İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof....
Belediye vekili, İcra emrinin usul ve yasaya ayrıca ilama aykırı olarak düzenlendiğini, alt alta yazılan geçmiş gün faizi kalemlerinden hangi borçlunun ne miktarda sorumlu olduğunun anlaşılamadığını, geçmiş gün faiz kalemlerine hangi tarihten itibaren ne oranda faiz işletildiğinin belirsiz olduğunu, dolayısıyla vekil edene yönlendirilen borç miktarının anlaşılamadığını belirterek takibin durdurulmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; icra emrinde faiz başlangıcının açıkça anlaşıldığı, hesaba ilişkin olarak sonradan her zaman şikayet yoluna başvurulabileceğinin mümkün olması gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, takip borçlusu....Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 17. maddesinde " Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. " düzenlemesine yer verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/286 KARAR NO : 2021/377 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KELKİT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2018/24 ESAS-2020/1 KARAR DAVA KONUSU : İlama Aykırılık Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/6571-6572, 6573 Esas sayılı dosyalarından da aynı ilama dayalı olarak icra emri gönderildiği, usul ekonomisi gereği 2013/6570 Esas sayılı takip ile anılan takip dosyalarının birleştirilmesi taleplerini de taşımaktadır. Borçlu vekilinin 06.05.2014 tarihli celsede "İcra dosyasına müvekkil kurumun sorumlu olduğu tutarlarca teminat mektubu ibraz edilmiş olup davakonusuz kalmıştır" şeklindeki beyanı, şikayet dilekçesinin 5 nolu bendinde takip dayanağı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamını tehiri icra talepli olarak temyiz ettikleri, bu doğrultuda sorumlu oldukları miktar kadar icra dosyasına teminat mektubu sunup mehil vesikası alacaklarından bahisle tedbir kararı verilmesi yönündeki talebine ilişkin olup şikayetçinin diğer şikayet nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan beyandan bahisle konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir....
İİK.nun 16/2. maddesine göre, bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir. Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda diğer şikayet nedenleri yanında ilamda kararın kesinleşmesinden itibaren 500 TL nafakaya hükmedildiği halde kendisinden haksız olarak 7.000 TL talep edildiğini İcra Müdürlüğünün kararın kesinleşme şerhine dikkat etmeden icra emri düzenlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu da ileri sürmüştür. Bu şikayet ilama aykırı, icra emri düzenlendiği iddiası olup kamu düzeni nedeni ile icra mahkemesince süresiz olarak incelenip karara bağlanmalıdır. (HGK.nun 08.10.1997 tarih, 1997/12-517 E.-1997/776 K., 21.06.2000 gün 2000/12 E.-1002 sayılı kararı) . Mahkemece boçlunun icra emrinin ilama aykırı düzenlendiği yönündeki iddialarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süreye tabi olduğu gerekçesiyle bu şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, mahkeme ilamına uygun şekilde alacak kalemlerinin nete çevrilmesi gerekirken ilama aykırı talepte bulunulduğundan icra emrinin düzeltilmesini istemiştir....
Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.05.2016 tarihinde karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....
Borçlu vekilinin iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Alacaklı tarafca ...44. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.03.2012 tarih ve 2011/43 Esas 2012/62 Karar sayılı ilamına dayalı olarak .... ve TMSF aleyhine takip başlatılmıştır. Borçlu .... vekili, yapılan takipte faiz hesaplamasının yanlış olduğunu, borçlu bankanın harçtan muaf olmasına rağmen dosya hesabında harç hesaplaması yapılmasının ilama aykırılık teşkil ettiğini belirterek takibin iptalini istemiş, Mahkeme’ce, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda faize yönelik şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....