Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....
İş mahkemesinin 2015/246 Esas, 2016/159 Karar sayılı dosyasıyla açılan dava karara bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, kararın ilama ve usulüne uygun şekilde takibe konu edildiği bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyanın vekili tarafından gereği gibi takip edilmediğini, bilirkişi raporuna karşı gerekli itirazların yapılmadığını, bu nedenle mağdur olduğunu, uğradığı zarar nedeniyle maddi ve manevi zararı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava konusu şikayet, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeniyle icra emrinin ve 13.07.2020 tarihli memur işleminin iptali isteğine ilişkindir. Urla İcra Müdürlüğünün 2020/242 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu aleyhine İzmir 10....
Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 07.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu yetkililerinden Necdet Uz ve İlyas Batur' un 10.08.2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, bunun üzerine Erdek İcra Müdürlüğü 20.08.2020 tarihli kararı ile itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, işbu kararın taraflarına tebliğ edilmemiş olup haricen öğrenildiğini, ancak borçlu şirket yetkilileri tarafından icra dosyasına sunulan imza sirkülerinde temsil yetkisinin 07.06.2020 tarihine kadar geçerli olduğunun düzenlendiğini, yani, takibe itiraz eden şirket yetkililerinin itiraz tarihi itibariyle yetkilerinin sona ermiş olup bu hususta yetkili olduklarını gösterir başkaca bir evrakı da 7 günlük yasal süre içinde ibraz etmediklerinden ortada geçerli bir itiraz bulunmadığından icra takibi kesinleştiğini, bu kapsamda Erdek İcra Müdürlüğünün şikayete konu takibin durdurulması yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca...
İİK'nın 18/3 maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir. Eldeki dosyada takibin ve icra emrinin iptaline ilişkin başvuru şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçlu vekilinin geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması, HMK'nın 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta 150/6. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmez (Yargıtay 12.HD 2020/7784 E, 2020/10285 K; Yargıtay 12.HD 2021/3370 E; 2021/5055 K)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemize gönderilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2020/61 ESAS, 2020/89 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T3 2018/22698 sayılı takip dosyası ile borçlu muris Ahmet Peçen mirasçıları (Torun) Saniye Peçen, Furkan Peçen, (Torun) Ahmet Peçen, Mert Can, Efe Can, Eminenur Can, (eş) Saniye Peçen ve borçlu Saniye Peçen hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını,takibin kesinleştiğini, takip başlatılmadan önce borçlu Ahmet Peçen mirasçılarına ve borçlu Saniye Peçen'e ihtarlarının gönderildiğini, ihtarlara itiraz edilmediğini, takibe de itiraz olmadığını ve kesinleştiğini,lehlerine ipotekli taşınmazların satışa çıkarıldığını, alacağa mahsuben alacaklı T1 tarafından taşınmazların alınarak T1 adına tescil edildiğini, kalan alacağın tespiti ile...
itiraz ettiklerini ve itiraz incelemesi sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nin 14/12/2021 tarih, 2021/İHK-43880 sayılı karar verdiğini, itiraz üzerine verilen karar doğrultusunda icra emrinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini, alacak miktarında değişiklik meydana geldiğini, ancak yeniden icra emri düzenlenmek yerine alacaklı vekilinin talebi üzerine ilgili icra dairesince müvekkili şirketin banka hesaplarına haciz konulmasına karar verildiğini, haciz işleminin İtiraz Hakem Heyeti Kararı dikkate alınmadan uygulandığını, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına akabinde Gebze İcra Dairesi'nin 26/01/2022, 27/01/2022 ve 28/01/2022 tarihli kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2020 NUMARASI : 2020/554 ESAS 2020/576 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/107231 Esas sayılı icra dosyasından başlatılan ilamlı icra takibinde müvekkilinin ilamda taraf olmadığı ve ihbar olunan olduğu halde takip borçlusu olarak gösterilmesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin icra baskısı altında sigortalı yerine 28.085 TL ödeme yaptığını ve alacaklı vekiline bu tutarın ödendiğini, ödenen tutara rağmen dosyanın güncel borcu sorgulandığında reddiyat borçla ilişkilendirilmediğinden hiç ödeme yapılmamış gibi bakiye borç gözüktüğünü, eda hükmü içermeyen ilama dayalı olarak müvekkil şirket aleyhine...
İİK 16 gereği itiraz ve şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
İcra Dairesi'nin 2020/2744 E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, ipoteğin üst limit ipoteği olduğunu ve kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağını, takip dayanağı ipotek akit tablosu, ihtarname ve resmi senedin icra emrine eklenerek tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen miktar ve faizin belirtilmediğini, vekalet ücreti ile icra harç ve masraflarının da ipotek limitine dahil olduğunu ancak bu hususun icra emrinde belirtilmediğini beyan etmiş, takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....