep ettiği gerekçesiyle takibin iptalini talep etmiştir, Mahkemece...4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/62E. Sayılı dosyasında 4 davalı bulunduğu, bu davalılardan ...,...'ün kendini vekille temsil ettirmiş olmaları nedeniyle icra emrinin ilama uygun düzenlendiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360. HUMK'nun 432.maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16. maddeleri). İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmünü içermektedir....