SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı -karşı davacı vekili sunmuş olduğu 20/06/2018 tarihli davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini, davacının tüm talepleri ile davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, 25.000,00.TL maddi, 25.000,00.TL manevi olmak üzere toplamda 50.000,00.TL tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, ziynete ilişkin rapor ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davalı yönünden TMK'nın 166/1- 2 maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma isteğine ilişkindir....
"şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 17/09/2007 doğumlu 1162517510 TC kimlik numaralı Enes Güngör'ün velayetinin T.M.K.'...
Mahkemece, asıl dava bakımından TMK'nun 236/2 maddesi gereğince katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki boşanma davası TMK'nun 166. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılmış ve mahkemece bu hukuki nedene dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. TMK'nun 236/2. maddesi gereğince katılma alacağının hakim tarafından takdiren kaldırılması veya azaltılması için boşanma davasının TMK'nun 161. maddesinde düzenlenen özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılması ve Mahkemeninde bu çerçevede boşanmaya karar vermiş olması gereklidir. Somut olayda taraflar arasındaki boşanma şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığına göre, katılma alacağının kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden toplanan delillere göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır....
TÜRK MİLLETİ ADINA 1- TMK. 185 madde uyarınca kayden evli olan eşlerin birbirlerine bağlılık yükümlülüğüne aykırı davranması haksız eylem oluşturmakla birlikte; mağdurun şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmış olması ve tanık ... ile isteyerek ilişki içerisinde bulunması karşısında, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, tahrik nedeniyle cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirim öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında asgari düzeyde indirim yapılması yerine, yazılı şekilde yarı oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten eşini öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdir ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının torunu olduğunu, oğlu ... ile gelini ... arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı bir dönemde ...'nin hem kocası ile barışmak hem de davalı ile ilgilenmek için 308 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devrini şart koştuğunu, kendisinin de duygusal yönden baskı altında kalarak taşınmazını davalıya temlik ettiğini, davalının temlik tarihinde 7 yaşında olup satın alabilecek durumda olmadığını, temlikten sonra ...'nin eski tutum ve davaranışlarını sürdürdüğünü ve boşanma davası açtığını, her ne kadar işlem satış görünsede aslında bağış olduğunun açık olduğunu, torununa olan düşkünlüğünden, hulus ve saffetinden yararlanılarak kandırıldığını ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2009 gün ve 2009/691 Esas, 2009/864 Karar sayılı dosyasının tetkikinde, sanık ile mağdurenin şiddetli geçimsizlik nedeniyle ve karşılıklı olarak boşanmayı kabul etmeleri sonucu 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmalarına karar verildiğinin görülmesi karşısında, sanığın boşanmadaki kusur durumu ceza mahkemesince re'sen araştırılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum'ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise terk olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı davacı erkeğin kadına karşı süreklilik arz eden hakareti, kadının dizinden geçirdiği ameliyat sırasında ve sonrasında hastalığı ile ilgilenmemesi sabit olmasına rağmen erkeğin kusursuz kabul edilmesinin hatalı olduğu, kadına isnat edilen kusurlar bakımından ise erkeğin 03.04.2019 tarihinde kadına eve dön ihtarında bulunduğu, eldeki davanın ise ihtardan sonra 21.05.2019 tarihinde açıldığı Yargıtay 2....
satmaya kalktığını, bunun üzerine kızının mahkemeye başvurarak babasının vasiliğini aldığını, davacının şu anda vasisi olan kızının yanında kaldığını, evliliğin devam etmesinin müvekkili bakımından bir faydası olmadığını belirterek tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....