-TL) ziynet eşyasının iadesine ve maddi manevi tazminat ile ilgili yerel mahkeme kararına hükmedilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın istinaf dilekçesinde belirttikleri hususları kabul etmediklerini, kendileri yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, karşı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....
Dava, TMK'nun 166/1- 2 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı vekilinin dosyaya Uyap üzerinden gönderdiği 11/06/2021 tarihli dilekçesinde, 21/11/2019 tarihinde Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2019/785 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtıklarını, tarafların aynı olması nedeniyle birleştirme yapılması gerektiğini, ancak bu dosyanın istinaftan dönüşünün beklendiğini bildirmesi üzerine Mersin 2. Aile Mahkemesi ile yapılan yazışmadan, eldeki bu davadan sonra davacı T4 tarafından davalı T1 aleyhine 21/11/2019 tarihinde TMK'nun 166/1- 2 m.lerine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin dava açıldığı, davanın Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2019/785 Esas numarasını aldığı, davanın derdest olduğu, duruşmasının 26/10/2021 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2017/752 ESAS - 2019/154 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, geçimsizlik nedeni olarak da davalıyla farklı kültürlere ve dünya görüşlerine sahip olmalarını, bu sebeple kavga edip anlaşamadıklarını bu nedenle açılan davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Hükmedilen vekalet ücretinin kime ait olduğu belirsizdir. 3- Yerel mahkeme gerekçeli kararında müvekkilin ziynet eşyasının iadesi davasının kabülüne şeklinde hüküm tesis etmiştir. Ziynet alacağı yönünden talep dikkate alınarak kabul halinde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve kadının reddedilen 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı boşanma taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci , 285 ve devamı maddeleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ile çeyiz ve ev eşyası alacağı davasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin sürekli olarak “sen sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, sen karışma” şeklinde sözler söylerek eşini aşağıladığı, eşine devamlı olarak “beğenmiyorsan annenin evine git” dediği, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği ve en son eşini annesinin evine bırakarak birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının miktarı, ziynet alacağının kısmen kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile ziynet alacağının kısmen kabulünün yerinde olup olmadığı, ispat noktasında toplanmaktadır. 2....
boşanma ve nafaka davası yönünden kesinleştiği,diğer bir ifade ile ilk kararda ve direnme kararında uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları yönünden farklı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Davacının, davalı aleyhine ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/703 esas, 2011/708 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir çok defa kavga ettikleri, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığı, kavgalardan sonra fiili ayrılık yaşadıkları belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 21.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; tarafların mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2021 NUMARASI : 2017/539 ESAS, 2021/613 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk ve müvekkili için tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası belirlenmesine, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminat hükmedilmesine, edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında tapuda davalı adına kayıtlı taşınmazın taraflar arasında paylaştırılmasına, bu taşınmazın dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili ve müşterek çocuğun kullanımına...