Hukuk Dairesi'nin 2018/15049 Esas, 2019/17774 Karar sayılı ilamı ile onandığını, davacı borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararı alınan gayrimenkuller üzerinden ihtiyati haczin kaldırılmasının kesinleştiğini beyan ederek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünün 25/09/2020 tarihli kararı ile haczin kaldırılmasının ileride telafisi mümkün olmayacak zararlar doğurması muhtemel olduğu gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiğini, alacaklı tarafından İİK'nun 264/2 maddesi gereğince süresi içinde itirazın kaldırılması talep edilmediği gibi, itirazın iptali davası da açılmadığından ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiğinden bahisle İİK'nun 264/4 maddesi gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı alacaklılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı borçlular aleyhine Emirdağ 2....
Mahkemece müteriz vekilinin 22.09.2008 tarihli itiraz dilekçesine istinaden yapılan inceleme sonucunda ihtiyati hacze itirazın reddedildiği bu durumda borçlu vekilinin ancak bu kararı temyiz etme hakkının bulunduğu, tekrar ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda ihtiyati haczin kaldırılması istemi İİK’nın 264’üncü maddesinde öngörülen ihtiyati haczi tamamlayan merasime riayet edilmediği gerekçesine dayandırılmıştır. Bu nedenle daha önce İİK’nın 265’inci maddesine göre ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine dair kararın temyiz edilmediği ve kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2021/140 ESAS 2021/356 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Adana 2....
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; borçlular aleyhine Samsun Bam 8.HD. 2022/634 esas 2022/433 karar sayılı ilamına dayalı olarak ihtiyati haczin 101.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz uygulandığı, buna dayalı olarak borçlu davalı tarafından ihtiyati hacze konu meblağ icra dosyasına depo edildiği, davacı borçlu tarafından depo edilen tutar neticesinde uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, borçlular aleyhine dosya kapsamında herhangi mevcut bir haciz işlemi bulunmadığı, şikayetçinin haczin kaldırılması talebinin bu sebeple yerinde olmadığı, öte yandan banka teminat mektubu karşılığında nakit tutarın iadesinin icra müdürlüğünden talep edilmesi gerektiği, bu hususta icra mahkemesinde herhangi bir işlem yapılmasına lüzum görülmediği belirtilerek, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; borçlular aleyhine Samsun Bam 8.HD. 2022/634 esas 2022/433 karar sayılı ilamına dayalı olarak ihtiyati haczin 101.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz uygulandığı, buna dayalı olarak borçlu davalı tarafından ihtiyati hacze konu meblağ icra dosyasına depo edildiği, davacı borçlu tarafından depo edilen tutar neticesinde uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, borçlular aleyhine dosya kapsamında herhangi mevcut bir haciz işlemi bulunmadığı, şikayetçinin haczin kaldırılması talebinin bu sebeple yerinde olmadığı, öte yandan banka teminat mektubu karşılığında nakit tutarın iadesinin icra müdürlüğünden talep edilmesi gerektiği, bu hususta icra mahkemesinde herhangi bir işlem yapılmasına lüzum görülmediği belirtilerek, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, rehinin hacze, haczin rehine iştirakinin mümkün bulunmadığı, ihtiyati haczin, borçlunun yapacağı tasarrufları taşınırlar ve taşınmazlar bakımından sınırlanmak suretiyle hacizle aynı sonuçları doğuracağı, ihtiyati haciz sahibi alacaklının bu hakkını, borçlunun iradesiyle üçüncü kişi lehine tesis edilen rehne karşı ileri sürebileceği, ihtiyati hacizden sonra tesis edilen rehinin rüçhanlı sayılmayacağı ve garameten paylaştırmaya giremeyeceği, şikayet edilen ...'un aracın trafik kaydı üzerinde ihtiyati haciz bulunduğunu ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşeceğini bilerek rehni kabul ettiği, bu sebeple ihtiyati hacze ve haciz sahibi alacaklıya karşı önceliğinin bulunmadığı, satış parasının tamamının alacaklı ...'a verilmesi gerektiği gerekçesiyle, 02.09.2010 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....
Şikayet edilen vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz tarihinin 15.07.2005 olduğunu, dosya borçlusunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının kabul edilmesi sonucunda haczin kendiliğinden 15.07.2005 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü böylelikle ilk kesin haczin müvekkili tarafından yapıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birden fazla uygulanan ihtiyati hacizler arasında ilk önce kesin hacze dönüşen haczin ilk haciz niteliğini alacağı, bu hacze iştirak edebilecek olanların ise İİK 100 ve 268. maddelerine göre belirleneceği, ... 10. İcra Müdürlüğünün 2008/5893 Esas sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz ve takip tarihi 13.07.2005, kesinleşme tarihi 18.07.2005 iken, davalının ......
banka hesapları üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını sağladıklarını, alacaklının İİK'nun 264 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararından itibaren 7 günlük süre içerisinde esas hakkında davasını açması gerekli iken bu süre içerisinde davasını açmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını beyan ederek teminatın taraflarına iadesine karar verilmesine yönelik taleplerinin icra müdürlüğünce hatalı değerlendirilerek reddedildiğini, ihtiyati haciz kararından itibaren 7 gün içinde alacaklının esas hakkında itirazın iptali davasını açmadığından ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiğinden şikayetin kabulü ile ihtiyati hacizlerin kaldırılması ve nakit teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/423 E. sayılı dosyasında dava konusu taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi için alacaklı tarafından tasarrufun iptali davasının kabulüne ilişkin kararın tebliğinden itibaren, İİK'nın 264/3. maddesi gereğince bir ay içerisinde talepte bulunulması gerekirken yapılmadığını, bu suretle de tasarrufun iptaline ilişkin taşınmazlardaki ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiğini, öte yandan alacaklı tarafından süresinde satış avansı yatırılmaması nedeniyle İİK'nın 106 ve 110. maddeleri gereğince de hacizlerin düştüğünü ileri sürerek, taşınmazlardaki ihtiyati hacizlerin kaldırılması ile bu hususun sıra cetvelinin düzenlenmesi esnasında dikkate alınmasını ve alacaklı aleyhine alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II....
Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda, Mahkemece ihtiyati hacizlerin kalktığının tespit edilmesi halinde, meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına değil, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve bu talebin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, somut olayda davacının başvurusu ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin memur işlemini şikayet değil, maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İlk derece mahkemesi dava dilekçesinde talep içeriği ile bağlı olup, talep dışında başka bir konuda hüküm vermesi söz konusu değildir. İİK'nın 82/1- 4 ve 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....