İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/876 ESAS 2020/387 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, icra takibinin durdurulması ile 24.06.2013 günlü takibe devam edilme, borçlu adına malvarlığı sorgulamasının yapılması, taşınmazlara haciz konulması araç kayıtlarına haciz ve yakalama konulması talebinin reddine ilişkin icra memuru işlemlerinin şikayet yoluyla iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemlerine ilişkindir. Bu durumda kararın temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak iş bu Dairece'de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmesine, 14 .11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2020/172 ESAS, 2020/410 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/198 E. Sayılı dosya ile icra takibinde bulunulduğunu davalı borçlu tarafından borca itirazda bulunulduğunu, itirazın ödeme emri tebliğ edilmeden yapılmış olması nedeni ile geçersiz olduğunu, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığını ileri sürerek icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra müdürlüğünün 2020/6895 esas sayılı dosyasına süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borcun ödendiğini, icra müdürlüğü itirazları üzerine takibi durdurduğnu, duran takibe istinaden takibin devamı için yasalar itirazın iptali veya itirazın kaldırılması için alacaklıya başvuru hakkı tanıdığını, ancak alacaklının bu başvurular yerine şikayet yolu ile takibin devamını sağlamaya çalıştığını, davanın kötü niyetle açıldığını, icra Müdürlüğü 04.05.2021 tarihli kararı ile yetki yönünden takibi durdurduğunu, 13.10.2020 tarihinde borca itirazlarına istinaden takibi durdurduğunu, şikayet için yedi günlük yasal süreyi geçtiğini, şikayetin reddinin gerektiğini, Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilse bile borca itiraz da olduğundan dolayı takibin devamının mümkün olmadığını, sadece yetki yönünden takibin devamının hiç bir fayda sağlamadığını, borca itiraz da mevcut iken takibin kanunun belirlediği yöntemler ile (itirazın iptali veya itirazın kaldırılması) devam etmesini sağlamak...
YEREL MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 'Davanın Kabulü ile, Muş İcra Müdürlüğünün 2019/1235 esas sayılı takibi kapsamında düzenlenen 03/04/2019 tarihli örnek 6 icra emrinin davacı yönünden iptaline, ' dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Şikayetçi borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme sonucu icra emrinin iptaline karar verildiğini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca açılan İcra Memur Muamelesinden kaynaklanan şikayet davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir. Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....
dosyasına da itirazını yaptığını, icra dairesince davacının adresine gönderilen tebligatın usulsüz olması nedeni ile memur muamelesini şikayet ve usulsüz tebligatın tebliğ tarihinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 07/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekillerince sıra cevtelindeki sıraya itiraz, şikayet (icra memur muamelesi) açılan sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş olup, verilen kararın asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı asıl dosyada şikayetçi... A.Ş. vekili ile birleşen dosyada şikayetçi Finansbank A.Ş. vekilince ayrı ayrı karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre İİK'nın 366. maddesi ve HUMK’un 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl dosyada şikayetçi......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra ... Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Dava, İİK'nın 89/....maddesi uyarınca borçluların üçüncü kişilerdeki alacakları ile ilgili ... ve .... Haciz ihbarnamelerinin düzenlenmesine karşı şikayet yolu ile haciz ihbarnamesinin feshi istemine ilişkindir. Bu durumda kararın temyiz inceleme görevi ... ....... Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Ancak, ... ....... Dairesi Başkanlığı tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının ve görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere ... ... Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı-borçlu T1 e kıymet takdir raporunun 20/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davası açılmadığı, alacaklı ve diğer borçlulardan Asayra şirketi tarafından kıymet takdirine itiraz davası açılmasının süresinde dava açmaya davacı/borçluya bu nedenle ihalenin feshini talep etme hakkı tanımayacağı, kaldı ki alacaklı ve diğer borçlu Asayra şirketi tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davasında alınan raporun davacıya tebliğ edildiği, davacının bu rapora karşı da herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdir raporunun şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....
İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....