Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil isede; Takip dayanağı ilamda müteselsil sorumluluğa ilişkin bir açıklama bulunmadığı halde, icra emrinde, her bir borçludan alacağın tamamının istenmesinin ilama aykırı olduğu yönündeki şikayet konusunda, olumlu olumsuz karar verilmediğinden hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İlama göre borçlular, takibe konu borçtan müştereken müteselsilen sorumludur. Diğer borçlulardan alınması gereken icra vekalet ücreti ve masrafların tamamının şikayet eden borçlunun yaptığı ödemeden mahsubu iç ilişkiyi ilgilendiren bir durumdur. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA,taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet takibe konu ilama aykırı olarak başlatılan takibin iptali istemine ilişkindir. İlamın infazına yönelik İcra Mahkemesi kararlarının İİK'nun 363/1. maddesi gereğince temyiz kabiliyeti bulunmaktadır. Bu nedenle İcra Mahkemesi'nin 28.03.2013 tarih, 2013/107 Esas, 2013/143 Karar sayılı Ek Kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildikten sonra temyiz incelemesine geçildi....
Mahkemece ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği şikayeti dışındaki diğer şikayet ve itiraz nedenleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durum 6100 sayılı HMK'nun 297/2.maddesine aykırı olduğundan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz talebinin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davalılar istinaf dilekçesinde, davacının 2 ayrı şikayet konusu bulunduğunu, ikinci şikayet konusu olan ilama aykırılık şikayeti ile ilgili ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde, davacının tek şikayet konusu mevcut olup, buna istinaden talep sonucu da icra emrinin iptalinden ibaret olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, ret hükmü verilmesini gerektirir bir durum mevcut değildir. Yine davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının talep sonucuna karşı çıkılmış olup, davanın reddi talep edildiğinden, davacının şikayetinin de kabul edilmiş olması karşısında davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
İlama aykırılık şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/672 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından şikayetçi borçlu Axa Sigorta A.Ş.'ye karşı başlatılan takip olduğu, ilamın hüküm kısmında sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tazminata mahkum edildiği, gerekçede de sorumluluk miktarının belirtildiği, icra emrinde ise şikayetçi borçlunun sorumlu olduğu miktarın gösterilmediği, bu nedenle icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Mükerrer takip şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/670 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından dava dışı borçlu Şadi Aşgın ve Nebi Değirmenci'ye karşı başlatılan takip olduğu görülmüştür....
Borçlu vekilinin hükmü temyizi üzerine, Dairemizce, 21.06.2012 tarih ve Esas, sayılı kararla; mahkemece incelenen bu şikayet nedeninin reddi kararı yönünden temyiz itirazı reddedilmiş ise de, şikayet nedenleri arasında yer alan zamanaşımı, alacak ve faiz miktarının ilama aykırı olarak fazla istendiği ve kısmi ödeme itirazları konusunda eksik inceleme nedeniyle, bunların da incelenmesi amacıyla araştırma bozması yapılmıştır. Bozma kararı sonrası mahkemece, zamanaşımı itirazı yönünden inceleme yapılarak, yine faize itiraz yönünde resen yapılan hesaplama sonucunda faiz oran ve miktarında bir fazlalık bulunmadığı da tespit edilerek, her iki itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından tüm itirazları yönünde mahkemece kabul kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir....
Borçlu vekili şikayet dilekçesinde, aynı ilama dayalı olarak mükerrer olarak takip başlatıldığı, takipte fazla faiz talep edildiği, faiz başlangıç tarihleri ve faiz uygulanan asıl alacak miktarları bakımından açıklık bulunmadığı yönünde esasa ilişkin şikayetler de ileri sürmüş olduğundan bu halde, Mahkemece, borçlu aleyhine başlatıldığı ileri sürülen önceki takip dosyası da getirtilerek esasa ilişkin şikayetlerin değerlendirilmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde anılan şikayet sebepleri değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, somut olayda dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin Adana 2....
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesindeki somut anlatımının celp edilen takip dosyasına uymadığı görülmektedir. Bu durumda anılan madde hükmüne göre duruşma açılarak taraf teşkili sağlanıp icra dosyası hakkında açıklama sorularak varsa tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....